Obsesif kompulsif bozukluk ,

Obsesif kompulsif bozukluk ,

Takıntı hastalığı

Obsesif kompulsif bozukluk takıntı hastalığı olarak da bilinir. her 10 kişiden dokuzunda obsesyon olarak tanımlanan düşünceler bulunmaktadır. Buna karşılık her 100 kişiden ancak birinde bu durum bir rahatsızlık haline gelir.

Obsesyon nedir?

Obsesyonun Türkçe’deki karşılığı saplantıdır. Saplantılar kişiye çoğu kez saçma görünür ve rahatsızlık vericidir. Bu nedenle kişi bu düşünceleri zihninden uzaklaştırmaya çalışır. Ancak, bu düşünceler kişinin aklına kendiliğinden gelmektedir ve kişi bu düşünceleri zihninden atmaya çalıştıkça bu düşünceler güçlenir, daha dirençli hale gelir. Psikiyatri dili ile saplantı kısaca şöyle tanımlanabilir: Kişiye saçma gelen ve rahatsızlık veren (benliğe yabancı), kişinin aklına kendiliğinden ve zorlayıcı bir biçimde gelen (intruzif), bilinçli çabayla uzaklaştırılamayan tekrarlayıcı düşüncelerdir. En sık görülen obsesyon türleri kirlenme – mikrop kapma – hastalık bulaşması veya bulaştırma, şüpheye düşme (ışıkları söndürdüm mü, ütünün fişini çektim mi?), düzen – simetri – sıra (renk, boy veya harf sırasına göre), saldırganlık (çocuğuma zarar verir miyim?) ve cinsel (acaba ben eşcinsel miyim?) içerikli olanlardır.

Kompulsiyon nedir?

Kompulsiyonun Türkçe’deki karşılığı zorlantıdır. Zorlantılar,  saplantılı düşünceye karşılık kendini rahatlatma çabası olarak özetlenebilir. Kişi saplantılı bir düşünceden rahatsızlık duyduğunda bu düşünceyi etkisiz kılmak için yapılan eylemlerdir. Obsesyon örneklerine göre karşılıkları şu şekilde olabilir: kirlenme – mikrop kapma – hastalık bulaşması veya bulaştırmaya karşılık temizlenme (dakikalarca el yıkama) veya kaçınma (kapı kollarına veya paraya dokunmama); şüpheye düşmeye karşılık kontrol etme (tekrar tekrar eve dönüp ışıkları veya kapı kilidini kontrol etme); düzen – simetri – sıra saplantılarına karşılık düzenleme veya sıraya koyma; saldırganlık ve cinsel içerikli obsesyonlara karşılık zihinsel analiz (ben öyle şey yapmam, çocuğumu çok seviyorum, erkek olduğuma eminim vb.). Bu örnekler kişiden kişiye çok büyük farklılıklar göstermektedir. Başka bir deyişle “obsesyonun hayal gücü sınırsızdır”.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Özlem Eker

Uzm. Dr. Özlem EKER, İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi eğitimini Ankara Fen Lisesi’nde tamamlamıştır. Lİsans eğitiminin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlamış olduğu tıp eğitimini başarıyla tamamlamıştır. Mezuniyetinin hemen ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında ihtisas eğitimine başlamıştır. İhtisas eğitimi boyunca Prof. Dr. Işıl Vahip ve Prof. Dr. Vamık Volkan’ın yakın süpervizyonları ile psikoanalitik yönelimli psikoterapi görüşmeleri sürdürmüştür. Asistanlık ve uzmanlığı boyunca Prof. Dr. Ali Saffet Gönül’ün ekibinde çalışmış ve yaptıkları çalışmalarla çok sayıda bilimsel konferansa konuşmacı olarak bulunmuş ve sayısız ödül kazanmıştır. 2008 yılında İzmir’de Türkiye Psikiyatri Derneği’nden Yeterlik Belgesi almıştır. Bu belgeye sahip olan, cinsel terapi ve bilişsel davranışçı ...

Etiketler
Takıntı hastalığı
Uzm. Dr. Özlem Eker
Uzm. Dr. Özlem Eker
İzmir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube