Diyabetik ayak yaraları

Diyabetik Ayak Yaraları

Diyabetik ayak yaraları

Diyabetik Ayak Yaraları

Diyabetik Ayak Yarası Nedir?

 

Diyabetik ayak yaraları, kontrol altına alınamayan düzensiz şeker seviyelerine bağlı olarak gelişen özellikle ayak damarlarındaki dolaşım bozukluğu, diz altı atar damarlarındaki daralma, kireçlenme ya da tıkanma gibi damar hastalıkları sonucu dokunun yeteri kadar oksjenlenmemesi ve beslenememesine bağlı olarak ortaya çıkan yaralardır.


 

Diyabetik Ayak Yarası Nasıl Oluşur?


Bu yaraların oluşmasına neden olan diğer faktörler olarak yüksek kolesterol, yüksek tansiyon veya sigara kullanımı gibi etkenleri de sayabiliriz.

Hastanın ayak ve bacak damarlarında daralma ve tıkanma gibi dolaşım bozuklukları söz konusu olduğunda vücudun en uç bölgesindeki ayaklara yeteri kadar oksijen ve dokuları besleyen besin ögeleri ulaşamaz. Bu durum dokuların ölmesine ve hatta daha ileriki zamanda gangren oluşumuna neden olur. Tıkalı olan damarlardan dolayı, yarada oluşabilecek enfeksiyonu tedavi etme süresi de antibiyotiklerin dokulara istenilen oranda ve zamanda ulaşmaması nedeniyle uzamakta yaranın tedavisinde sorunlar ve zorluklar ortaya çıkabilmektedir.

Tedavi ve kontrol altında olmayan diyabette; bacak ve ayaklardaki sinir kaynaklı problemler hastanın ağrı, sıcaklık ve dokunma hislerinde azalmaya sebep olan Nöropatiyi ortaya çıkarmaktadır. His kaybından dolayı ayaklara batabilen çivi, iğne gibi yabancı cisimlerin ağrısının hissedilmemesi yaranın geç farkedilmesine neden olmaktadır. Bu tür farkına varılamayan yaralanmalar da diyabetik ayak yarası enfeksiyonuna zemin hazırlar ve oluşan küçük yaralar siz farkına varamadan hızla büyüyebilmektedir.

Ayaklarının üşüdüğünden yakınan ve ısınmak için ayaklarını soba veya kalorifere yaklaştıran diyabet hastalarında da yanık ortaya çıkabilmektedir.

Tırnak batmaları ağrı vermediği için, hasta enfeksiyon oluşup ayağı şiştiğinde ancak bu durumun farkına varmaktadır.

Yine Otonom Nöropatinin neden olduğu ayak kuruluğu, oluşan cilt hassasiyeti sebebiyle ayak yaraların açılmasında önemli bir risk faktördür.

Uzman eşliğinde yapılmayan ayak bakımları, tırnak kesimi veya törpülenme esnasından cilt de oluşan tahribatlar bile diyabetik ayak yarasının başlamasına neden olabilir.

 


 

Diyabetik Ayak Yaralarında Diyabet Hastalığından Neden Çok Korkmalıyız?


Dünyada bugün yaklaşık 350 milyon kişinin diyabet yani şeker hastalığına yakalandığı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1980 yılında yayınladığı ilk küresel rapordan günümüze kadar diyabet görülme sıklığı 4 kat arttığı belirtilirken bu dramatik artışın arkasında fazla kilolu olmanın ve obezitenin yükselmesi nedeniyle Tip 2 diyabetin artmasından kaynaklandığı açıklanıyor.

 

 

 

• Son 12 yılda % 90 artış              

• 1998’de = 2.5 milyon 

• 2013’de = 7 milyon 

• 7 milyon DİYABET hastası  =  1/5 ayak yarası

• Ampütasyonun %80’i ayak yarası

• 20 saniyede bir ayak kesiliyor

• Avrupa ülkelerindeki hastaların % 13’ü  Diyabet hastası

Regüle edilemeyen yani kontrolsüz  şeker seviyeleri ayaklarda önemli iki soruna neden olmaktadır bunlardan biri *Nöropati yani sinir harabiyeti diğeri ise Damar harabiyeti: Damar harabiyeti Atar damarlarda oluşan daralma, plak oluşumu, kireçlenme yada tamamen tıkanma şeklinde olabilir. Nöropati ise farklı alanlarda farklı problemler gösteren bir hastalıktır. Örneğin ayak kaslarının zayıflamasına yol açan motor nöropati ,sıcak,soğuk,ağrı gibi his kaybına neden olan duyu nöropatisi ve ayaklarda kuruluk çatlak ve hassasiyete neden olan otonom nöropatidir. Bu problem diyabet hastalarında ayak yaralarına neden olan en önemli etkenlerdir.


 

HbA1C NEDİR YÜKSEKLİĞİ NELERE YOL AÇAR

HbA1C  Diyabet hastalarında şeker seviyesinin 3 aylık  ortalama değerini gösterir .Bu değer 6.5  üzeri ise tehlike çanları çalıyor demektir. Ne kadar yüksek olursa nelere yol açar sorusuna gelince v

Diyabetik ayak yarası neden oluşur?

Diyabetik ayak yaraları, kontrol altına alınamayan düzensiz şeker seviyelerine bağlı olarak gelişen özellikle ayak damarlarındaki dolaşım bozukluğu, diz altı atar damarlarındaki daralma,kireçlenme ya da tıkanma gibi damar hastalıkları sonucu dokunun yeteri kadar oksjenlenmemesi ve beslenememesine bağlı olarak ortaya çıkar. Bunu etkileyen diğer faktörler ise, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon veya sigara olabilir.

Hastanın ayak ve bacak damarlarında daralma ve tıkanma gibi dolaşım bozuklukları söz konusu olduğunda vücudun en uç bölgesindeki ayaklara yeteri kadar oksijen ve dokuları besleyen besin ögeleri ulaşamaz. Bu durumda dokular ölmeye hatta hastanın ayak ve bacaklarında gangren sorununu ortaya çıkarabilmektedir. Ayrıca dolaşım bozukluğuna bağlı olarak hastada diyabetik ayak yarası dediğimiz yaralarında çıkmasına sebep olabilmektedir.

Tıkalı olan damarlardan dolayı, var olan yaradaki enfeksiyonu tedavi etmek için verilen antibiyotiklerin dokulara istenilen oranda ulaşmaması söz konusu olmaktadır. Tıkalı damarlar nedeniyle hastanın enfeksiyon tedavisi uzayabilir. Kronik ayak yarasının tedavi sürecinde sorunlar ve zorluklar ortaya çıkabilir.

Tedavisiz ve kontrolsüz diyabette bacak ve ayaklardaki sinir kaynaklı problemler hastanın ağrı, sıcaklık ve dokunma hissinde azalmaya neden olan Nöropatiye bağlı olarak his kaybından dolayı ayaklara batabilen çivi, iğne gibi yabancı cisimlerin ağrısının hissedilmemesi yaranın geç farkedilmesine neden olmaktadır. Bu tür farkına varılamayan yaralanmalarda diyabetik ayak yarası enfeksiyonuna zemin hazırlar ve oluşan yaralar ilerleyebilmektedir. Ayaklarının üşüdüğünden yakınan ve ısınmak için ayaklarını soba ve kalorifere yaklaştıran diyabet hastalarında da yanık ortaya çıkabilmektedir. Tırnak batmaları ağrı vermediği için, hasta enfeksiyon oluşup ayağı şiştiğinde ancak bu durumun farkına varmaktadır.

Yine Otonom nöropatinin neden olduğu ayak kuruluğu cilt hassasiyeyi de ayak yaraların açılmasında önemli bir risk faktörüdür.

Uzman eşliğinde yapılmayan ayak bakımları, tırnak kesimi veya törpülenme esnasından cilt de oluşan tahribatlar bile diyabetik ayak yarasının başlamasına neden olabilir.

 

Diyabetik ayak yarası tedavisi yapılmazsa ne gibi hastalıklar ortaya çıkabilir?

Diyabetik ayak yaraları iyileşme süresi uzadıkça enfeksiyoun  kontrol altına alınması zorlaşabilir. Bu durumda enfeksiyonun kana karışmaıyla birlikte sepsis dediğmiz durum dahi gelişebilir. Bu durum hastanın kaybına kadar gidebilecek tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabildiği gibi bazen dokudaki enfeksiyonun ilerleyerek ayak kemiklerine kadar işlemesi uzuv kaybına neden olabilir. Uzun süre kontrol altına alınamayan enfeksiyon antibiyotik kullaım sürecini uzatacağı için hastanın böbreklerini de sıkıntıya sokabilir.

 

HANGİ DOKTORA GİTMELİYİM ?

Diyabetik ayak yaraları hiçbir sağlık çalışanı ya da birimin tek başına tedavi edebileceği basit bir olay değildir. BİR EKİP İŞİDİR. Diyabeti kontrol altına alacak endokrin yada iç hastalıkları uzmanının ,var olan yada olabilecek bir enfeksiyon riskine karşı müdahele edebilecek  enfeksiyon hastalıkları uzmanı gelişmiş olan damar harabiyetine göre kalp ve damar cerrahisi yada girişimsel radyoloji cerrahi işlem enfekte ,nekrotik dokuların temizlenmesi gerekli durumlarda flep yada greft işlemleri için plastik cerrah , sualtı hekimliği, nöropati tedavisi için  nöroloji , diyetisyen, Ortopedi hekimlerinin olduğu tüm bu branşları birbirine bağlıyan yara bakımı esnasında gelişen ve değişen süreçleri hekimlerle paylaşan modern yara bakım ürünlerine ve sektöre hakim bakımı planayabilcek donanıma sahip, eğitimli  Yara bakım hemşiresi ve ayak bakımı için podoloğun olduğu bir ekip tarafından değerlendirilmelidir. Hastanalerde açılan diyabetik ayak yada yara birimleri genellikle multidisipliner bir ekibin yönetiminde olduğundan tercih edilmelidir.

 

NASIL TEDAVİ EDİLMELİ 

Yara tedavi protokolü kişiye ve hastaya göre farklılık göstermektedir ve varolan ayak yarasına  göre neden yada nedenleri belirleyip onları düzeltmek, ortadan kadırmak birinci hedef olmalı.

 Hastanın genel durumu  kötü ise yani; ağır enfeksiyon tablosu ,yüksek şeker, beslenme bozukluğu, böbrek problemleri kan seviyesinde düşüklük gibi ağır metobolik problemler var ise sorunlar geçinceye kadar hasta yatarak tedaviye ihtiyaç duyabilir düzeltildikten sonra yada bu tablo yok ise hasta evde sağlık hizmeti yada poliklinik takibi ile yara tedavi hizmeti alabilir.

Her durumda;

Enfeksiyonun giderilmesi, 

Tıkalı bacak atardamarlarının açılması, 

Şeker tedavisinin düzenlenmesi, 

Yaranın olduğu ayağın yükten kurtarılması, 

Yaraya uygun  yara bakım örtülerinin  tesbit edilmesi ve bakım planı hazırlanması gerekmektedir. 

 

Bu süreçte tercih edebileceğimiz bir sürü alternatif tedavi  yöntemi mevcuttur;ultrasonik tedaviler yapılabilir, Diyabet hastalarındaki düzensiz şeker seviyesi yaraların iyileşmesi için gereken(EGF)  epidermal büyüme faktörünün salgılanmasını engellemektedir, gerekirse yaranın iyileşmesi için bu hormon dışardan yaraya verilebilir, hatta KÖK hücre bile uygulanarak yara iyileşmesi sağlanabilir. Yara iyileşmesi aşamasında cildi daha hızlı oluşmasını sağlayan farklı collagen içerikleri yada ürünler kullanılabilir yada bunu tetikleyen PRP.PRF gibi yöntemler tercih edilebilir. Plastik Cerrahi birimince enfekte ve ölmüş dokular var ise bunlar cerrahi yada var olan özellikli cihazlarlarla yara bölgesinden uzaklaştırılmalı.  Yaranın daha hızlı oksijenlenmesi ve iyileşmesi için destek tedavilerden olan Hiper Barik Oksijen tedavisi ,Ozon tedavisi gibi yöntemlerden destek alınmalı iyileşme sürücini hızlandıracak etkili yöntemlerden dir.

 

AMPÜTASYON KADER MİDİR ? ERKEN ALINMIŞ BİR KARARMIDIR?

Bazen öyle hastalarla karşılaşıyoruz ki yapılması gereken birçok işlem yapılmadan damarları tıkalı yada enfeksiyon çok yüksek iltehap ayağını sarmış, parmağın gangren olmuş  buraya kan gelmiyor diye  diz altı ampütasyon kararı alınmış bunların hepsi bir hastada var olabilir doku enfeksiyonu ilerlemiş kemiklere işlemiş hastada osteomiyelit oluşmuş olabilir bunun için tüm bacağı kesmek yerine enfekte alanın temizleniyor olması çoğu zaman çözüm olabiliyor yada damarlar tıkalı olabilir damardaki tıkalılık durumuna göre cerrahi yada cerrahi dışı periferik anjio işlemleri ile damar açılması sağlanabilir var olan birçok oksijenlendirme yöntemi ile doku oksijenlenmesi sağlanabilir ve ayak kurtarılabilr ,Ampütasyon seviyesi daha aşağılara çekilebilir .Tüm bu tedavi süreci uygulanmasına rağmen bütün yollar denenmiş ve sonuç alınamamış ise kesilme kararı alınmalı. Günümüz şartlarında yara tedavisinin sahip olduğu modern tedavi yöntemleri ile erken teşhis edilmiş bir diyabetik ayak yarasında amtüsyonları önlemek yüksek oranda münkündür.  Ampütasyon kararlarını mümkün olduğu kadar almamalı ya da önlemeliyiz çünkü bu hastalarda ilk 5 yıl içinde ikinci kez ampütasyon yapılma olasılığı %50 ve ampütasyon yapılmış hastaların yine %50’sinde yaşam süresi ortalama 5 yıl kısalmaktadır.

 

Diyabetik ayak yarası antibiyotik tedavisi

Genellikle diyabetik enfeksiyonlarda kültür ve antibiyogram öncesi ampirik antibiyotik tedavisi verilir. Yüzeyel ve hafif enfeksiyonlar için aerobik Gram (+) kokları (stafilokok ve streptokok) kapsayacak dar spektrumlu antibiyotikler tercih edilir. Gangrenli, iskemik, kötü kokulu yaralarda Gram (–)’ler ve anaeroblar eklenmiş olabileceğinden bunlara yönelik antibiyotik kullanılmalıdır. Genel olarak diyabetik ayak ülserli hastaların %40-60’ı antibiyotik tedavisi görmektedir.

Diyabet ayak yarası olan hastalarda antibiyotik tedavisi planlanırken kan şeker seviyesinin yüksekliği ve dolaşım bozukluğu varlığı tedavinin seyrini olumsuz etkileyeceğinden göz ardı edilmemeli eş zamanlı tedavi planı yapılmalıdır.

 

Diyabetik ayak  bakımında nelere dikkat edilmeli?

Diyabetik bir hastada eğer ayakta duyu kaybı gelişmiş ise; hasta her akşam bir ayna yardımı ile ayaklarını ciltte renk değişikliği, kızarıklık, kesik, su toplaması, mantar veya yeni açılmış bir yara açısından kontrol etmelidir. Hastanın fizik durumu veya görme işlevleri bunu yapmaya uygun değilse bakıcısı veya bir yakını tarafından yapılmalıdır. Hasta ayaklarını ısıtmak için soba, elektrikli ısıtıcı ve kalorifer peteklerine fazla yaklaştırmamalı, asla sıcak su torbası ile ayaklar ısıtmaya çalışmamalı çünkü his kaybından dolayı yandığını hissedemez. Bu hastalarda akıntı yada yaranın daha kolay farkedilmesi için genellikle pamuklu beyaz çoraplar tercih edilmelidir.

Ayakkabı seçimi  de çok önemli bir konudur tabanı lastik ve yerden en az 3 cm yükseklikte olalı , rahat, yumuşak deriden, yuvarlak burunlu, dikişsiz ayakkabılar tercih edilmelidir. Hatta çoğu zaman ortez protez merkezlerinde özel ölçümlerden, yürüme analizlerinde bası haritalarının çıkarılma işlemi sonrası yükü tabana eşit dağıtacak özel ayakkabılar tercih edilebilir. Ayrıca yüksek topuklu ayakkabılar ve ucu açık veya dar ayakkabılar da uygun değildir hatta bağcıklı olması tercih edilmelidir. Yaz ayların havuz .plajlarda çıplak ayakla gezilmemelidir,kum çakıl kesilerinden batmalırdan kendini korumalıdır.

 

DİYABETİK AYAK BAKIMI NEDEN ÖNEMLİ?

Almanya sağlık bakanlığı sistemi Diyabet hastalarına ayak bakımı işlemini  ücretsiz ve zorunlu kılmış ve diyorkiİ; 3 ay üst üste ayak bakım merkezlerine gidip bakımını yaptırmazsan doğacak hiçbir riski karşılamam bundan sen sorumlusun!!!!!!!! Ayak bakımının diyabetik ayak yarası oluşunda ne kadar önemli olduğunu burdan anlayabiliriz sanırım 

Peki ne yapmalıyız; ayak cildimizi her daim nemli tutmalyız bunun için düşük üreli bakım kremleri kullanabiliriz kuruyan ayak derilerimiz ,topuk çatlaklarımız normalden daha hızlı bir şekilde yaralanabilir  ve enfekte yaralar haline dönüşebilir .AyaklarımızI nasır oluşumuna karşı korumalı oluşan nasır ve sertlik durumlarında asla ve asla ponza taşı kullanmamalıyız ,kesmemeliyiz ! sahip olduğumuz nöropati nedeni ile farketmez derin yaralara neden olur enfeksiyon sayesinde uzuv kaybına kadar gidebilir bunun sayısız örnekleri ve hikayeleri vardır. Bir ayak sağlığı merkezinden bu işin eğitimini almış  podoloklardan medikal ayak bakımı hizmeti almak en güvenilir tercih olacaktır. Tırnaklar, batmayı önlemek için düz kesilmeli ama derin kesilmemeli. Bu merkezlerden hizmet alırken ise dikkat edeceğiniz en önemli şey sterilizasyon ve dezenfeksiyon , kullanılan malzemeler sizin önünüzde steril paketlerden açılmalı ki olası bir bulaşıcı hastalık riski ile karşılaşmamalısınız.

Bu makale 19 Nisan 2024 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Podolog Deniz Yahcı

Podolog Deniz Yahcı ;2012 Yılı Erzurum Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Lisans Bölümü ve 2014 Yılı Beykent Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksek Lisans Bölümü mezunudur.Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çeşitli devlet hastanelerinde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapmıştır. SERTİFİKALAR/KONGRELER/KURSLAR Yoğun Bakım Sertifikası Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Gn.Md.lüğü 2006 VI.Ulusal Yara Bakım Kongresi Yara Bakım Derneği 2011 VII.Ulusal Yara Bakım Kongresi Yara Bakım ve Doku Onarımı Derneği 2012 V.Geriatri Hemşireliği Kursu Akademik Geriatri Derneği 2012 V.Akademik Geriatri Kongresi Akademik Geriatri Derneği 2012 VIII.Yara Bakım Hemşireliği Kursu Sertifikası Yara Bakımı ve Doku Onarımı Derneği 2012 IX.Yara Bakım Hemşireliği Kursu Sertifikası Yara Bakımı ve Doku Onarımı Derneği 2013 II.Ulusal Çocuk Y ...

Podolog Deniz Yahcı
Podolog Deniz Yahcı
İstanbul - Podoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube