AİLENİN ŞİZOFRENİYE ETKİSİ : AİLE ÖZELLİKLERİ


Şizofreni; bireyde duygulanım, düşünme, algılama, davranış, toplumsal ilişki, iş yaşamı gibi alanları olumsuz etkileyen, yeti yitimine neden olan, alevlenmelerle giden kronik bir ruhsal hastalıktır. Bugüne kadar başta şizofren hastalar olmak üzere, ruh sağlığı yerinde olmayan hastaların bulunduğu ailelerle yapılan pek çok çalışmada aile işlevleri, ailesel özellikler, ailenin hastayla etkileşimi, hastalanma ve hastalığın seyrinde ailenin rolü gibi konular araştırılmıştır .
Aile ortamı:
Şizofreninin etiyolojisini araştırmaya yönelik çalışmalar biyolojik ve psikolojik unsurlar içermektedir. Psikolojik kuramı savunan çoğu araştırmacı aileyi hastalığın önemli bir nedeni olarak kabul etmiştir. Şizofrenisi olan hastaların annelerinin soğuk, uzak, reddedici, aşırı koruyucu olduklarını ileri süren çalışmalarda şizofrenojenik anne tanımı kullanılmıştır . Sonraki yıllarda şizofreninin etiyolojisinde ailenin önemli rolü olduğu görüşünün geçerliliğini yitirmesi aileye bakış açısını değiştirmiş, bu değişiklik dikkatleri aile ortamının hastalığın gidişini nasıl etkilediği konusuna yöneltmiştir .
Şizofreni aileden etkilenir mi ?
Aile ilişkilerindeki farklılıklar bireye özgü olmakla birlikte, hastanın sevgi, kabul ve desteğin olmadığına ilişkin algısı hastalığın gidişini olumsuz yönde etkileyebilir. Bir çalışmada ; psikotik üyesi bulunan ailelerde koruyucu, kollayıcı ve dolayısıyla kısıtlayıcı tutumların belirgin düzeyde daha fazla olduğu ve bunun eğitim düzeyi artışıyla paralellik gösterdiği, gelir düzeyinin ise eğitime bağlı olarak dolaylı bir rol oynadığı, erkeklerin otoriter tutumlara daha çok sahip oldukları, kadınların ise hasta ve hastalık konusunda daha bilgili ve bilinçli olduğu saptanmıştır. Şizofren hasta yakınlarıyla yapılan bir araştırmada ailelerin, hastalığın ortaya çıkışında en sık neden olarak stres verici olayları ve aile ilişkilerindeki kopuklukları; karşılaştıkları zorluklar olarak ise en sık olarak aile içi çatışmaları ve duygusal yükleri gösterdiklerini bildirmiştir. Ailesinde ruh hastası bulunmayanların, ailesinde ruh hastası bulunanlara göre ruh hastalarını daha fazla reddedebildikleri, toplumun bu reddedici yaklaşımı karşısında hasta ailelerinin olumsuz yönde etkilendikleri, ayrıca psikotik bozukluğu olan hastaların nevrotik bozukluğu olanlara göre daha fazla reddedildikleri ileri sürülmüştür. Psikiyatri servisine başvuran yetişkin hastalar ile çocuklarının değerlendirildiği bir çalışmada nevrotik anne çocuklarının psikotik annelerinkine göre daha fazla psikiyatrik belirti gösterdiklerini bildirmiştir .