Doktorsitesi.com

Anismus Nedir?

Op. Dr. Bengi Balcı
Op. Dr. Bengi Balcı
11 Temmuz 202514 görüntülenme
Randevu Al
Anismus, dışkılama sırasında pelvik taban kaslarının uyumsuz şekilde çalışması sonucu oluşan bir işlev bozukluğudur. Bu durumda, özellikle makat bölgesindeki kaslar gevşemesi gerekirken istemsiz olarak kasılır ve dışkılamayı zorlaştırır. Fonksiyonel bir problem olan anismus, yapısal bir bozukluk olmamasına rağmen yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.
Anismus Nedir?

Bu durum genellikle kronik kabızlıkla karıştırılır ve uzun süre tanı konulamaz. Halbuki, anismus doğru şekilde değerlendirildiğinde tedavisi mümkündür. Doğru tanı ve uygun tedavi yaklaşımlarıyla hastalar normal dışkılama alışkanlıklarına kavuşabilir.

Anismus Neden Olur?
Anismusun kesin nedeni her zaman bilinmemekle birlikte, çoğu zaman psikolojik ve nörolojik faktörlerin etkili olduğu düşünülür. Çocukluk döneminde tuvalet alışkanlığıyla ilgili yaşanan travmalar, stres, anksiyete bozuklukları veya önceki ağrılı dışkılama deneyimleri bu durumu tetikleyebilir.

Bunun dışında bazı kişilerde doğuştan gelen pelvik kas disfonksiyonları veya geçirilmiş pelvik cerrahiler de anismus gelişiminde rol oynayabilir. Ayrıca ileri yaş, hareketsizlik ve yanlış tuvalet alışkanlıkları da bu durumu tetikleyen unsurlar arasında yer alır.

Anismus Kimlerde Görülür?
Anismus her yaş grubunda görülebilse de, genellikle 30 yaş üzerindeki bireylerde ve kadınlarda daha sık rastlanır. Uzun süreli kabızlık şikayeti olanlar ve dışkılama sırasında ıkınma hissi yaşayan bireylerde bu durum daha yaygındır.

Özellikle işlevsel kabızlık tanısı konmuş ve standart tedavilere yanıt vermeyen hastalarda anismus düşünülmelidir. Pelvik taban kaslarıyla ilgili bir koordinasyon sorunu olduğunda, dışkılama mekanizması bozulur ve bu durum kişinin sosyal yaşamını da olumsuz etkiler.

Anismus Belirtileri Nelerdir?
Anismusun en belirgin belirtisi dışkılama zorluğudur. Hasta, tuvalete çıkmak için yoğun ıkınma hissi duyar ancak tam boşalamadığını hisseder. Sert dışkı ya da düzensiz dışkılama şikayetleri de tabloya eşlik edebilir.

Bununla birlikte, bazı hastalarda makat bölgesinde baskı hissi, tuvalet sonrası tam rahatlayamama, karın ağrısı ve şişkinlik de görülür. Bu belirtiler zamanla sosyal kaygıya, tuvalet alışkanlıklarında değişikliklere ve hatta depresyona yol açabilir.

Anismus ve Kabızlık Arasındaki Bağlantı
Anismus, kronik kabızlığın sık gözden kaçan sebeplerinden biridir. Kabızlık çoğu zaman bağırsak hareketlerinin yavaşlamasıyla ilişkilendirilse de, bazı durumlarda sorun bağırsakların değil, pelvik taban kaslarının uyumsuz çalışmasından kaynaklanır.

Bu nedenle, standart kabızlık tedavilerine yanıt vermeyen hastalarda mutlaka pelvik taban disfonksiyonu araştırılmalıdır. Anismus tedavi edilmediği sürece dışkılama güçlüğü devam eder ve kişi yıllarca boşuna laksatif (müshil) kullanmak zorunda kalabilir.

Anismus Nasıl Teşhis Edilir?
Anismus tanısı, detaylı bir öykü alınmasının ardından fizik muayene ve özel testlerle konur. Genellikle anoskopi, rektal tuşe ve defekografi gibi görüntüleme yöntemleri tanıda yardımcıdır. Bu yöntemlerle dışkılama sırasında kasların nasıl çalıştığı gözlemlenir.

Ayrıca manometri (basınç ölçüm testi) ve elektromyografi (kas aktivitesini ölçen testler) de sıkça kullanılır. Bu testler sayesinde pelvik taban kaslarının gevşeyip gevşemediği net olarak anlaşılır ve diğer yapısal bozukluklarla ayırıcı tanı yapılabilir.

Anismus Tedavi Yöntemleri
Anismus tedavisinde amaç, pelvik taban kaslarının doğru şekilde çalışmasını sağlamak ve dışkılamayı kolaylaştırmaktır. Tedavi çoğu zaman cerrahi dışı yöntemlerle başarıya ulaşır. En etkili yöntemlerden biri biofeedback tedavisidir.

Ayrıca, davranışsal tedavi, pelvik taban fizyoterapisi, diyet düzenlemeleri ve gerekirse psikolojik destek bu sürecin tamamlayıcı parçalarıdır. Tedavi kişiye özel planlanmalı ve multidisipliner bir yaklaşımla yürütülmelidir.

Biofeedback Tedavisi ile Anismus Yönetimi
Biofeedback tedavisi, anismus tedavisinde altın standart yöntemlerden biridir. Bu yöntemde, hastaya bilgisayar destekli cihazlarla pelvik kaslarını nasıl doğru kullanabileceği öğretilir. Hasta dışkılama sırasında hangi kaslarını gevşetip hangilerini kasması gerektiğini gözlemleyerek öğrenir.

Bu sayede pelvik taban kaslarının koordinasyonu zamanla düzelir ve dışkılama fonksiyonu normale döner. Genellikle 6-10 seans arasında uygulanan biofeedback terapisi, düzenli yapıldığında başarı oranı oldukça yüksektir.

Cerrahi Müdahale Gerekli mi?
Anismusun tedavisinde cerrahi genellikle son çare olarak düşünülür. İlaç ve fizik tedaviye rağmen sonuç alınamayan ve yaşam kalitesi ciddi düzeyde bozulan hastalarda cerrahi seçenekler gündeme gelir.

Bu cerrahiler genellikle sfinkter kaslarına yönelik gevşetici işlemler veya botoks enjeksiyonları şeklinde olabilir. Ancak, cerrahiden önce konservatif (cerrahisiz) tüm tedavi yöntemlerinin denenmesi önerilir.

Evde Yapılabilecek Egzersiz ve Destekleyici Yöntemler
Evde uygulanabilecek bazı egzersizler de tedaviye destek olabilir. Özellikle pelvik taban kaslarını gevşetmeye yönelik nefes egzersizleri, meditasyon ve gevşeme teknikleri faydalıdır. Ayrıca doğru tuvalet alışkanlıkları da önemlidir.

Tuvalet sırasında ayak altına küçük bir tabure koymak, dizleri kalçadan yukarıda tutarak çömelme pozisyonuna yaklaşmak, ıkınmaktan kaçınmak ve her gün aynı saatte tuvalete gitmek bağırsak reflekslerini düzenler.

Anismus Tedavisinde Başarıyı Artıran Faktörler
Tedavi sürecinde en önemli başarı faktörü hasta uyumudur. Düzenli olarak verilen egzersizlerin yapılması, seanslara devam edilmesi ve psikolojik destek gerekirse bu yönde yardım alınması, tedavinin başarısını doğrudan etkiler.

Ayrıca tedavi süreci tek bir branş tarafından değil, genel cerrahi, gastroenteroloji, fizyoterapi ve psikiyatri gibi branşların birlikte çalıştığı bir yaklaşımla yürütülmelidir. Bu sayede hem fiziksel hem de duygusal faktörler ele alınarak kalıcı çözüm elde edilebilir.

Etiketler

anismus

Yazar Hakkında

Op. Dr. Bengi Balcı

Op. Dr. Bengi Balcı

Op. Dr. Bengi Balcı, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra genel cerrahi uzmanlık eğitimini İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlamıştır. 14 yılı aşkın mesleki deneyime sahip olan Dr. Balcı, ulusal ve uluslararası birçok prestijli merkezde görev almıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.