Çocuklarda sinüzit

Çocuklarda Sinüzit

Çocuklarda sinüzit

Sinüzit paranazal sinüslerin viral,allerjik ve bakteriyel nedenlere bağlı iltahaplanmasıdır.


    Viral üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE), allerjik rinit ve sinüzit çocuk hekimlerinin polikliniklerde gördüğü hastaların büyük çoğunluğunu oluşturur ve bu hastalıkların üçünde de burun tıkanıklığı,burun akıntısı ve öksürük belirtileri vermektedir.


 Akut sinüzit viral ÜSYE'unu takiben meydana gelen akut bakteriyel bir enfeksiyondur.Viral ÜSYE'ları genellikle 5-7 gün süren hafif veya orta şiddette belirtilerle seyreder.Belirtiler 10 gün sonra tam olarak kaybolur veya büyük ölçüde düzelir.Belirtilerin ısrarla devam etmesi veya şiddetlenmesi çocuklarda akut sinüziti düşündürmelidir.Belirtilerin 10 günden daha fazla ve 30 günden daha az sürmesi "akut sinüzit" ,bir ay ile 2-3 ay arası süreyle devam etmesi "subakut sinüzit" ve 2-3 aydan daha uzun sürmesi "kronik sinüzit" olarak kabul edilmektedir.


   Adolesan dönemde ve erişkinlerde en sık görülen sinüzit belirtileri yüz ağrısı,baş ağrısı ve ateştir.Çocukluk döneminde görülen belirtiler genellikle belirgin değildir.Bu nedenle viral ÜSYE olan çocukların takibinde dikkatli olunmalıdır.Akut sinüzitte nazal akıntı seröz,mukoid veya pürülan olabilir,Gün boyu olabilen fakat özellikle geceleri şiddetlenen yaş veya kuru vasıflı bir öksürük vardır.
   Çocuğun nefesi kötü kokar.Baş ve yüz ağrısı nadirdir fakat hastanın öyküsünde sabahları görülen ağrılı periorbital şişliğin olduğu öğrenilebilir. Bazen sinüzite bağlı yüz ağrısı,diş ağrısı şeklindede kendini gösterebilir.Akut sinüzitli çocuklarda ateş genellikle düşüktür ve önemli bir hasta görünümleri yoktur.
   Çocuklarda nadir olmakla beraber bazen 39*C nin üstünde bir ateş,pürülan nazal akıntı,periorbital şişme ve yüz ağrısı ile seyreden şiddetli sinüzitler görülebilir. Üst ve alt dudakta şişme ile birlikte olabilen periorbital şişlik özellikle sabah uykudan uyanınca belirgin olur.


   Genellikle on yaşından küçük çocuklarda fizik muayenede sinüzit tablosunu değerlendirmek zor olabilmektedir.Muayenede,burun ve nazofarinkste mukopürülan bir akıntı saptanabilir.Burun mukozası kızarık ve farinks normaldir.Servikal lenf nodları hafif büyümüş ve hassas olabilir.Bu özelliklerde sinüziti rinitten ayırt edebilmek mümkün değildir.Periorbital şişliğin görülmesi ve paranazal sinüslerin üzerine bastırmak veya perküte etmekle ağrı olması sinüziti düşündürmelidir.Ağız hijyeni iyi olan,farejit veya burunda yabancı cisim olmayan hastalarda nefesin kötü kokması muhtemel bir sinüziti akla getirmelidir.


   Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sinüzit gelişimi için kolaylaştırıcı bir faktör olabileceği,ayrıca adenoid hipertrofisi,nazal polip,allerjik rinit,immun yetmezlik ve immotil silia sendromu gibi hastalıkların sinütizi eğilimi arttırabileceği bilinmektedir.
 
   Çocuklarda akut maksiller sinüzit etkenleri erişkinlerdekine benzerdir.En sık görülen etkenler sıklık sırasına göre S. pneumonia, H. Influenzae ve M. catarhalis bakterileridir.Kronik sinüzitlerde anaerop bakteriler söz konusu olabilmektedir,Sinüzite neden olan ajan patojen sinüs kavitesinden alınan örneklerden üretilebilse de bu oldukça zor ve invaziv bir yöntemdir,Boğaz kültürü çalışmalarının ise sinüzitin etkeninin saptanmasında yararlı olmadığı gösterilmiştir.


   Çocukluk yaş grubunda sık görülen sinüzitler,belirtilerin değişken ve çoğu zaman belirsiz olması,hemde birçok hekimin paranazal sinüslerin yeterince gelişmemiş olduğu şeklindeki düşünceleri nedeniyle kolaylıkla gözden kaçabilmektedir.Kronik akciğer hastalığı ve immun yetmezliği olan hastalarda hastalığın tablosu ağır seyredebilmektedir.Tedavisinde, serum fizyolojikle yıkayarak nazal hijyeni sağlamak gibi basit yöntemlerden faydalanılabildiği gibi antibiyotik tedavisi ve cerrahi işlemlere kadar değişen tedavi yöntemleri söz konusu olabilmektedir.
 

Bu makale 13 Aralık 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nuran Gürses

Prof. Dr. Nuran GÜRSES, tıp eğitimini 1969 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. 1973 yılında ise Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda ihtisasını yapmış ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuş olan Dr. GÜRSES, 1981 yılında Edinburg Western General Hospital U.K - Yeni Doğan ve Çocuk Bölümü'nde çalışmalar yapmıştır. 1991 yılında da Haccettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları yan dal ihtisasını almıştır. 1980 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Doçentlik, 1988 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Profesörlük kadrosuna atanan Prof. Dr. Nuran GÜRSES, 1997- 2000 yılları arasında Alman Hastanesi Çocuk Kliniği Direktörlüğü yapmıştır. Kendisinin 90 adet türkçe yayını, 58 adet yabancı dilde yayını, 14 adet derleme ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Çocuk
Prof. Dr. Nuran Gürses
Prof. Dr. Nuran Gürses
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube