Svo (felç)

Svo (felç)

FELÇ (SVO ,SVH )

Günümüzün en büyük sorunlarıdan olan aşırı stres yorgunluk uykusuzluk dengesiz beslenme beraberinde olumsuz sonuçlar doğuruyor. Bu olumsuz sonuclar geri dönüşü olmayan hastalıklara yol açıyor. Bu hastalıkların bir tanesi de SVO yani halk arasında ‘’felç,inme’’ diye tabir edilen olaydır. Günümüz de ortalama insan ömrünün artması ile birlikte felç sayılarında da artışlar görünmektedir.  İnmenin yol açtığı sakatlık gelişmiş toplumlarda sağlık ekonomisi üzerine büyük bir yük oluşturur. Felç, vakaları dünyada en sık karşılaşılan nörolojik sorun olup, kalp hastalıkları ve kanserden sonra ölüm nedeni olarak üçüncü sırada yer almaktadır  Aynı zamanda özürlülük yapmada birinci sırada olup endüstrileşmiş toplumlarda hastane başvurularında ve sağlık harcamalarında önemli bir yer tutmaktadır. Son yıllarda felçden koruyucu yöntemlerin yanısıra, inmenin tekrarının önlenmesi ve özellikle feçli hastaların akut dönemde tanı, tedavi ve bakımları açısından önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

HASTALIK NASIL OLUŞUR:

 Beyni besleyen arterlerden birinin yirtilmasi veya tikanmasi sonucu beyine giden kan akımının azalacağı hatta kesileceği bunu akabinde beynin kansız kalıp beslenememesi sonucunda beyin hücrelerinin zarar görmesi veya da ölmesi ile ortaya çikan  fonksiyon bozuklugudur. Tek tarafta kol ve bacakta felçlik görünür görülür. Bir hastalik degil açiga çikan foksiyon bozukluğudur.

Genel de 40 yaş ve altında ki kişilerde cok rastlanmaz. Daha ileri yaşlarda damar yapısı yavaş yavaş bozulmuş kişilerde ortaya çıkar.

KİMLER BU HASTALIĞA YAKALANMAYA DAHA YATKINDIR:

Yaşı ilerlemiş olan bireyler

Hayatını sedanter yani spor ve egzersizden uzak geçiren bireyler

Şeker hastaları

Yüksek tansiyon hastaları

Kalp problemi olanlar veya da kalp operasyonu geçirmiş hastalar

Kollestrolü yüksek olan bireyler

Aşırı sigara kahve tüketen bireyler

Aileden genetik yatkınlığı olan kişiler

Obez bireyer

……………………… RİSK ALTINDADIR

BELİRTİLERİ NELERDİR

Nedeni bilinmeyen şiddetli baş ağrısı

Nedeni bilinmeyen baş dönmesi göz kararması düşme ve bayılma

Bir anda göz de görmenin kaybolması

Kol ve bacak da oluşan uyuşmalar karıncalanmalar

Konuşmanın bozulması kesilmesi

Algılamanın bozulması

Göz bebeklerinin kayması

HASTALIĞIN TEDAVİSİ NASILDIR

Bu rahatsızlığın temelinde de FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON önemli bir yer tutmaktadır. Durumu kontrol alınan hastanın vakit geçirmeden en kısa zaman da rehabilitasyon programına alınması hastalığın iyileşmesini etkileyen önemli noktalardan biridir. İnme sonrası hastalarda iyileşme ve derecesi açısından farklılıklar olmasına rağmen nörolojik iyileşmenin büyük kısmı ilk 1- 3 ay içinde olmaktadır; bu iyileşme süreci daha yavaş olarak 6 aya kadar devam ettiği, % 5 hastada ise 12. aya kadar hatta birkaç yıl boyunca devam ettiğini gösteren çalışmalar da vardır

Fizyoterapist tedavinin ilk aşamasından son aşamasına kadar hastaya uygun tedavi programını çizer. Hemiplejik hastalarin rehabilitasyonu için kullanilacak teknikler çesitlidir. Brunnstrom, Bobath, Todd-davies… teknikleri bunlarin bazilaridir. Fizyoterapist, bu tekniklerin her birinden alintilar yaparak, o hasta için en faydali tedavi programini kendisi ayarlar.

Hastanın ;

Yatak içi Pozisyonlamasını yapar,

Kol da ve bacak da oluşmuş yada oluşabilecek Ödemin Kontrolünü sağlar. Aksi takdirde ren kdeğişikliği morluklar şişlikler meydan gelir.

Aile Egitimi ve bilgilendirilmesini sağlar bu tedavi bir ekip işidir ekip de ailenin rolü büyüktür,

Hemiplejik tarafin ihmalini (neglet) önleme; hasta felç olan kısmını unutur orayı vucudun bir parcası değilmiş gibi görür orayı benimsemez bunu önlemek için gerkli önlem ve tedbirleri alır.

Ortezlemeyi sağlar. Kol ve bacak da ki uyuşukluğa bağlı olarak bu uzuvlar görevini yerine getiremez bundan dolayı belli bir müddet ortezlerden faydalanılır.

Gögüs fizyoterapisi (gerekirse) uygulanir. Uzun süre yatan hastanın akciğer hava hacmi azalacağından veya yatmaya bağlı başka bir solunum problemi çıkabileciğinden fizyoterapist göğüs fizyoterapisini uygular.

Hastanın durumu stabil ise yatak içi normal eklem hareketlerine başlanır ki kas kısalmaları eklem donmaları oluşmasın. Mümkün olan en kısa zamanda egzersizlere oturmaya ve yürütmeye başlanır.

 

 

 

 

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Fzt.  Gökhan Aygül

Fzt. Gökhan AYGÜL, 2006 - 2011 yılları arasında Başkent Üniversitesi'nde eğitimini tamamlayarak Fizyoterapist unvanı almıştır. Yeditepe Üniversitesi'nde iste uzmanlık eğitimini tamamlamış Uzman Fizyoterapist unvanının sahibi olmuştur. 

Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, Hacettepe Üniversitesi'nde, Merkez Başkent Hastanesi'nde, Tsk Gata Hastanesi'nde, Ayaş Rehabilitasyon Merkezi'nde, Alanya Başkent Hastanesi'nde, Özel Gözde Hastanesi'nde ve Özel Sevgi Hastanesi'nde çalışmalarını sürdürmüş olan Uzm. Fzt. Gökhan AYGÜL, mesleki gelişim adına bir çok özel eğitim almış ve tüm kurs programlarını başarıyla tamamlamıştır.

Fzt. Gökhan AYGÜL, mesleki çalışmalarına şu an Malatya'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Hemiparazi
Dr. Fzt.  Gökhan Aygül
Dr. Fzt. Gökhan Aygül
Malatya - Fizyoterapi
Facebook Twitter Instagram Youtube