Doğum sonrası idrar kaçırma ve kabızlığa çözüm: pelvik taban fizyoterapisi

Pelvik taban kasları nedir? Vücudumuzun neresindedir? Pelvik taban kasları, leğen kemiğimizin tabanında yatay bir şekilde yer alan kas grubudur. Vücudumuzdaki diğer kasların tam aksine pelvik taban kaslarımız yer çekimine karşı çalışmaktadır. Bu şekilde organlarımızı desteklemektedir ve organlarımızın yerinde durmasını sağlamaktadır. Pelvik taban aynı zamanda mesane, bağırsak ve rahmin dışarıya açıldığı ortak bir kastır. İçinden işeme deliği, dışkılama deliği ve aynı zamanda vajen geçmektedir. Bu şekilde idrarı ve dışkıyı tutabilmemizi sağlamaktadır.

Doğum sonrası idrar kaçırma ve kabızlığa çözüm: pelvik taban fizyoterapisi

Pelvik taban kasları nedir? Vücudumuzun neresindedir?
Pelvik taban kasları, leğen kemiğimizin tabanında yatay bir şekilde yer alan kas grubudur.
Vücudumuzdaki diğer kasların tam aksine pelvik taban kaslarımız yer çekimine karşı
çalışmaktadır. Bu şekilde organlarımızı desteklemektedir ve organlarımızın yerinde durmasını
sağlamaktadır.
Pelvik taban aynı zamanda mesane, bağırsak ve rahmin dışarıya açıldığı ortak bir kastır.
İçinden işeme deliği, dışkılama deliği ve aynı zamanda vajen geçmektedir. Bu şekilde idrarı
ve dışkıyı tutabilmemizi sağlamaktadır.

Doğum sonrasında kadınlar neden idrar kaçırır?
Hamilelik sırasında vücutta farklı biyolojik, hormonal, psikolojik, biyomekanik değişiklikler
olmaktadır. Bu değişiklikler pelvik taban kaslarının fonksiyonunu bozabilmektedir. Hamilelik
sırasında bebeğin ağırlığı ve alınan kilolarla birlikte pelvik taban kaslarına yük binmektedir.
Bu ağırlık sonucunda kaslar zayıflamaktadır.
Pelvik taban kasları zayıflarsa, iç organlarımız daha az desteklenir. Bu durum kadının idrar,
dışkı ve gazını kontrol etmekte zorluk çekmesine neden olabilmektedir. Zayıf bir pelvik taban,
vajinal hissin azalmasıyla cinsel sorunlara da neden olabilmektedir.
Mesaneyi kontrol eden sinirlerde hasar, mesaneye olan bası ve bebeğin doğumu sırasında
fetüsün daha kolay çıkmasını sağlamak için pelvik taban kasında yapılan bir kesi olan
epizyotomi sonucunda da idrar kaçırma görülebilmektedir.

Doğum sonrası idrar kaçırma çok sık görülür mü?
Kadınlarda idrar kaçırma çok yaygındır. Doğumdan sonraki üç ayda, kadınların üçte biri idrar
kaçırma sorunu yaşamaktadır. Yine de bu kadınların üçte biri bunu partnerlerine ve
arkadaşlarına söylemekten utanmaktadır. Daha da endişe verici olanı ise kadınların neredeyse
%40'ı bu sorun hakkında bir sağlık uzmanıyla konuşmaktan çekindiklerini belirtmektedir.

Sezaryen sonrası da idrar kaçırma görülebilir mi?
Normal ya da sezaryen doğum fark etmeksizin doğumdan sonra kadınlarda idrar kaçırma
görülebilmektedir. Çünkü bebeğin ağırlığı ve alınan kilolar hamilelik sırasında pelvik taban
kaslarına baskı yapmaktadır. Bir süredir olan bu baskı sonucunda sezaryen doğum yapılmış
dahi olsa idrar kaçırma yaşanabilmektedir.

Doğum sonrasında ne tür idrar kaçırma olabilir?
Doğum sonrası yaşanan idrar kaçırma türü genellikle stres tip idrar kaçırmadır. Stres tip idrar
kaçırma, karın içi basıncın arttığı durumlarda (gülerken, hapşırırken, öksürürken) pelvik taban
kaslarının idrarı tutamaması sonucu yaşanan idrar kaçırma türüdür.
Aşırı aktif mesane sonucunda da idrar kaçırma görülebilmektedir. Aşırı aktif mesanesi olan
kadınların mesanelerinde kontrol edilemeyen fazla kasılmalar olduğu için normalden daha
fazla idrara çıkma ihtiyacı hissetmektedirler. Bu kasılmalar sonucunda pelvik taban kasları
aşağıdan yeterince destek sağlayamaz ve idrar kaçakları olur.

Doğum sonrası idrar kaçırma ne kadar sürer?
Doğum sonrası idrar kaçırmanın ortadan kalkması ve tam mesane kontrolünü yeniden
kazanmanız birkaç hafta hatta aylar alabilmektedir. Bununla birlikte, bazı kadınlar daha uzun
süre idrar kaçırma şikayeti yaşayabilmektedir. Ancak daha kısa sürede bu durumu
atlatabileceğiniz yollar bulunmaktadır.

Doğum sonrasında kadınlar neden kabızlık şikayeti yaşar?
Doğum sonrası kabızlık çok yaygındır. Karın kaslarının gerilmesi, ağrı kesici ilaçların yan
etkisi sonucu bağırsakların tembelleşmesi, forseps kullanımı, doğumun ikinci aşamasının
uzaması, bebeğin yüksek doğum ağırlığının olması kabızlık yaşama ihtimalini artırmaktadır.
Yüksek doğum ağırlığı ve doğumun uzaması pelvik taban kaslarına binen yükü artırmaktadır.

İdrar kaçırma ve kabızlık dışında mesane-bağırsak problemleri yaşanabilir mi?
Tabii ki yaşanabilir. Bazı kadınlar doğum sonrası mesanelerini boşaltmakta zorlanabilirler.
İdrar yapamayan kadın, çok dolu bir mesanenin rahatsızlığını yaşar. Mesanesini boşaltamadığı
için sonda takması veya geçici bir süreliğine kalıcı sonda kullanması gerekebilmektedir.
Araştırmalar, yaklaşık 500 kadından 1'inde 3 günden uzun süren mesane boşaltma sorunu
yaşayabileceğini göstermektedir.
Kabızlık dışında dışkı kaçırma sorunu da yaşayabilmektedirler. Doğum yapmış 25 kadından
1’i dışkı kaçırmaktadır. Pelvik taban kasları yeteri kuvveti sağlayamaz ve dışkı kaçabilir.
Kabızlıkla birlikte hemoroid problemleri de görülebilmektedir.

Pelvik taban fizyoterapisi idrar kaçırma ve kabızlığı çözer mi?
Pelvik taban fizyoterapisi, pelvik taban kaslarının normal fonksiyonunun yerine getirilmesini
sağlayan bir terapi çeşididir. Pelvik taban fizyoterapisti başlangıçta kapsamlı bir
değerlendirme yapar, semptomları sorgular, kalça ve bel kaslarının yanı sıra pelvik taban

kaslarının kuvveti, koordinasyonu ve esnekliğini değerlendirir. Yapılan değerlendirmeler
sonucunda kişiye özgü terapi programı çizilmektedir.
Pelvik taban fizyoterapisinde, kol ve bacak kaslarına uygulanan fizyoterapi gibi pelvik taban
kaslarına fizyoterapi yapılmaktadır. Pelvik taban kasları vücudumuzdaki diğer kaslar gibi
istemli olarak kasıp gevşetebildiğimiz kaslardır. Fizyoterapi programı içinde masaj teknikleri,
diyafram solunumu eğitimi, pelvik taban kas farkındalığı, Biofeedback ve elektrik
stimülasyonu gibi teknikler kullanılmaktadır.

Pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmek için kegel egzersizleri yeterli mi?
Pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmek için kegel egzersizleri tek başına yeterli olmamaktadır.
Pelvik taban kasları, solunum kası diyafram ve karın kaslarıyla bağlantılı olarak çalışır.
Egzersiz yaparken bu yapıların hepsine bütüncül bakmak gerekmektedir. Bazı durumlarda
direkt kegel egzersizi yapmak semptomları kötüleştirebilmektedir. Bundan dolayı mutlaka
uygun bir değerlendirmeden sonra fizyoterapi programı çizilmelidir.

Bu makale 5 Ekim 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Fzt. Tuğçe Atalay

Uzm.Fzt. Tuğçe Atalay, 1995 yılında Mersin’de doğdu. Orta öğrenimimi ve liseyi Mersin’de tamamladıktan sonra, 2017 yılında Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden mezun oldu. Lisans ve iş hayatım boyunca pelvik taban sağlığı konusunda çeşitli yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerini tamamladı. 2017 yılından bu zamana kadar çeşitli kliniklerde yetişkin ve çocuk pelvik taban sağlığı konusunda klinik tecrübeleri oldu. Çocuklarda idrar-kaka kaçırma şikayetleri, nörojen mesane, anal atrezi, kabızlık, tekrarlı idrar yolu enfeksiyonları; yetişkinlerde idrar-kaka kaçırma, stres tip idrar kaçırma, kabızlık, cinsel sorunlar, interstisyel sistit, nörojen mesane vb. konular üzerine deneyimleri ve çalışmaları oldu. Pelvik taban sağlığı konusunda kurslarda eğitim vermiş olup konu ile alakalı bilimsel çalışm ...

Etiketler
Pelvik ağrılar
Fzt. Tuğçe Atalay
Fzt. Tuğçe Atalay
İstanbul - Fizyoterapi
Facebook Twitter Instagram Youtube