Karaciğer yağlanmasında diyet

Karaciğer yağlanmasında diyet

Karaciğer yağlanması (hepatosteatoz) toplumda her 4 kişiden birisinde görülebilmektedir. Karaciğer organında yağ birikimi ile bozulmanın oluşturduğu bir hastalıktır. Yanlış beslenme alışkanlıkları ve yanlış yaşam biçimi bu hastalığı artırmaktadır. Alkole bağlı olarak gelişen karaciğer yağlanması ve alkole bağlı oluşmadan gelişen karaciğer yağlanması olarak ikiye ayrılır.
 

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması obeziteye bağlı, vücuttaki yağ kütlesinin artmasıyla, beden kitle indeksinin yükselmesiyle ve özellikle bel çevresinde artışla birlikte görülmektedir. Yağ kütlesinin artması karaciğer enzimlerinin bozulmasına ve fonksiyonlarını görememesine neden olmaktadır. Kişide metabolik sendrom gelişmekte, insülin direnci ve tip 2 diyabet, hiperlipidemi ile birlikte kalp damar hastalıkları oluşmasına kadar götüren rahatsızlıkları ortaya çıkarmaktadır. Tip 2 diyabette ve kalp hastalıklarında da hiperlipidemi olduğu unutulmamalıdır. Karaciğer yağlanmasında biyokimya bulguları özellikle AST,ALT, kolesterolün yükselmesi, bilirubin düzeyinin yükselmesi,trigliserit yükselmesi gibi kan bulgularında bozulmasını beraberinde getirir.

Karaciğer yağlanması oluşan hastalarda sağ üst kadran bölgede ağrı, bulantı, yorgunluk halsizlik iştahta değişim, deride kaşıntı, kızarıklık, döküntü, sarılık vs. görülebilir.

Karaciğer yağlanmasında yağ birikimi %10’ nun üzerine çıkar ve ultrasonda teşhis edilebilir. Karaciğer yağlanması olan insanlarda kilo vermeyi sağlamak, vücuttaki yağ kütlesinin azalmasını, olması gereken (beden kitle indeksi) kiloya getirmek için zayıflatıcı ,az yağlı bir beslenme programı bu tedavide gereklidir. Karaciğer kendini tamir edebilen bir organ olması nedeniyle kilo ve yağ kaybı bu hasarı, iltihaplanmayı azaltır. Kişinin yaşam biçimine, yaşına, tüketilmesi gereken besin ihtiyacına göre hazırlanan diyet programı bu iyileşmeye yardımcı olur.

Karaciğerde hasarın başlaması ile birlikte kişide insülin direnci oluşmakta bu da diyabete kadar giden tabloya yol açabilmektedir .Kalp- damar hastalıklarında da kan yağlarında yükselme, aterosklerotik hastalıkları arttırmaktadır. İnsülin direncini azaltılması için de azar azar, sık sık beslenerek sağlıklı beslenmenin sağlanması için önemlidir.

Karaciğer yağlanması olan kişilerde biyokimya bulgularına ve vücut analizine göre kişinin yaşam biçimine uygun, kişiye özel diyet programı hazırlayarak tedavinin en önemli aşaması gerçekleştirilir.

Karaciğer yağlanması olan kişilerde sağlıklı bitkisel yağlar tüketmek, özellikle zeytinyağının tercih edilmesi, kullanılan yağ miktarının azaltılması çok önemlidir. Hayvansal yağlardan zengin olan kırmızı et, süt ve ürünlerinin yağsız tercih edilmesi, tavuk, balık, hindi gibi gıdaların derisiz olarak tüketilmesi, yemeklere gereksiz yağ eklenmemesi, kızartma olarak pişirilmemesi, yemeklerin tencere tipi, ızgara, haşlama, fırında pişirilmesi, yağlı et, haşlama sularının tüketilmemesi dikkat edilmesi gereken hususlardır. Omega 3 açısından zengin yağları tüketmek önemlidir. Ancak sağlıklı yağlarında ihtiyaçtan fazlası, yüksek kalori içermesi nedeniyle sakıncalıdır.
 

Omega 3 içeren ceviz, balık, fındık, keten tohumu, badem, avokado, zeytin, zeytinyağı, kanola yağı faydalı yağ grubundadır. Bu yağlar aynı zamanda E vitamini açısından da zengindir. Hayvansal yağlardan kuyruk yağı, iç yağları ,tereyağı diyetten çıkarılarak ,aynı zamanda kalp-damar sağlığı açısından da koruma sağlanmış olur . Hayvansal gıdalardan Somon balığı, değişik balık çeşitleri haftada en az bir kez tüketilmesi faydalıdır.Sebze ağırlıklı beslenmek ,lifli gıdalarla beslenmek önemlidir. Günlük beslenmemizde sebzeler en az 2 ile 3 porsiyon arasında olmalı böylelikle bağırsak çalışmasını artırarak ,vücuttan yağ atımı sağlanmış olur . Özellikle yeşil yapraklı sebzeler, lahana, karnabahar, enginar,bezelye ,bamya, brokoli gibi sebzeler mutlaka tüketilmelidir ,Bol limon ve maydanoz ,sarımsak günlük diyetimizde yer almalıdır. Kuru baklagiller haftada 2-3 kez tüketilmesi önerilir. Ekmek ve ekmek yerine geçen gıdalar yüksek karbonhidrat içerdiği için özellikle kepekli ve kompleks karbonhidratlar seçerek uygun porsiyonlarda tüketilmelidir.

Karaciğer yağlanmasında kişinin alkol kullanılması sınırlandırılmalı veya yasaklanmalıdır çünkü alkol karaciğer enzimlerini bozarak alkole bağlı karaciğer yağlanmasına sebebiyet vermektedir.Alkole bağlı karaciğer yağlanmasında ,alkol toksik etki gösterilmektedir . Şeker ve şekerli tatlılar, hamur işleri, kremalı gıdalar, tahin, tahin helvası ,un helvası gibi yağ içeriği yüksek olan gıdalar yasaklar arasındadır .Katı yağlarla yapılan kurabiye ,kek ,börek ,hamur tatlıları, kızartma hamur ürünleri tüketilmemelidir. Fazla şeker içeren kolalı içecekler,hazır meşrubatlar, kremalı kahveler ve kahve kremaları ,hazır işlenmiş etler ,salam sosis sucuk gibi gıdalar ,hazır yağlı paket gıdalar ,cipsler, hazır yemek ve fast food beslenme tarzı uygun değildir .Yemekler kızartma usulü ile pişirilmemeli, sakıncalı olan gıdalar tüketilmemelidir. Akdeniz diyeti beslenme tarzı benimsenmesi uygundur.Gün de şekersiz bir iki fincan limonlu yeşil çay, bir fincan kahve, bir iki fincan limonlu tarçınlı bitkisel çay içilebilir.

Günde 1 saat yürüyüşle fazla kalorileri yakarak kilo kontrolü sağlanması önemlidir.

Karaciğer bizim vücudumuzda fabrika gibi görev yapar bu nedenle karaciğer fonksiyonları bozulduğunda tüm yağ metabolizması, protein metabolizması ,karbonhidrat metabolizması ve hormon sisteminde sorunlar başlamış demektir.

Sağlıklı yaşam biçimi ,sağlıklı beslenme ,yeterli dengeli beslenme ,fiziksel aktivitenin artırılması bu hastalıktan korunmak için ve tedavisi için şarttır. Ancak kişiye özgü, yaşam biçimine uygun kan değerlerini bakılarak yapılan diyet programı karaciğer yağlanmasının tedavisinde önemlidir.

Bu makale 8 Haziran 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Nermin Tosun

1984 yılında lise öğrenimini Erciyes Ü.  Sağlık Meslek lisesi ( hemşirelik ) bölümünü 99 diploma derecesiyle bitirmiştir. 1984 yılında ilk meslek hayatına Hacettepe Hastanesi Genel Cerrahi servisinde nöbetli çalışmaya başlamış, aynı yıl  Hacettepe Üniversitesi Beslenme Ve Diyet bölümünde üniversite eğitimine birlikte başlamıştır. Hacettepe hastanesinde Onkoloji, Dahiliye, Beyin Cerrahi-Ortopedi, Enfeksiyon, Kalp-Damar hastalıkları, Acil servislerinde eğitimiyle birlikte nöbetli çalışma sisteminde 8 yıl hizmet vermiştir. 1990 yılında Diyetisyen ünvanıyla mezun olmuştur. 1993 yılında Ulaştırma-Haberleşme Bakanlığı bakanlık doktorluk kısmında kurum diyetisyeni ve polikinlik diyetisyeni olarak görev almıştır. Evlilik nedeniyle  Mersin Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu spastik ve özürlü çocuklar rehabilitasyon merkezinde kurum diyet ...

Etiketler
Karaciğer yağlanması
Dyt. Nermin Tosun
Dyt. Nermin Tosun
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube