Hepatit B aynı adı taşıyan virüsün (HBV) karaciğerde iltihap yapması sonucu ortaya çıkan ciddi bir tablodur.
Hepatit B virüsü AIDS virüsünden 100 kat daha bulaşıcı olup, tüm dünyada en yaygın kronik enfeksiyon hastalığına neden olmaktadır.
Hepatit B virüsü ile karşılaşıldığında;
Akut hepatit B enfeksiyonu gelişir. Genellikle sarılıkla seyreder ve 6 ay sürebilen bu tablonun sonunda virüs vücuttan atılır.
Eğer virüs vücuttan atılamamışsa bu durumda kronik hepatit gelişir. Zaman içinde kronik hepatitli vakaların bir kısmı siroz ve karaciğer kanserine dönüşebilir.
Hepatit B geçiren vakaların %5’i taşıyıcı olmaktadır. Taşıyıcılar enfeksiyonun yayılmasında önemli rol oynarlar. Hepatit B taşıyıcılarında virüs vücutlarında aylar yıllar ve hatta yaşam boyu kalabilmektedir.
Taşıyıcılarda hiçbir şikayet ve belirti olmayabilir. Bu vakalar çoğu kez rutin olarak yapılan incelemelerde tanımlanır. Taşıyıcıların bulaştırıcılık özelliği yüksektir.
Hepatit B virüsü esas olarak kan ve vücut salgıları ile bulaşmaktadır.
Kan
Vajina salgısı
Semen
Vücut salgıları
Tükürük esas bulaşım kaynaklarıdır.
Kan ve vücut salgıları ile bulaşan her türlü kullanım materyali bulaşmada önemlidir. Müşterek kullanılan;
Diş fırçası
Cerrahi aletler
Traş bıçağı
Manikür, pedikür aletleri
Dövme yapılması enfeksiyonun yayılmasında rol oynar.
2
Hepatit B virüs taşıyıcıları da ( HBs Antijeni pozitif ) uyarıcı bir belirti olmadığından dolayı tablonun kendileri ve aile fertleri için ne denli önemli olduğunu tanımlayamazlar.
Taşıyıcı ailelerde enfeksiyonun kardeşten kardeşe, babadan oğula daha yüksek oranda geçtiği görülmüştür. Annelere geçişin daha az olduğu saptanmıştır.
Çocuk bakıcılarının hepatit B pozitif olduğu durumlarda ise bu durum daha vahim bir hal almaktadır. Ülkemizde çalışan bakıcıların bir grubu hepatit B enfeksiyonun yaygın olduğu Uzakdoğu ülkelerinden gelmektedir. Bu ülkelerde gelen bakıcılarda taşıyıcılığında aynı oranda yüksek olması beklenmektedir.
Özellikle çocuk bakıcılarının işe başlatılmadan önce hepatit yönünden incelenmesi önemlidir. Tanı konulan vakalarda enfeksiyonun taşıyıcılar kadar yakınları içinde önemli olduğu vurgulanmalıdır.
Koruyucu yöntemler konusunda bilgilendirme yapılmalı
Aile bireylerine hepatit B incelenmesi yapılmalı
Antijen pozitif vakalar takibe alınmalı
Antijen ve antikor negatif vakalar ivedilikle aşılanmalı
Gereken vakalarda hepatit B immunoglobulin(HBIG) uygulanmalıdır.
Aile bireyi veya bakıcıda HBs antijeni pozitif ise;
Çocuk bir yaşından küçük ise bu durumda koruyucu tedavi gerekir. Eğer çocuğun HB aşıları 3 veya 2 doz olarak yapılmış ise HBIG uygulamasına gerek yoktur.
Çocuğa 1 doz hepatit B aşısı uygulanmışsa bu durumda 2 doz aşı süratle uygulanır ve/ veya HBIG uygulanması da söz konusudur.
Çocuk aşılı değilse HBIG uygulanır ve aşı 3 doz olarak planlanır.
3
Hangi aileler hepatit B antijeni yönünden taranmalıdır.
Hepatit B taşıyıcı olan şahısların aileleri
Kronik HBV enfeksiyonu olanlar
HB antijeni pozitif karaciğer kanseri ( hepatoselüler karsinom) aile fertleri hepatit serolojisi(kan tahlili) yönünden incelenmelidir.
Taşıyıcıların aile fertlerine yapılan aşı ve gereken vakalarda uygulanan hepatit B immunoglobulini korunmada etkili olmakta mıdır?
Bu vakaların takiplerinde antikor (koruyucu ) düzeyin yeterli olduğu gösterilmiştir.
Yaşam boyu koruyucu antikor düzeyi yeterli midir? Sorusunun yanıtı henüz cevaplanamamıştır. Hepatit B aşısının en az 10 – 15 yıl koruduğu bilinmektedir.
Hepatit B antijeni pozitif aile fertlerin takipleri düzenli olarak yapılmalıdır.
Takip edilen grupta antikor düzeyi yetersiz ise bu durumda pekiştirme dozu diye tanımlanan aşı dozu yapılmalıdır.
Hepatit B aşısının etkisi tartışılmaz. Hepatit B aşının yetersiz ve yan etkisi olduğu konusundaki bilgiler gerçek dışıdır.
Hepatit B virüs enfeksiyonu halen ülkemizdeki önemli sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Aşılamanın yaygınlaştırılması ile birlikte bu sorunun çözümleneceği aşikardır.
Prof.Dr.Nuran Gürses
Çocuk ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı