Hastalıklar beslenme ile iyileşir!

Hastalıklar beslenme ile iyileşir!

Hastalıkların tespiti ve tedavisi kadar sağlığın kaynağının bilinmesi ve sürdürülmesi çok önemlidir. Yediğimiz yiyecek ve içtiğimiz içeceklerin hastalık oluşturma açısından potansiyeli tartışılmazdır. Aynı durum ‘İYİLEŞME’ içinde geçerlidir. Sağlıklı bir yaşam için besin kaynağımızın ve çeşitliliğinin sürdürülebilir olması gerekir. Hastaların kendilerine ait “Kişiye Özel Beslenme Programı” tedavi sürecine katkısı çok büyüktür. Bir beslenme programı planlanırken kişiden kişiye farklılık gösteren durumlar hekim ve beslenme uzamanı tarafından çok iyi belirlenmiş olması gerekir. Bunlar yaş, cinsiyet, boy, kilo, metabolizma hızı, kan bulguları, yaşam tarzı, fiziksel aktivitesi, varsa hastalığı, varsa kullandığı ilaçlar, varsa kalıtsal ve ailevi hastalıklar ve sevdiği-sevmediği yiyeceklerdir. Gerekiyorsa bilimsel olarak kanıtlanmış, güvenilir, çeşitli bitkisel desteklerle de takviye edilebilir. Bunların hepsini göz önüne alıp oluşturulmuş bir beslenme programının kişi tarafından sürdürülebilirliğini takip etmek de çok önemlidir. Doğru beslenmenin hastalıkların tedavisinde ve sağlıklı yaşam tarzı kazandırma sırasında her zaman tamamlayıcı niteliği vardır. Ruhsal ve fiziksel sağlığımızı kazandıran diğer uygulamalarla birlikte tamamen bir bütün haline gelir. Beslenme programlarına bakıldığında hastalığın gidişatını yönlendirecek özelliklerde olması gerekir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir.

Bağışıklık sistemini ve metabolizmayı güçlendirmek,

Ailesel hastalık riskleri varsa bu riskleri düşürmek,

Hastalık varsa tedavinin etkilerini ve kalitesini arttırmak ve yan etkilerini azaltmak,

Doğru alışkanlıklar ve yaşam tarzı kazandırmak,

Sağlığının sorumluluğunu vermek,

Hayat kalitesini artırmak ve iyi hissettirmek,

Diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi kronik hastalıkları önlemek,

Sağlıklı yaşamayı ve sağlıklı yaşlanmayı sağlamak.

Beslenmenin nörolojik hastalıklar üzerindeki etkisini hastalarımın takiplerinde sıklıkla görüyorum. Beslenmeyi öğrenen kişiler daha uzun, mutlu ve sağlıklı yaşamaktadır. İyileşme sürecinde daha fazla aktif rol oynaktadırlar.

Bu makale 20 Ağustos 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Recep Alp

Doç. Dr. Recep ALP, 1975 yılında doğmuştur. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamladıktan sonra Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları) Uzmanı olmuştur.

Doç. Dr. Recep ALP, mesleki çalışmalarına şu an Tekirdağ'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Dr. Recep Alp'in mesleki bilgilendirme yapmış olduğu videolarına Doç. Dr. Recep Alp yotube sayfasından ulaşabilirsiniz.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Hastalık
Doç. Dr. Recep Alp
Doç. Dr. Recep Alp
Tekirdağ - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube