Topuk dikeni

Topuk  dikeni

Topuk ağrısı ayak cerrahisinde rastlanan en sık rahatsızliklardan biridir.Eski ortopedistlerin bu problemi  olan hastalarda  röntgenlerde topuk kemiğinde bir çıkıntı oluştuğunu görüp bu hastalığa topuk dikeni adını vermişlerdir. Ancak bugün biliyoruz ki bu çıkıntı sadece hastalığın bir sonucu olup ağrı da bir önemi yoktur.yine bugün biliyoruz ki bu hastalık tamamı ile ayağın altında ki bir kasın çalışması ile ilgili problemlerden  gelişmektedir.

Ayak taban yapısında mevcut olan plantar fasia adı verilen bir kas yürüme esnasında ciddi bir yaylanma göstermek zorundadır. Bu kasın yaylanmasi sayesinde yükun yere verilmesi sağlanır. Bu kas çeşitli sebeplerden dolayı kısalması ve topugun yapıştığı yeri çekmeye başlar .bu bölgede bir kanama oluşmasına ve ağrıya yol açar. Zamanla yapıştığı yerde kalınlaşma oluşur. Buda röntgenlerde görülen diken olarak adlandırılan görüntüye yol açar.

Topuk ağrısı düz tabanlarda, yüksek kavisli ayaklarda,Kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı yada bapet tarzı düz ayakkabı kullananlarda,diabetiklerde,çeşitli romatizmal hastalıklarda, bir grup ilacin (cipro ) yan etkisi olarak kasın kısalması ile ortaya çıkabilmektedir.

Hastalarda çok tipik olarak sabah yataktan kalkma sonrasi ilk birkac adimda agri,gün içinde bir yerde uzun süre oturup ilk kalkmada oluşan ağrı ve gün sonu ağrıları çok tipik ve tanı koydurucudur.hastalarda ayırıcı  tanıda muayenesi sonrasında gerekirse hekiminin tarafından röntgen, Mri yada EMG tetkikleri istenebilir.

Hastalarda tedavide aşamalı bir tedavi planı vardır. Hastalarda öncelikle plantar fasia olarak adlandırılan kasın uzatilmasi için egzersizler başlanır. Ayrıca hastaların çok büyük bölümünde eşlik eden bir basma kusuru olduğu için hastalarda kişiye özel tabanlık kullanimi da başlanır. Ağızdan kullanılan antienflamatuar ve yüzeyel  antienflamatuar lardan destek alınır. Günde 3-4 ke buz uygulaması önerilir. 6 haftanın sonunda hastaların  yüzde 85 ı rahatlamış olacaktır.
Bu tedaviden  fayda görmeyen  hastalarda ikinci aşamada kas egzersizler den fayda görmeyen hastalarda fizik tedavi programlarina ve gece ateli olarak adlandırılan ayağın gece belli bir pozisyonda durmasını sağlayan bir cihaz kulanilmaya başlanır. Hastaların yarısında bu tedavi başarı sağlar.
Üçüncü  aşamada  hastalarda yapılan enjeksiyonlar devreye girer.hastalarda doktorun tercihine kortizon yada prp enjeksionlari denenebilir.
Bu aşamalardan fayda görmeyen hastalarda kasın kısalması ile beraber çok yakınından geçmekte olan sinirin de sıkıştığı düşünülerek cerrahi tedavi planlanır. Hastalarda yapılan ameliyat ile hem sinirin hemde kısalması olan kasın gevsetilmesi sağlanır.

Cerrahi uygulanmış hastaların 15 gün istirahati ve 6 hafta ameliyat sonrası ayakkabısı kullanimi gerekli olup toplam iyileşme süresi 3 aydır. 

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Selim  Muğrabi

Op. Dr. Selim MUĞRABİ, 1970 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yapmış ve Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında ayak ve ayak bileği cerrahisi üzerine ABD'nin Idaho şehrinde spor yaralanmaları, diyabetik ayak ve ayak bakımı üzerine çeşitli kurs ve eğitimler almıştır.  2003-2004 yılları arasında New York Hospital for Special Surgery'de 'halluks valgus' ve 'tibialis posterior tendon yetersizliği' konularında çalışmalar yapmış olan Op. Dr. Selim MUĞRABİ, 2007 yılı Ocak ayına kadar İstanbul Cerrahi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji departmanında ayak-ayak bileği problemleri üzerine başarılı çalışmalar yapmıştır. Türk Ortopedi v ...

Etiketler
Topuk dikeni nedir
Op. Dr. Selim  Muğrabi
Op. Dr. Selim Muğrabi
İstanbul - Ortopedi ve Travmatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube