Hashimoto hastalığını ağırlaştıran faktörler

Hashimoto hastalığını ağırlaştıran faktörler

Genelde tüm vücudun, özelde de tiroit bezinin sürekli iltihaplanması (enflamasyon) ve salgıladığı hormonların azalması (hipotiroidi) ile birlikte karakterize otoimmün bir hastalıktır Hashimoto.

‘Tiroid bezine karşı enflamatuar tepkiyi tetikleyen süreç nedir?’ sorusu, etyolojik alt yapıyı gözden geçirirken hep aklımızda tutmamız gereken noktadır. Bu durumu açıklarken ise tıbbi otörler ikiye ayrılır:

1.grup; hastalık oluşum nedenini açıklamamakla birlikte, hastalık başladıktan sonra durumu agreve eden faktörlerin üstünde durur ve bunları engellemeye çalışır.
2.grup ise - ki bizde kendimizi bu ekip içerisinde görmekteyiz- hastalık oluşumu ve kliniği ağırlaştıran etyoloji üstünde durmaktadır.

Bir önceki yazımızda hastalığın oluşum nedenleri üzerinde durmaya çalışmıştık, bugün ise ağırlıklı olarak agreve (kötüleştirme) edici nedenlere dikkatinizi çekmeye çalışacağız.

HASHİMOTO HASTALIĞINI AĞIRLAŞTIRAN FAKTÖRLERDEN BAZILARI

Bozucu Ocak ve Alanlar

Hücre aktiviteden uzak/istirahat halindeyken, hücre zarı ile ayrılmış olan iç ve dış alanları arasında potansiyel farkı (hücrenin içi dışından daha negatiftir) korunmaktadır. İstirahat halindeki bu farka ‘İstirahat Membran Potansiyeli’ denir. Hücrelerin bu fizyolojik voltaj farkı hücrenin yapısı ve tipine göre -10 ile -100 mV arasında korunmaktadır. İstirahat halinde polarize durumda olan hücre zarı eşik değerini geçecek uyarana (stimulusa) maruz kaldığında depolarize olarak aktive olmaktadır. Membran potansiyelindeki iniş / çıkışlar hücrenin gereğinden daha erken veya daha geç uyarılmasına neden olur. Sonuçta hücre seviyesinde başlayan süreç metabolik regülasyon mekanizmalarınında (konumuz olan tiroid fonksiyonları da dahil) olumsuz yönde etkilenmesini netice verecektir.

Bu bilgi çerçevesinde, diş dibinde enfeksiyonun varlığı, amalgam dolgu, birden fazla implant diş, vücutta skar/ ameliyat/yara izi, sık enfeksiyon odakları(tonsillit), çürük diş, yanlış protez, tamamlanmamış kanal tedavisi, çene eklemi problemine bağlı temporamandibuler eklem patolojisi, ameliyatlar vb. durumlar sürekli/gereksiz stimuluslar (uyaran) yayarak hücre zarını etkileyecek uyarılma eşik değerinin geçilmesine ve erken depolarizasyonun (hücrenin harekete geçmesini sağlayacak tetikleme) oluşmasına neden olacaktır. Vücutta yılları kapsayacak sürede parazit sinyallerin yayılması, hücresel disfonksiyonu ve enflamatuar tepkinin fizyolojik sınırların dışına çıkışını hızlandıracaktır. Konumuz olan Haşimoto ve diğer birçok enflamatuar /dejeneratif hastalık bu sürecin sonucu olabilir.

D Vitamini Eksikliği

Eksikliği Hashimoto dâhil birçok otoimmün hastalığın oluşmasında risk faktörü olarak gösterilmektedir.

Konumuzla ilgili metabolik/hormonal süreçlere etkisi:

- Enflamasyonun (iltihap) artmasında etkili olan Th2 hücrelerinin aşırı uyarılmasını önleyerek otoimmün tepkinin fizyolojik sınırlara çekilmesini sağlar.

- D vitaminin optimal seviyeden sapması, bağırsak yüzey florasının bozulması ve yüzey geçirgenliğinin artmasını agreve eden faktörlerdendir.Tiroid hormon aktivasyonunun (T4'ün T3'e dönüşümü) %20'sinin bağırsak yüzey hücrelerinde gerçekleştiği bilgisinden hareketle D vitamini seviyesindeki yetersizlik tiroid fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir.

- Tiroid hormonlarının normal olması D vitaminin aktivitesini destekler. Hashimoto tiroiditi gibi otoimmün tiroid hastalıklarında D vitamininin etki edeceği reseptörlerin yapısı değişime uğraması (polimorfizm) sonucu metabolik reaksiyonlardaki aktif fonksiyonunu yerine getiremez.

Selenyum Eksikliği

Selenyum vücutta eser miktarda bulunan bir elementtir. Özellikle E vitamini ile birleşir ise antioksidan etkisi artar ve vücudumuza zarar veren serbest radikallere karşı koruyucu etkisi potansiyalize edilmiş olur.

Konumuzla ilgili metabolik süreçler:

- Selenyum 5’ deiyodinaz enziminin (T4’den T3 sentezini gerçekleştirir) aktivitesini artırır. Netice de T4’den T3 oluşumu yani tiroid hormon aktivitesi artar. Eksikliğin de bu dönüşüm azalır.

- Selenyum ayrıca tiroid bezini aşırı iyot yüklenmesine karşı korur, bunu tiroid hormon yapımında görevli tiroid peroksidaz enziminin aktivitesini azaltarak yapar.

Stres

Tiroid bezinin sağlıklı olması için öncelikle stres hormonlarının (adrenalin, kortizol) salgılandığı böbrek üstü bezinin sağlıklı olması gerekir.

Stres, vücutta üretilen tiroid hormonuna hücrelerin cevabını azaltıyor ve zorlaştırıyor. Hücrelerin cevap vermesi için reseptörlerinin fonksiyonları normal olmalı. İşte stres esnasında vücutta oluşan metabolik süreçler bu cevap mekanizmasını kötü yönde etkiler.

Kronik strese maruziyet vücutta kortizol seviyesini aşırı yükseltir, ayrıca 5’-deiyodinase enziminin işleyişini azaltır, bu durumda tiroid hormonun aktifleşmesi durur (T4 T3’e dönüşemez).

Adrenalin / Noradrenalin gibi diğer stres hormonları ise insanın iyi veya kötü yönde başlattığı somut/soyut eylemini sürdürme yetisini artırırken, bu esnada hayati organların korunması için periferik damarlarda vazokonstrüktör (damarları daraltıcı) etkiyi artırarak kanın merkezde tutulmasını sağlamaktadır. Bu adaptif ve regülatuvar mekanizmanın çalışması vital (yaşamsal) fonksiyonların korunması için bir kısım organların (tiroid, saç, tırnak, cilt, kol, bacak vb.) kan ve diğer besleyici faktörlerden eksik yararlanımı sonucunu doğuracaktır.

Glüten Enteropatisi- Çölyak

Birçok toplumsal çalışmada otoimmün tiroid hastalıkları ( Hashimoto, Graves vb.) ile glüten intoleransı arasında güçlü bir ilişki tespit edilmiştir.

Bağırsak doğal florası tahrip olunca doğal olarak sindirim işlevi de bozulmaktadır. Bu vakalarda buğday içerisindeki glüten, sindirime ve değişime uğramadan kan dolaşımına geçer. İmmün sistem bu sindirilmemiş protein parçacıklarını yabancı, alerjen, toksin olarak kabul eder. Ve bu maruziyet kronikleşirse savunmanın bunlara karşı gösterdiği tepki (otoimmün) kendi hücrelerimize karşı da gösterilmeye başlar, konumuz olan tiroid bezini de tahrip eder.

Hasta / hastalık değerlendirilirken agreve (zorlaştırıcı) eden faktörler gözardı edilmeden iyileşme süreci doğru yönetilerek başta Hashimoto olmak üzere birçok enflamatuar/dejeneratif hastalığın iyileşme paterni hızlandırılabilir.

Bu makale 1 Mayıs 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Ceyhun Nuri

Dr.Ceyhun Nuri, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde başladığı tıp eğitimini tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır.

Mesleki çalışmalarına özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Tiroid
Dr. Ceyhun Nuri
Dr. Ceyhun Nuri
Ankara - Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube