Vulvar, diğer adıyla genital varisler özellikle ikinci hamilelikle beraber karşımıza çıkan bir toplardamar hastalığıdır. Bacaklarda gözlenen varis veya anüs bölgesinde gözlenen basur (hemorroid) ile benzerlik gösterir.
Hamilelik döneminde özellikle ortaya çıkmalarının en önemli nedeni, damar genişletici özelliklere sahip olan östrojen ve progesteron hormonlarının artmış olan seviyeleridir.
Vulvar varisler, sık olarak dış genital bölge (vulva) ve bazen de iç genital bölge (vajina) civarında gözlenir. Ortaya çıktığı bölge ve konunun hassasiyeti nedeniyle; gerçek gözlenme oranlarını saptamak pek mümkün olmamaktadır. Çoğu zaman vulvar varisler, herhangi bir yakınmaya neden olmazlar. Ancak, semptomatik olduklarında ise sıklıkla karşımıza; genital bölgede genellikle künt karakterli ağrı, kaşıntıya neden olurlar. Vulvar varislerin daha ilerlediği durumlarda, cinsel birleşme sırasında ağrı da gözlenir. Hastaların çoğu, genital bölgede ortaya çıkan genişlemiş toplardamarların gözlenmesi aşamasında müracaat ederler. Özellikle, gebelik sırasında belirginleşen ve yürürken rahatsızlık veren bu damarlar en sık başvuru nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tanı çoğu zaman doğru alınan öykü ve detaylı fizik muayene ile kolaylıkla konulur. Ancak, transvajinal doppler ultrasonografi temel tanı yöntemi olup, vulvar varis nedeniyle başvuran her hastaya mutlaka yapılmalıdır.
Çoğu zaman ilk olarak hamilelik döneminde karşımıza çıktığı için tedavi destekleyici nitelikli olmaktadır. Bu nedenle önerilenler arasında; destekleyici nitelikte hamilelere özel olarak tasarlanmış varis çoraplarının giyilmesi, sık olarak pozisyon değiştirilmesi, yürüyüş yapılması, ılık suda yüzmek, genital bölgede bulunan genişlemiş ve dışarı doğru sarkmış olan toplardamarlar üzerine soğuk kompres yapılması ve fırsat buldukça bacakların ve kalçanın yukarıya kaldırılması bulunmaktadır. Bahsettiğim tüm destekleyici tedavi önerileri, özellikle vulvar bölgede artmış olan toplardamar içi basıncın düşürülmesini hedeflemektedir.
Vulvar veya genital bölgede ortaya çıkan varisler, genellikle normal yolla doğumu engellemezler. Başka bir deyişle, vajinal yol ile doğum yapmanıza engel olmazlar. Eğer doğum sırasında genişlemiş bu toplardamar yapılarından bir kanama olursa, kontrol edilmesi kolaydır. Genellikle vulvar varisler, doğumdan sonra 6 hafta içerisinde, östrojen ve progesteron hormonlarının da etkisinin kaybolması ile ortadan kaybolurlar.
Doğum sonrasında, 2 – 3 aydan sonra gözlenen vulvar varislerin tedavisinde, skleroterapi ilk tercih edilen yöntemdir. Ancak, bu yöntemin uygulanmasından önce mutlaka ayrıntılı transvajinal doppler ultrasonografi yapılarak, pelvik venöz konjesyon durumunun ayırt edilmesi gerekmektedir.