Abdominal aort anevrizması

Abdominal aort anevrizması

Abdominal aort anevrizması; abdominal aort (karın içinde seyreden ana atar damar) normal çapının iki katı ya da daha fazla genişlemesi olarak tanımlanabilir. Nedenleri arasında ateroskleroz, kollojen doku hastalıkları yada genetik faktörlerin sorumlu olduğu düşünülmektedir.

Tanı; Fizik muayene, Ultrason yada Bilgisayarlı tomografi ile konulur. Özellikle 65 yaş üzerindeki sigara içen erkekler risk grubundadır. Hastalık erkeklerde kadınlara oranla 4 kat daha sık oranda görülmektedir. Tanı konulduğunda her dört hastanın üçünde herhangi bir semptom yoktur. Karın, bel, sırt ağrısı, idrar yaparken zorlanma, ayaklarda ağrı, solukluk, uyuşma şikayetleri anevrizmanın belirtisi olabilir.

Abdominal Aort Anevrizma çapı 5.5 santimetre üzerine çıktığında anevrizmanın yırtılma riski artmaktadır. Bu nedenle bu çapa ulaşan tüm anevrizmalar mutlaka tedavi edilmelidir. Abdominal Aort Anevrizma rüptürü (karın içerisinde seyreden ana damarının yırtılması) gelişmesi halinde hasta ameliyat edilse bile ölüm riski çok yüksektir. Anevrizma genişledikçe yırtılma riski katlanarak artar. Erken dönemde doktora başvurulması halinde yapılacak tedavilerle alınacak sonuçlar yüz güldürücüdür.

Teşhis edilmesi halinde hastalığın 2 şekilde tedavisi mümkündür. Birincisi açık cerrahi yöntemdir. Hastanın karın bölgesi açılarak genişlemiş olan aort damarına ulaşılır ve genişlemiş olan kısım yapay bir damarla değiştirilir. Her tedavi yönteminde olduğu gibi bu yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır. En önemli avantajı tedavinin kesin ve kalıcı olmasıdır. Dezavantajı ise hastanın uyutularak karın bölgesinin açılması, ameliyat sonrasında bir süre yoğun bakımda kalma gerekliliği ve büyük bir cerrahi kesiğe bağlı gelişebilecek geç dönem problemleridir.


İkinci yöntemde ise hastanın karın bölgesi açılmadan, kasık damarlarından gönderilebilen kateterler aracılığıyla damarın genişlemiş olan kısmının içerisine çelik kafesle desteklenmiş suni damar yerleştirilir. Genel anestezi alma riskli olan hastalarda dahi lokal anesteziyle yapılabilmesi, karın bölgesinin açılmasına gereksinim duyulmaması bu yöntemin en önemli avantajıdır. Dezavantajı ise işlem sonrasında hastanın belirli sıklıkta kontrol amaçlı tetkiklerle takip edilmek üzere hastaneye gitmek zorunda olmasıdır. Bu yöntem uygulanan hastalar yoğun bakımda kalma gereksinimi olmadan, 2-3 gün içinde taburcu edilebilirler. Hastalar hastalıklarını ihmal etmemeli ve şüphe halinde doktora kesinlikle başvurmalıdır.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hüseyin Hakan Poyrazoğlu

Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, lise eğitimini 1985 yılında tamamlamasının ardından Erciyes Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanını aldı. 1996 yılında başladığı Kalp ve Damar Cerrahisi ihtisasını Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde sürdüren Dr. Poyrazoğlu, eğitimini 2002 yılında tamamlayarak uzman doktor unvanını aldı ve ardından uzmanlaşmasını sürdürerek 2011 yılında da Çocuk Kalp Damar Cerrahisi uzmanı oldu. 2002 yılında uzmanlığı almasından itibaren Çukurova Üniversitesi Çocuk ve Erişkin Kalp Damar Cerrahisinde Öğretim Üyesi olarak çalışmalarını sürdüren Dr. Poyrazoğlu, 2012 yılında doçent unvanını aldı. Kendisinin ayrıca Çocuk Kalp Damar Cerrahisi alanında eğitim verebilmek adına Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı sertifikası da mevcuttur. Dr. Poyrazoğlu, iyi derecede İngilizce bilmektedir. Prof. Dr. Hakan ...

Etiketler
Abdominal aort anevrizması nedir
Prof. Dr. Hüseyin Hakan Poyrazoğlu
Prof. Dr. Hüseyin Hakan Poyrazoğlu
Adana - Kalp Damar Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube