Çok oturmak, sigara içmekle eşdeğer!

Çok oturmak, sigara içmekle eşdeğer!

Sigara içmediğiniz için kendinizi sigara içenlere göre daha sağlıklı zannediyorsanız, bunu bir kez daha düşünün! Hareketsiz bir yaşamın, kalp sağlığı üzerinde sigarayla eşdeğer olumsuz etkileri bulunuyor.

Teknoloji, 7’den 70’e herkesin hayatını kolaylaştırıyor. Ancak teknoloji, hayatımızı kolaylaştırırken sağlığımızdan da birçok şey alıp götürüyor. Merdiven çıkmak yerine asansörü veya yürüyen merdiveni tercih etmek, en yakın mesafeye bile arabayla gitmek hatta yürümek yerine yürüme bantlarını kullanmak…Yoğun iş-okul koşturması arasında bu şekide zamandan tasarruf etmeye çalışırken, kalp sağlığımızı da bir yandan tehlikeye atıyoruz. 

Yapılan pek çok bilimsel çalışma sonucunda, günde 15 dakika bile hafif tempoda yürüyen bir kişinin ömrü, hiç egzersiz yapmayan bir kişiye göre 3 yıl daha uzuyor. Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa ve Amerikan Kardiyoloji Dernekleri haftada 150 dakika yürüme, orta şiddette egzersiz yapılmasının hem genel sağlık hem de kalp damar sağlığı açısından çok büyük önem taşıdığını belirtmektedirler. Yapılan pekçok bilimsel çalışma, artmış fiziksel aktivite ile azalmış kalp damar hastalık riski arasındaki ilişkiyi göstermiştir. İsveç’te yapılan bir çalışmada, 18 yaşından itibaren 38 yıl boyunca takip edilen yaklaşık 744 bin sağlıklı erkekten, düzenli egzersiz yapanlarının kalp krizi geçirme riskinin diğer tüm etkenler dışlandıktan sonra dörtte bir oranında azaldığı saptandı. Orta şiddette egzersizin bu mutlak yararı gösterildikten sonra düşük yoğunlukta egzersizlerin kalp sağlığı açısından faydalı olup olmadığını gösteren çok sayıda yeni kanıt ortaya çıktı. Bu kanıtlar daha düşük yoğunlukta yapılan egzersizin de kalp ve damar sağlığı açısından yararlı olduğu yönündeydi.

Günde 10 saatten fazla oturanlarda ölüm oranı yüzde 34 daha fazla

Günlük oturma süresi sağlığımızı ne kadar tehdit ediyor? Yaklaşık 47 bilimsel çalışmanın analiz edildiği büyük bir rapora göre hareketsiz geçen saat dilimleri arttıkça kalp damar hastalıkları, diyabet, kanser ve tüm nedenlere bağlı ölümler anlamlı olarak artıyor. Yaşam standardı yüksek bazı ülkelerdeki yaklaşık 600 bin orta yaş üzeri kadın incelendi ve sonuç oldukça ilginçti. Günde 7 saatten fazla oturan kadınların, daha az oturanlara göre ölüm oranları daha yüksek çıktı. Üstelik günde 10 saatten fazla oturanlarda ise daha hareketli bir yaşam tarzı belirleyenlere göre ölüm oranları yüzde 34 daha fazlaydı. Gün içinde uzun oturma süreleri sağlığı neredeyse sigara içmek kadar olumsuz yönde etkilemektedir. Dünyada ve ülkemizde kalp-damar hastalıklarının en önemli sebebi sigaradır ancak hareketsiz bir yaşam tarzını belirleyen herkes aslında sigara içenler kadar sağlıklarını tehlikeye atmaktadırlar. 

Daha az otur, daha uzun yaşa!

Günümüzde gün içinde uzun süre oturmak sadece yaşlıları değil, genç, orta yaşta pek çok ofis çalışanını ve öğrenci gruplarını da risk altında bırakıyor. Üstelik sadece okul ve iş yerlerinde değil, aynı zamanda evlerde elektronik cihazların başında geçirilen süreler de dikkate alındığında bu risk daha da tehlikeli boyutlara geliyor bu durumda olan herkes her 30 dakikanın 20 dakikasını oturarak, 8 dakikasını ayakta ve 2 dakikasını da yürüyerek geçirmelidirler. Uzun süreli oturmaların önüne geçmek adına; iş yerlerinde, okullarda, bilgisayar ve benzeri teknolojik aygıtların ayakta kullanılmalarına izin veren ortamların dizayn edilmesi söz konusu olabilir. Haftada en az 150 dakika yavaş tempoda da olsa yürümek çok önemlidir. Fakat yürüyüş için vakit ayıramıyorsanız, mevcut çalışma ortamınızda saatte 15 dakika ayakta durun ve 3-4 dakika bile olsa ofiste gezinin. En son bilimsel araştırmalar gösteriyorki ayakta duranlar oturanlara göre daha sağlıklı kalıyor. Yaşamınıza hareket ve hayat katmak sizin elinizde.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ali Metin Esen

Prof. Dr. Ali Metin Esen, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak 1995 yılında Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü tamamlayarak 2001 yılında Kardiyoloji Uzmanı olmuştur. 2003- 2015 yılları arasında Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'nde, 2009-2015 yılları arasında Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Klinik Şefi,2011-2014 yılları arasında Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hastane Başhekimi, 2009-Halen: Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu Kardiyoloji Müfredat Belirleme Komisyon Üyesi,2011-2012: Türk Kardiyoloji Derneği Girişimsel Kardiyoloji Birliği Genel Sekreteri,2015-2018: Şişli Memorial Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'nde görev ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
linkedin
instagram
youtube
Prof. Dr. Ali Metin Esen
Prof. Dr. Ali Metin Esen
İstanbul - Kardiyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube