Ağız kanseri

Ağız kanseri; a)Ağız kanserleri genellikle alt dudakta görülmekle beraber ağız içinde, gırtlak, bademcikler ve tükürük bezlerinin arkasında oluşan kanserleri kapsar. En sık görüldüğü yerler ağız tabanı ve dildir. Hemen hemen hepsi, ağız, dil ve dudakları kapsayan mukozadan, çok katlı yassı epitelyum hücrelerinden kaynaklanır. Erkeklerde kadınlara oranla 2 kat fazla izlenen ağız kanserlerinin erken teşhisi için rutin diş hekimi muayenelerimizi aksatmamalıyız. Kanserlere müdaheleyi KBB ve baş-boyun cerrahları yapıyor.

Ağız kanseri

Ağız kanseri;

a)Ağız kanserleri genellikle alt dudakta görülmekle beraber ağız içinde,gırtlak,bademcikler ve tükürük bezlerinin arkasında oluşan kanserleri kapsar. En sık görüldüğü yerler ağız tabanı ve dildir. Hemen hemen hepsi, ağız,dil ve dudakları kapsayan mukozadan, çok katlı yassı epitelyum hücrelerinden kaynaklanır. Erkeklerde kadınlara oranla 2 kat fazla izlenen ağız kanserlerinin erken teşhisi için rutin diş hekimi muayenelerimizi aksatmamalıyız. Kanserlere müdaheleyi KBB ve baş-boyun cerrahları yapıyor.

 

 

b)ağız bölgesi kanserlerinden korunma yolları:

-sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak

-düzenli doktor ve diş hekimi muayenesine gitmek

-ağızda var ise yaraya neden olucak dişleri ve protezleri tedavi ettirmek.

c)ağız bölgesi kanseri risk faktörleri:

Benzer yaşam standarlarında yaşayan iki insanın birinde görülüp, diğerinde izlenmeyebilir. Net bilimsel bir açıklaması yoktur fakat bulaşıcı değildir, bir insandan bir insana kanser bulaşamaz. Kesin bir nedene bağlanamasa bile risk faktörleri bunlardır:

Tütün: hemen hemen tüm ağız kanserlerinin başında gelir. Yoğun ve uzun zamanlı tütün kullanımında risk oldukça yükseliyor. Ağız kanserlerinin %90ı tütün kullananlarda ortaya çıkıyor.Sigara yanında alkol tüketimi de fazla olan insanlarda risk iyice artıyor.,

Alkol: İçenlerin içmeyenlere oranla daha sık karşılaştığı biliniyor. Alkol alma oranı arrtıkça riskte artıyor.

Güneş ışınları: tüm cilt kanserlerinde olduğu gibi dudak kanserlerinde de öenmli bir paya sahip

Ailede kanser hikayesi olması: Ailede kanser öyküsü olması, kötü beslenme, kötü yaşam koşulları ve sağlık problemlerinin varlığı riski yükseltiyor. Daha önce baş-boyun kanseri tedavi görmüş ve tütün tüketimi devam eden kişilerde risk oldukça yükseliyor.

d)belirtiler:

ağız içinde, dudakta beyaz ve kırmızı beyaz leke ve yaralar olarak ortaya çıkar. Beyaz lekeler;lökoplaki , kırmızı-beyaz lekeler eritrolökoplaki olarak adlandırılır. Eritrolökoplakilerin kanserleşme riski daha yüksektir.

  • Ağız içinde geçmeyen yaralar
  • Nedeni belli olmayan diş kayıpları
  • Yutma güçlüğü
  • Boyunda şişlik ve kitlenin ortaya çıkması
  • Kulağa vuran ağrı

e)tanı yöntemleri:

tüm kanserlerde olduğu gibi erken teşhis önemlidir ve düzenli check up ve hekim muayenelerini aksatmamız gerekir. Muayene esnasında hekim; ağız içi, dil, yanaklar, diş eti veya ağız tabanı ve dudaklarda şüpheli bir yara ya da şişlik görürse biyopsi yapmak ister. Alınacak olan doku parçası mikroskop altında incelenir ve kanser hücresi olup olmadığına bakılır. Kanser hücresi tespit edilirse tümörün yaygınlığı ve başka organlara yayılmış olma olasılığına karşı hastalığı evrelendirme yapılır. Tedavi planı yapabilmek için radyolojik tetkikler, endoskopik muayeneler ve laboratuvar tetkikleri gerekiyor.

f)tedavi yöntemleri:

kemoterapi:İlaçlı kanser tedavisi olarak da bilinen kemoterapide, kanser hücrelerinin bölünmesini engelleyen ilaçlar kullanılıyor. Kemoterapi, bazen cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanıyor. Kemoterapide kullanılan ilaçların çeşitli yan etkileri mevcuttur. Karaciğer ve böbrekler üzerine geçici de olsa olumsuz etkileri olabiliyor. Bu nedenle kemoterapi, karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozuk olmayan hastalarda kullanılmaya çalışılıyor. Geçici bir durum olmakla beraber, başka bir yan etki olarak hastanın saçlarının dökülmesini sayabiliriz. En sık görülen yan etki ise bulantı ve kusmalardır. Bu yan etkiler ve kemoterapi sırasında geçici olsada hastanın bağışıklık sistemi zayıflayacağı için bu tedavinin çok dikkatli uygulanması gerekir.

Cerrahi müdahele:

Tümörün kendisinin ve yayılmışsa çevre dokularla beraber çıkarılması gerekiyor. Dokunun iyileşmesi 1-2 hafta devam ediyor. Cerrah, müdehaleyi gerçekleştirdikten sonra radyoterapi veya kemoterapi ile devam edilip edilmeyeceğine karar veriyor.

Radyoterapi:

Basitçe; ağız ve boğaz bölgesine uygulanan yüksek enerjili ışınların kanser hücrelerini ortadan kaldırarak kanserin yayılımının önüne geçilmesi olarak açıklanabilir. Radyoterapi dozları tümörün büyüklüğü ve yerleşimi göz önüne alınarak belirlenir. Radyoterapide de birtakım yan etkiler izlenir bunlar; ağız kuruluğu, diş kayıpları,boğaz ağrısı, çene eklemlerinde sertlikler ve koku tat duyusundaki değişikliklerdir. Tedavi süresince hastanın ağız  bakımını özenle dikkat edilmesi isteniyor. Tüm yan etkilere karşı KBB hekimi uygun bir destek tedavisi ile hastanın süreci atlatmasında yardımcı olabiliyor.

 

 

 

 

 

 

Bu makale 15 Kasım 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dt. Mert Birancı

1996 yılı İzmir doğumludur. Lise eğitimini Bornova Anadolu Lisesinde tamamlamıştır. 2021 yılında Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olmuştur. İstanbul’da stajlarını tamamlamış ve birçok klinik gözlemde bulunmuştur.Yeditepe,YUDSA,EDAD VE TDB kongre,sempozyumlarına katılmıştır. İzmir’de farklı kliniklerde staj ve gözlem çalışmalarından sonra Batı Anadolu Central Hospital'da hizmet vermeye başlamıştır.

 

Etiketler
Ağız kanseri
Dt. Mert Birancı
Dt. Mert Birancı
İzmir - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube