Böbrek taşları tedavisi perkütan cerrahi/rırc

Böbrek taşları tedavisi perkütan cerrahi/rırc

Neden Oluşur?

Erkeklerde daha sık görülür. Böreğin doğumsal yapısal bozuklukları, yetersiz sıvı alımı, genetik nedenler, doğuştan bazı hastalıklar (sistinüri, hiperoxalüri, hiperkalsiüri, hiperürikozüri), ince barsak ameliyatı geçirmek, hiperparatiroidi, gut, sarkoidoz gibi hastalıklar.

Belirtiler (Semptomlar)

Ağrı (böğür, kasık, bazen karında ); Mide bulantısı ve karında şişkinlik hissi; idrarda kan görülmesi, sık idrara gitme, zorlu idrar yapma

Teşhis (Tanı) e Nasıl Gidilir?

BT, IVP, Ultrasonografi

Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi taşların böbrekteki yeri, büyüklüğü (boyutu), sertlik derecesi, böbreğin doğumsal anatomik yapısı göz önüne alınarak belirlenir.

1) Eswl Nedir : Vücut dışından bir cihazdan çıkan şok dalgaları röntgen altında taşa odaklanıp küçük parçalara ayırır. En başarılı olduğu taşlar yumuşak, büyüklüğü 1 cm e kadar olan ve böbreğin orta ve üst bölümündeki taşlardır. ESWL tedavisinin önemli bir yeri de Perkütan Cerrahi sonrası kalan böbrek de kalan küçük parçalara uygulanmasıdır.

2) Perkütan Nefrolitotomi(PNL, PCNL) Ameliyatı Nedir : Bu ameliyat röntgen ışınları veya ultrasonografi eşliğinde kapalı, yani kesi olmadan sırt bölgesi civarında kalem kalınlığında delik açarak video kamerayla böbreğe ve taşlara ulaşıp taşı kırarak parçalara ayırmak ve parçaları dışarı alma şeklinde yapılır. 

Perkütan Cerrahi (Pnl yada Pcnl) Kimlere Uygulanır?

Böbrek taşları eğer 1-1.5 cm den büyükse böbreğin neresinde ve hangi büyüklükte olursa olsun deneyimli bir cerrah Perkütan Cerrahiyi uygulayabilir. Çok büyük taşlarda böbrek de bir tüp bırakılıp, birkaç gün sonra ikinci bir ameliyat seansında kalan taşlar temizlenebilir.

Aşağıdaki resimde Perkütan tekniği ile yapıp bitirdiğimiz böbrek taşının röntgen filmi görülüyor.

Perkütan Ameliyatı Öncesi ve Sonrası Seyir Nasıl?

Ameliyat günü sabah erken aç karına hastalarımız hastaneye yatıyor, ameliyat için gerekli tetkikler tamamlandıktan sonra ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Bu ameliyat genel anestezi altında yapılır. Ameliyat sonrası hastanın böbreğine takılan bir tüp (nefrostomi tüpü ) ve idrar yolunda bir kateter (tüp) bırakılıyor, ameliyat sonrası duruma göre 1.veya 2. Gün bu tüpleri alıp hastalarımızın % 98 ini 3. Gün evlerine gönderebiliyoruz. 

Eski klasik açık ameliyat şeklinde olduğu gibi böbreğe ve taşlara ulaşabilmek için vücut kaslarını kesmek gerekmediği için ameliyat sonrası ağrı son derece hafiftir ve iyileşme yani hastanın normal hayatına dönebilmesi 1-2 gün içinde gerçekleşmekte ve klasik ameliyat sonrası görülebilen yara fıtığı (insizyonel herni) görülmemektedir.

RIRC (RIRS) Retrograd Intra Renal Cerrahi Nedir?

Bu ameliyat tekniği son 10 yılda popülarize olmuş bir teknikdir. Bu ameliyat bir kamera yardımıyla idrar yolundan girilerek böbreğe kadar ulaşabilen ve böbrek içinde hareket edebilen “Flexibl Ureterorenoskop” cihazı ile gerçekleşir. Bu cihaz ile video kamera ile böbreğe kadar ulaşılır, taş ya da taşlar görüntülenip lazer enerji kaynağı ile kırılır. İdrar yolundan yani vücudun doğal deliğinden girilmesi nedeniyle vücutta kesi yada delik söz konusu değildir. Bu ameliyat tekniğini uygulayabilmek, cihazı kullanabilmek bu konuda eğitimli ve deneyimli olmayı gerektirir.

RIRC Hangi Hastalara Uygulanır?

Biz bu tekniği böbrekdeki 2-2.5 cm e kadar olan taşlara, idrar yolunun üst kısmındaki taşlara büyük bir başarı ile uyguluyoruz. Böbrekteki 2-2.5 cm’lik taşlara uygulandığında Perkütan Cerrahide olduğu gibi vücutta bir delik de açılmadığı için çok kilolu hastalarda ve kullandıkları ilaçlar vb. nedenlerle kanamaya meyilli hastalarda ideal tedavi yöntemidir.

Üreter diye adlandırdığımız böbrek ile mesane arasındaki idrar yolunun alt bölgesindeki taşlara idrar yolundan kamera eşliğinde girip taşları parçalıyoruz. Bu yönteme URS diyoruz. İdrar yolunun üst kısmındaki taşlar ise ancak RIRC yöntemiyle yapılabilir.

RIRC Ameliyatı Sonrası Seyir

Ameliyat genel anestezi altında yapılır, ameliyat sonrası genellikle idrar yoluna bir kateter koyuyor ve bunu ertesi ya da daha sonraki gün çıkartıyoruz ve kesi yara gibi problemler olmadığı için hastalarımız normal hayatlarına hemen dönebilirler.

 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Tahir Karadeniz

Prof. Dr. Tahir KARADENİZ 1957 yılında Ankara'da dünyaya gelmiştir.Orta ve lise öğrenimini TED Ankara Maarif Koleji'nde tamamlamıştır.1975-1982 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimi aldıktan sonra 1984- 1989 yılları arasında  ihtisasını  İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda tamamlamıştır. Mecburi hzimetini Kastamonu'da yaptıktan sonra Askerliğini Denizli Askeri Hastanesi'nde Üroloji Uzmanı, Tbp. Asteğmen olarak yapmıştır.1996 yılında "Üroloji Doçent" ünvanını almış; 1998 yılında Türkiye’de ilk ve tek yapılan ÖSYM’nin hazırladığı Klinik Şef Merkezi sınavını derece ile kazanıp çalıştığı "Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesine Üroloji Klinik Şefi (Direktörü) olmuştur. 2013 yılında Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde profesörlüğe atanmış ve hâlen Medicana International İs ...

Prof. Dr. Tahir Karadeniz
Prof. Dr. Tahir Karadeniz
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube