SİGARANIN ZARARLARI:
Sigara bağımlılığı AİDS’ten daha fazla insan ölümüne neden oluyor.
Sigara dumanında sağlık acısından zararlı 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Maddelerin çoğu kanserojendir. Ayrıca tütün ve sigara sarıldığı kağıdın yanmasından dolayı açığa çıkan maddeler ve katran da kanserojen maddeler arasındadır.
Sigara akciğer kanseri başta olmak üzere, ağız, dil, dudak, gırtlak, yemek borusu, mide, pankreas, mesane, böbrek ve kadınlarda rahim ağzı kanserine neden oluyor.
Ayrıca sigara kalp krizi, hipertansiyon, inme, damar tıkanıklığına, akciğer hastalıklarına, ülsere sebep olur. Damarlar üzerinde vazokonstriktör etki (büzüşme) yaparak ayak ülserinin oluşumuna ve arteriel damar yetersizlik ve tıkanmalarına neden olabilir (Burger hastalığı). Erkeklerde empotansa neden olabilir, hamilelerde düşük yapmaya neden olabilir. Eğer sigara içen şahısta Şeker hastalığı varsa sigara sinir ve böbrek hastalıklarının ortaya çıkmasını hızlandırır.
Sigara içilen evde ki yaşayan bebeklerde ve çocuklarda bir takım rahatsızlıklara daha sık rastlanır. Ani bebek ölüm riski 2,5 kat, bebeklerde kolik tarzı karın ağrısı 2 kat, astım ve alerjik hastalık 5 kat fazla görülür. Ayrıca, çocuklarda zatürre ve bronşit gibi solunum yolu enfeksiyonları belirgin şekilde artar, davranış bozukluklarına daha sık rastlanır.
Sigaranın yaratığı hastalıkların yanında,bunun kadar önemli bir diğer nokta ise, eğer evinizde sigara içiyorsanız çocuklarınız da potensiyel bir sigara tiryakisidir demektir.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre 15-18 yaş arası gençlerde sigaraya başlama oranı %40, 11-14 yaş ve 19-21 yaş grubunda ise %20.
NİKOTİNDEN KURTULMAK NEDEN ZORDUR?
İnsanlarda sigaranın haz ve keyif verdiği düşüncesi vardır, oysa nikotinin beyine en ufak bir pozitif katkısı yoktur. Nikotin bağımlılık yapıcı maddedir. Sigara bağımlılığın hem fiziksel —organik hem psikolojik bağımlılık türü olması tek başına irade ile sigarayı bırakma yöntemi çoğu zaman başarısız kalır. Ancak akupunktur tedavisi ile sigarayı bırakma başarı oranı %90-95 tir. Yapmanız gereken tek şey sigarayı bırakmaya karar vermektir. Toplam 4 akupunktur seansı yeterlidir. Seanslar her gün yada gün aşırı yapılır. Seanslar 20 dakika sürer. Tedavi süresince tek bir sigara içilmemesi ve nikotin içeren maddelerin kullanılmaması gerekir.
Alkol ve eroin bağımlılığı gibi bu da bir madde bağımlılığı ve akupunkturla vücut bu maddeden temizlenir. Ama unutmamak lazım bağımlılık asla iyileşmez ve ömür boyu bir uykuda kalır. Sigarayı bıraktıktan sonra 1 nefes dahi çekerseniz uykuda ki olan bağımlılık tekrar uyanır. Sigarayı bırakan şahıs 6 ay sigara içmese bağımlılık sorununu çözmüştür demek. Eğer 6 ay içinde bir sıkıntı yaşar ve sigara isteği duyarsa yine 1 yada 2 akupunktur seansı yapılabilir.6 ay geçtikten sonra yeniden sigaraya dönmesi vücudu istediği için değil,kendi tercihi olduğu içindir.
AKUPUNKTURUN ETKİ MEKANİZMASI
Nikotin beyinde endorfin salgılayan reseptorleri (sinir uçları) inhibe ediyor (durduriyor). Sigara içilmediğinde, nikotin ortadan kalktığında akupunktur bu sinir uçları uyararak endorfinlerin salınmasını sağlar bu da kişinin sakinleşmesine, keyif ve huzur bulmasına ve yoksunluk-abstinens belirtilerin azalmasına neden olmaktadır.
Yoksunluk belirtileri nelerdir?
Gerginlik, sinirlilik, uyku kalitenin bozulması, yorgunluk, dilde ve başta uyuşma ve boşluk hissi, konsantrasyon azlığı, dikkat eksikliği, baş ağrısı, ishal veya kabızlık ve iştah artışıdır. Bu belirtiler geçicidir ve vücudun kendini onardığını gösterir. Sigarayı bırakmak isteyende tüm yoksunluk belirtileri ortaya çıkmaz. Belirtiler ilk 72 saat şiddetlidir ve 7-10 gün içinde azalarak ortadan kalkar.
Sigara bırakma tedavisinde kulak akupunkturu uygulanabilmektedir. Kulakta tespit edilmiş refleks noktaları akupunktur igneleri ile uyarılması sonucunda endorfin salgılanmakta. Endorfin salgilandığında nikotin isteği olmuyor ve ilk sigarasız günler çok rahat geçiyor(yoksunluk belirtileri yaşamadan).
Akupunktur Çinde 5000 yıldan beri bilinen bir tedavi yöntemidir. Günümüzden tam 4700 yıl önce Çinin Sarı Krallık döneminde yazılan "HUANG Dİ NEİ JİNG" kitapta akupunktur ve moxibustiyon (ısı ile yapılan tedavi) uzunca anlatılır. Ayrıca bu kitapta kanal ve noktalar, iğneler, manipulasiyon teknikleri ve akupunkturun tedavi ettiği hastalıkları hakkında detaylı bilgi verilir. "HUANG Dİ NEİ JİNG" ilk tıp kitabı olarak kabul edilir.
Geleneksel Çin Felsefesine göre insan, yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul edilir ve her şeyin içinde mevcut olan evrensel gücün insanın da içinde bulunduğuna inanılır. "CHİ" (Çİ diye okunur) adı verilen bu güç=" enerji " insan vücudunda meridyen denilen kanallarda dolaşır. İnsan vücudunda toplam 14 meridyen vardır (12 çift ve 2 tek).
Çindeki inanışa göre "CHİ" (enerji); YİN ve YANG evrensel güçlerin etkisi altındadır. YİN kelimenin doğrudan anlamı gölge, karanlık, ay, olumsuz, soğuk, kadın, gece, yeryüzü, iç taraf. YANG kelimesinin anlamı ise ışık, aydınlık, güneş, olumlu, sıcak, erkek, gündüz, gökyüzü, dış taraf…
Amblem TAİJİ (BÜYÜK İKİLEM) YİN ve YANG’ı simgeler. Siyah YIN’i, beyaz YANG’ı simgeler. Ancak YİN’in içinde YANG, YANG’ın içinde YİN vardır. Yani Geleneksel Çin Felsefesine göre gökte, yerde ve tüm varlıklarda insan dahil YİN ve YANG parçaları bulunur. Örneğin:Vücudun görünen dış yüzü, üst kısmı ve sırt kısmı YANG iken, iç organlar, vücudun alt kısmı, iç kısmı ve karın YİN karakterindedir.
Geleneksel Çin Felsefesine göre vücut enerjinin (CHİ) her hangi bir azlığı, denge bozukluğu veya fazlalığı veya kesintiye uğraması YİN ve YANG’ın arasında ki dengenin de bozulmasına neden olur, bu da kişilerin hasta olmasına yol açar. Hastalığı yenmek için bozulan dengeyi sağlamak için hasta belli aralıklarla akupunktur tedavisi görür, yani seanslara katılır (bir seans 20-40 dakika arası sürebilir)
