LASER, en basit şekilde ifade etmek gerekirse “yoğunlaştırılmış ışık” demektir. Belirli bir dalga boyundaki ışın hastalıklı dokulara gönderilir.
Her dalga boyu aralığı farklı rengi temsil eder. Mesela 630-650 nm dalga boyu “kırmızı”, 780-905 nm aralığındaki dalga boyları “kızıl ötesi – infrared” rengi ifade eder. (600-1000) nm aralığındaki dalga boyları “terapotik-iyileştirici pencere” olarak adlandırılır.
Laser Terapisi Nedir?
Laser terapisi veya Laser Fototerapisi, düşük yoğunluklu ışığın dokulara laser diyodu tarafından gönderilerek hücre ve doku fonksiyonlarının etkilendiği bir metottur. Diğer bir deyişle, hastalıklı veya travma geçirmiş dokulara fotonlarla ışınım uygulanmaktadır.
Bu enerji partikülleri, hücre zarı ve intraselüler moleküller tarafından seçici olarak absorbe edilir ve bunun sonucunda peş peşe gelen kompleks fizyolojik reaksiyonlar başlar.
Bu reaksiyonlar normal hücre yapısı ve fonksiyonelliğinin geri kazanılmasıyla sonuçlanır.
Bu proses tedavi edicidir ve dolayısıyla ağrı dahil birçok semptom elimine edilir.
İlaveten, vücudun bağışıklık sistemi yanıtını hızlandırır ve doğal iyileşmeyi kolaylaştırır.
Teknoloji tamamıyla güvenlidir ve yan etkiye sahip değildir. Dahası kas-eklem (musculoskeletal) rahatsızlıkları, iltihaplanma (arthritis), spor yaralanmaları, yara iyileşmesi gibi durumlarda yüksek derecede etkinliğe sahiptir.
Dokulara “düşük yoğunluklu” yani “soğuk” laser uygulanmakta, bu yüzden dokularda önemli bir ısı artışı söz konusu olmamaktadır.
Laser Terapisi Bilimsel Olarak Kanıtlı mıdır?
Evet. Düşük Yoğunluklu Laser Terapisi (DDLT)’nin klinik etkisini onaylayan 130’un üzerinde çift körlü pozitif çalışma mevcuttur. 3000’den fazla araştırma raporu yayınlanmıştır. Her yıl 250 kadar bilimsel doküman yayınlanmaktadır.
Kontraendikasyonlar Söz Konusu mudur?
Hayır. Ancak birçok ülkede yasal kısıtlamalar vardır. Mesela kanserliler ve hamileler bu tedaviye alınmamaktadır. Kalp pilleri elektroniktir ve laserden etkilenmez.