Single insizyon laparoskopik (sıls) kolesistektomi hakkında bilmek istedikleriniz

Single insizyon laparoskopik (sıls) kolesistektomi hakkında bilmek istedikleriniz

Laparoskopik kolesistektomi, yani kapalı safra kesesi ameliyatı safra kesesi hastalıklarında 1992 yılından beri altın standarttır. Genel cerrahlar tarafından en sık uygulanan batın ameliyatlarından biridir. Laparoskopinin ilk uygulandığı 90’lı yılların başındaki tartışma çoktan bitmiş ve kolesistektomide laparoskopinin üstünlüğü tüm cerrahlarca kabul edilmiştir.

Laparoskopinin cerrahi alanına girişinden bu yana yaşanan en büyük gelişme ise, cerrahi travmayı ve kesileri azaltma amacıyla yapılan çalışmalardan doğmuştur:

Single Port – Tek Delikten safra kesesi ameliyatı. Aslında tek port laparoskopik kolesistektomi ilk kez neredeyse 10 yıl önce uygulanmıştır. Ancak günümüzdeki teknolojik gelişmeler yaygın kabul görmesini sağlamıştır. Laparoskopik kolesistektomiden SILS kolesistektomiye geçişin avantajları, açık ameliyattan laparoskopiye geçildiği zamanki gibi bariz değildir. Bununla birlikte, her trokar yerindeki kesinin yol açtığı travma, kanama, enfeksiyon, organ yaralanması ve insizyonel herni gibi riskler en aza inmektedir.

Yara izi çoğu zaman göbek içerisinde gizlendiği için “izsiz ameliyat” olarak da bilinmekte ve talep edilmektedir. Bunun bedeli ise, cerrahın daha ileri düzey laparoskopi becerisine sahip olması zorunluluğu ve teknik olarak daha fazla efor harcamasıdır. Günümüzde SILS kolesistektomi modifiye edilmiş standart laparoskopi aletleri ve özel trokarlar kullanılarak kolayca uygulanabilir ve standart olmaya doğru gider hale gelmiştir. SILS kolesistektomi ameliyatı için göbek içerisinden 2.5 cm’lik bir kesi yapılır.

Normal laparoskopik kolesistektomide ise ikisi 1 cm, ikisi 0.5 cm olmak üzere 4 adet trokar kullanılmaktadır. Batına girildikten sonra özel üretilmiş SILS trokarı göbekteki kesiden batına yerleştirilir. El aletleri bu trokar içerisinden batına girecektir. SILS kolesistektomi teknik olarak normal kolesistektomiden güçtür, ciddi laparoskopik deneyim gerektirir ve her hastaya uygun değildir. Güçlükle karşılaşıldığında klasik laparoskopiye dönülmesi başarısızlık değil, doğru muhakeme olarak değerlendirilmelidir. SILS Kolesistektomi Ameliyatı Öncesi Yaş ve tıbbi durumunuza uygun ameliyat öncesi tetkikler yapılmalıdır. Bunlar kan tahlilleri, akciğer filmi, kanama testleri ve EKG’den ibarettir.

Ameliyattan önceki geceyarısından sonra hiçbir şey yenilmemeli ve içilmemelidir. Hatta, gün içinde de mümkün olduğunca hafif gıdalar alınmalıdır. Geceyarısından sonraki yasağa sadece gıdalar değil, çay, kahve, su, şekerleme vs gibi şeyler de dahildir. Yine, mümkünse ameliyattan önceki gece banyo yapılmalı ve göbek deliği iyice temizlenmelidir. Önemli ilaçlar sabah çok az suyla alınabilir. SILS Safra Kesesi Ameliyatı Göbekteki kesiden yerleştirilen portun içinden el aletleri ve kamera girilir.

Normal laparoskopide olduğu gibi safra kesesi kanalı ve arteri kliplenerek kesilir. Klipler titanyumdan imal edilir ve vücutta kalabilir. Metal dedektörleri tarafından saptanmaz. Havaalanında sorun yaratmaz. MR’a girilebilir. Ardından, safra kesesi karaciğer yatağından ayrılır ve çıkarılır. Kanama kontrolü ve gazın boşaltılmasından sonra port çıkarılarak karın duvarı onarılır ve cilt kapatılır. Ameliyat akşamı hasta yürümeye ve yemek yemeye başlayabilir. Yemeğin hafif olması dışında bir kısıtlama yoktur.

Hasta ameliyattan sonraki gün taburcu edilir. Ameliyattan 1 gün sonra banyo yapılabilir. Günlük hafif aktivitelere hemen dönülebilir. Ancak zorlu aktiviteler için 1-2 hafta dinlenmekte fayda vardır. Ameliyattan 1 hafta sonra yara yerlerinin cerrahınız tarafından kontrol edilmesinde fayda vardır.

Aşağıdaki belirtiler olursa mutlaka cerrahınızı arayınız: -Ameliyattan sonra 24 saat geçtiği halde süren bulantı-kusma. -37 derecenin üzerinde ateş. -Gözlerde veya ciltte sararma. -Ağızdan alınan ilaçlarla geçmeyen şiddette ağrı. -İdrar çıkarmada güçlük. -Nefes almada zorlanma, göğüs ağrısı, bilinçte dalgalanma, görmede bozulma. SILS Kolesistektomi Sonuçları Kolesistektomi klasik safra kesesi yakınmalarının % 90’dan fazlasını çözer. Ancak atipik belirtiler devam edebilir.

Cerrahinin Riskleri: -Kan nakli gerektirecek kanama: % 1 -Enfeksiyon: % 2 -Açık ameliyata geçilmesi: % 2 -Safra kaçağı: % 2 -Ana safra kanalında taş kalması -Ana safra kanalı yaralanması: % 0.2 -İnce barsa, karaciğer, kan damarları gibi batın içi organların yaralanması ( % 1’den az) -Kesi yerlerinde fıtık gelişimi ( % 1’den az) www.medicorium.com© kaynak gösterilmeden ve link eklenmeden alıntı yapılamaz.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Murat Üstün

Op. Dr. Murat ÜSTÜN, 1969 yılında İstanbul’da doğmuştur. Tıp Fakültesi eğitimini 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise SSK Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1996 yılında Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. Bu dönemde Türkiye’de yeni yeni başlayan laparoskopik cerrahi konusunda alanında uzman doktorlarla çalışması bu alandaki ilgisini arttırmıştır. 1996-1999 yılları arasında SSK Ankara İhtisas Hastanesi'nde transplantasyon kliniğinin kurulmasında aktif rol almış ve özellikle renal transplantasyon ve laparoskopik cerrahi alanında çalışmalar yürütmüştür. 1999-2001 yılları arasında SSK Zonguldak Bölge Hastanesi'nde çalışmış ve burada ilk laparoskopik cerrahi ünitesini kurararak ameliyathane modernizasyonu ve sterilizasyon prensiplerini çalışmalarında da uygulamıştı ...

Etiketler
Yara izi
Op. Dr. Murat Üstün
Op. Dr. Murat Üstün
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube