Medikal estetik alanında en çok başvurulan yöntemlerden birisi de dolgular… Zaman içerisinde gerek osteoporoz nedeniyle kemiklerde olan değişimlerden gerekse cilde destek veren yağ pedlerindeki hacim kayıpları nedeniyle ortaya çıkan sarkmaların önüne geçmek için kullanılırlar. Diğer yandan yüzdeki ince çizgilerin giderilmesi veya yüze hacim kazandırmak için yıllardır kullanılan dolgu enjeksiyonları anatomik stratejik noktaları kullanarak cilde gergin, daha dinç, sağlıklı bir görünüm vermemizi sağlarlar. Her bölge için farklı çözümler sunan ve genellikle hyaluronik asit bazlı olan bu maddeler yüz, boyun gibi yaşlanmanın en belirgin olduğu bölgeler için sıklıkla kullanılmaktadır.
Kırışıklıklar, derideki yaşlanma, yüz konturlarındaki bozukluklar dolguyla gideriliyor ve cilt daha iyi şartlarda yeniden canlanıyor. Cilt altına verilen dolgu maddesi, cildin alt katmanlarına destek veriyor ve kırışığın ya da çöküklüğün içini doldurarak görünmez olmasını sağlıyor, cildin nem tutmasını ve daha sağlıklı görünmesini sağlıyor ve yüzde germe efekti veriliyor.
Dolgu işlemleri sayesinde ince kırışıklıkların, çukurlukların hafif veya orta dereceli burun-ağız kenarı çizgilerin doldurulabildiğini ve bu işlemin yüzün her bölgesinde belirgin olmayan kırışıklıklar için öneriliyor.
Yorgun Görünüme Son Veriyor…
Yaşla beraber, özellikle yanak ve elmacık bölgesinde belirgin bir hacim kaybı yaşandığı ve bu durumun yorgun bir görünümüne yol açtığı bilinen bir gerçek. “Dolgu işlemleriyle, elmacık kemikleri yüzün gerektirdiği şekilde belirginleştirilerek ya da küçültülerek, veya yine yanaklarda ya da şakaklarda yağ pedlerinin incelmesi nedeniyle kaybedilen hacim yerine konarak yüze daha dinamik bir görüntü vermek mümkün. Ancak bu değişimleri sağlayacak dolgu uygulamaları yapılırken çok büyük bir özen ve dikkat gösterilmesi gerekiyor. Aksi halde alınan sonuçlar hiç de tatmin edici olmayabilir ve güzellik bir yana “garip” bir görüntü bile elde edilebilir.
O nedenle her zaman söylediğimiz gibi “ne kadar az, o kadar iyi”
Cildi Hem Geriyor Hem Canlandırıyor
Dolgular sadece cildi doldurmak için kullanılmazlar; cilt altına yapılan yaygın bir uygulamayla-bunun için çok akışkan yapıdaki bir “cilt dolgusu” kullanılır- cildin nem tutma kapasitesinin artırılması ve daha canlı bir hal alması sağlanabiliyor. Cilt yenileme seansları, özellikle ince, kurumuş ciltlere ve özellikle cilt yaşlanmasının önlenmesinde etkili. En iyi sonuçlar için, 2 veya 3’er hafta aralıklarla 3 – 4 seans uygulanması gereken ürünlerin yanı sıra tek uygulamayla 8-9 ay boyunca cildinizde nem, elastikiyet ve pürüzsüzlük sağlamak da son derece kolay.
Kimlere Yapılır?
Bu işlemler yaş grubu gözetmeksizin cildinde sorun olduğunu düşünen herkes için uygun kabul ediliyor. Dolgu maddeleri olarak genellikle hyaluronik asit ve kişinin kendi vücudundan alınan yağ kullanılıyor ve bu ikisi kalıcılığını yaklaşık 6-9 ay arasında koruyor. Ayrıca bir tür kalsiyum bileşiği olan kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolguların kullanılmasıyla etkinin gerçekleşmesi için 2-3 ay beklemek gerekse de daha uzun süren sonuçlar da alınabiliyor.
Nasıl Uygulanıyor?
Uygun lezyonlarda uygun dolgu işleminin uygulanması da oldukça basit ve zahmetsiz. Bunun için önce hekim, yüzünüzü inceleyerek, doldurulması gereken alanları belirliyor. Ondan sonra bu bölgeler anestezik kremle uyuşturuluyor. Ardından çok ince iğnelerle, dolgu maddesi gerektiği miktarda doku altına aktarılıyor ve dolgunluk sağlanıyor. İşlemin ardından birkaç gün hafif bir şişlik olsa da, bu çok kısa sürede geçiyor. İşlem tekrarlandıkça, kalıcılığı da artıyor ve böylece seans aralan daha da uzayabiliyor.
Dolgu Hangi Bölgelere Uygulanabiliyor?
Üst yanaklar
Gözyaşı oluğu
Alın bölgesi
Şakaklar
Dudak kenarı çizgileri
Burun
Çene
Alt çene çizgileri
Kaşlar (hacim vermek için)