Ellerimiz günlük yaşantımızda gerçekleştirdiğimiz eylemlerin birçoğunu yerine getiren en önemli uzuvlarımızdan birisidir. Yemek yeme, giyinme, yazı yazma gibi önemli fonksiyonların yanında yakalama ve tutma becerilerimizi gerçekleştiren , bunun yanında duygu ve kişiliğimizi anlamlaştıran davranışlarımızdaki görüntümüz olan ellerimiz hem fonksiyonel hem de kozmetik
olarak değerli bir organımızdır.
Günlük yaşantımızda bütün alınan önlemlere rağmen el, en çok yaralanan organlarınımızdandır. Teknolojinin ilerlemesi, sanayileşme, ağır makinaların iş yaşamına girmesi ile el yaralanmaları her geçen gün artmaktadır. El yaralanmalarının ortalama %55’i iş yaralanmaları ,%40’ı ev kazaları ve %1’i ise trafik kazaları sonucu meydana gelmektedir.
El yaralanmalarının derinlik ve kapsamı asla ilk anda bilinmeyeceği için yaralanmanın değerlendirilmesi titizlikle ve aşama aşama yapılmalıdır. Çok küçük ve yüzeysel gibi görünen bir cilt kesisinin altında çok ciddi yaralanmalar meydana gelebilir. İlkyardım kaza yerinde veya hastanın başvurduğu ilk sağlık merkezinde yapılır. Burada elde görülen kanama, yara, yanık, kırık veya çıkık olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer el yaralanması ciddi ve kanamalı ise hasta yatırılarak el kalp seviyesinin üzerine alınır. Kanama bu şekilde kontrol edilemezse steril örtü üzerinden yaraya elle basınç uygulanır. Açık damarlar kesinlikle bağlanmaz ve pens ile tutulmaz. Tüm yüzük, saat gibi sıkıcı ve sıkıştırıcı eşyalar çıkarılır. Açık el yarasının daha fazla kirlenmesine izin vermemek için yara steril bir örtü ile örtülür. Bu yoksa temiz bir çamaşırla sarılır. Eğer mümkünse el fonksiyonel pozisyonda çok sıkı olmayacak şekilde sarılır.
Eğer amputasyon yani uzuv kopması sözkonusu ise kopmanın olduğu bölgeye, yaraya kesinlikle hiçbirşey sürülmemelidir (batikon, oksijenli su, tentürdiyot , alkol vs). Yaraya kesinlikle toprak, kil, kül, tütün benzeri şeyler sarılmamalıdır. Sadece elde mevcutsa serum fizyolojikle yıkanmalıdır. Kanama mümkünse sadece kesik bölge sıkı tampon uygulamayla durdurulmaya çalışılmalıdır. Mükmün değilse turnike uygulanabilir(tıbbi turnike, kravat, kemer vs) . Turnike uygulanmak zorunda kalındıysa turnike aralıklı olarak açılarak sağlam dokunun kanlanması sağlanmalıdır .
Kopan uzvun uygun koşullarda taşınması çok önemlidir. Kopan uzuv kirli bir ortama düşmüşse veya bir kimyasal maddeyle temas etmişse öncelikle mutlaka bol suyla yıkanmalıdır. Çok kirli bir ortama düşen veya bir kimyasala temas etmiş olan uzuv ne kadar güzel taşınsa ve ne kadar uygun bir operasyonla yerine dikilse dahi uzvun kaybedilme riski yüksektir.
Kopan uzuv mümkünse nemli steril yara örtüsüne, eğer mümkün değilse nemli temiz bir çamasıra sarılmalı, bir kat temiz eldiven veya poşete konarak ağzı bağlanmalı ve içi buzlu su ile doldurulan ikinci bir kaba yerleştirilmelidir. Kopan uzuv kesinlikle suya ve buza direk temaz etmemelidir. Buz üzerine direk konarak taşınan uzuvda buz yanığı meydana gelir.
3 ) Nasıl Oldu?
Yaralanma şekli(kesici, delici, ezici, yanıcı, ateşli silah, enjeksiyon yaralanması vs.) yaralanmanın şiddetini, kapsamını ve yine kirliliğini anlamak açısından önemlidir. Delici kesici alet yaralanmaları kirlilik açısından iyi prognozlu yaralardır fakat derin doku yaralanmaları daha çok görülmektedir. Ezici tarzda yaralanmalarda doku hasarı fazlaca olacağından dokularda enfeksiyon ve nekroz(doku ölümü) riski daha fazladır. Eldeki yanıcı yaralanmalar cilt dokusunun bütünlüğünü bozduğu için enfeksiyona ve nekroza meyil fazladır. Ateşli silah yaralanmaları hem kirlilik açısından hem de yara derinliği açısından kötüdür. Ezik, yanık, parçalı, kirli ve nekrotik yaralanmalardır. Basınçlı yağ, boya ve kompresör tabancalarıyla oluşan enjeksiyon tipi yaralanmalarda yara küçüktür fakat enjekte edilen madde doku içerisinde ilerleyici nekroz oluşturur.
4) Ne Yapıldı?
İlk yardım, pansuman, antibiyotik, tetanoz aşısı yapılıp yapılmadığı bilinmelidir. Yapılan ilaçlar ve uygulanmışsa turnike süresi önemlidir.
Akut El Yaralanmalarında Tedavi:
İlk müdahalesi yapılan hasta hiç vakit kaybetmeden el cerrahisi yapılan teşekküllü bir merkeze kontrollü bir şekilde nakledilmelidir. Acil servise kabul edilen hasta hızlı bir şekilde tekrar değerlendirilerek operasyona alınır. Asıl muayene ve değerlendirme anestezi altında gerçekleştirilir.
Akut el yaralanmalarında hasar görebilecek anatomik yapılar:
-Cilt dokusu
Elin anatomisi düşünülecek olursa, kemik çatı üzerinde birbirleriyle uyum içinde hareketi sağlayan fleksör ve ekstansör (parmakları yummaya ve açmaya yarayan) mekanizmadan ibarettir. Dolayısı ile bu kadar nazik bir dengenin bozulması durumunda tekrar oluşturulmaya çalışılması da beceri ve bilgi gerektirmektedir.
Şekil: El anatomisi
Akut El Yaralanmalarında Değerlendirme:
Akut el yaralanması olan hastanın değerlendirilmesi esnasında 4N sorusu önem arzetmektedir:
1) Ne Zaman Oldu?
Yaralanmadan sonra geçen süre çok önemlidir. Otörler arasında farklı fikirler öne sürülmüş olsa da primer tamir için optimal süre ilk 8 saattir. Bu süre 12 saati geçmemelidir. Replantasyon (kopan uzvun yerine dikilmesi) için ise 6-8 saat bile geç olabilir.
2) Nerede Oldu?
Yaralanmanın olduğu yerin kirlilik derecesi açısından yaralanmanın olduğu yer bilinmelidir.
Tarım yaralanmalari, sanayi merkezlerinde olan yaralanmalar, trafik kazası neticesinde oluşan yaralar oldukça kirli yaralardır. Bunun yanında ateşli silah yaralanmalarında yaranın içine giren mermi çekirdeğinin kirliliği yanında hastanın üzerindeki çamaşırın da yaraya girdiği yaralanmalar yine oldukça kirli yaralanmalardır. Delici kesici alet yaralanmaları (cam, bıçak vs) neticesinde oluşan yaralar nispeten temiz yaralardır ve enfeksiyon riski diğer yaralanmalara göre daha düşüktür.
-Tendonlar (kirişler)
-Atardamar ve toplardamarlar
-Sinirler
-Eklem çevresi bağ dokuları
-Eklem kapsülü
-Kemiklerdir.
Yara ayrıntılı olarak değerlendirildikten sonraki ilk tedavi basamağı yaradan yabancı cisimlerin ve ölü dokuların uzaklaştırılmasıdır. Yara öncelikle bol miktarda serum fizyolojikle yıkanir. Eldeki ölü dokuların uzaklaştırılması esnasında elde 1 mmlik dahi fazla doku olmadığı iyi bilinmeli ve hiçbir canlı doku feda edilmemelidir. Bu aşamadan sonraki adım iskelet yapının bütünlüğünün sağlanmasıdır. Kemik kırıklarının tespiti yapılarak iskelet sistemi onarılır. Ardından tendonlar onarılarak uzvun dengesi sağlanır ve vakit kaybetmeden atardamar tamirine geçilerek dokuların temiz kanla kanlanması sağlanır. Atardamar tamiri tamamlandıktan sonra toplardamar tamiri yapılarak dolaşım sisteminin bütünlüğü sağlanır. Son olarak sinirler onarıldıktan sonra cilt bütünlüğü sağlanarak ameliyat tamamlanır.
Ameliyat sonrası dönemde uygulanacak tedavi de en az ameliyat kadar değerlidir. Ameliyattan sonra hemen hemen tüm hastalara dıştan tespit (alçı veya atel) uygulanır. Kan dolaşımının devamını destekleyecek medikal tedaviler uygulanır. Hastanede yatış süresi bazen 1 haftayı bulabilir. Bu dönemde hastanın kan dolaşımı ve yaranın durumu düzenli olarak kontrol edilir. Hastanın kan dolaşımından emin olunduğunda ve yarada sıkıntı olmadığı görüldüğünde hasta taburcu edilerek tedaviye ayaktan takiplerle devam edilir. Yaranın ciddiyetine gore hastanın takibi aylarca sürebilir ve çoğunlukta bir fizik tedavi dönemi gerekir.
Akut el yaralanmaları acil servise en çok gelen yaralanmalar arasındadır ve hem hasta hem de toplum açısından ciddi öneme sahip yaralanmalardır. Basit bir tendon kesisi dahi en az 1 ila 1.5 ay iş gücü kaybına neden olmaktadır. Bundan dolayı el yaralanmalarına uygun müdahale kadar önemli olan diğer bir konu el yaralanmalarının önlenmesidir. Bu konuda alınacak vasit önlemler yaralanmaları ciddi anlamda azaltacaktır. Özellikle iş kazalarını önlemek için işverenlere görev düşmektedir. Öncelikle yeterli tecrübeye sahip olmayan çalışanların işyerindeki kesici ve ezici aletleri kullanmalarına tecrübe sahibi olana kadar izin verilmemelidir. El yaralanmalarının önemli bir kısmı tecrübesiz elemanların başına gelmektedir. Tecrübe sahibi olan çalışanların yaralanması da sıklıkla ya sabah erken saatlerde ya da mesai bitimine yakın dönemde olmaktadır. Bu saatlerde daha dikkatli olunmalıdır. Eldiven kullanmak ele gelecek darbelerin önemli bir kısmını korur, bundan dolayı eldivensiz çalışılmamalıdır. Islak ya da yağlı ellerle kesici delici aletler kullanılmamalıdır.