Şöyle bir etrafınıza bakın. Bulunduğunuz her ortamda diyetten mutlaka bahsediliyordur. Bu sohbetlerde bazen çok doğru bilgiler paylaşılabildiği gibi bazen çok yanlış bilgiler de konuşulabiliyor . Birinin doğrusu diğeriyle aynı olmayabilir çünkü diyet kişiye özeldir. O kişinin yaşına , boyuna , kilosuna ve varsa hastalığına özel olmalıdır . Dolayısıyla her diyet birbirinden farklıdır . Kimi tatlıyı çok sever , kimi tuzluyu…Tüm bunların yanında diyetlerde ortak olan ve dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu da unutmamak gerekir.
Herkes diyette az ve sık beslenilmesi gerektiğini bilir. Peki gerekçelerini yeterince biliyor muyuz ? Az ve sık beslenmede ilk amaç çabuk acıkmayı önlemek gibi görünse de aslında metabolizmayı hızlandırır ve kan şekerindeki ani iniş ve çıkışları kontrol altında tutar. Bunlar sadece zayıflama diyetleri için değil genel sağlığımız için de olması gereken beslenme alışkanlıkları . Bu nedenle günde 3 ana öğünümüz olduğu gibi en az 3 ara öğünümüz de olmalı . ‘ Vaktim yok , fırsatım olmuyor ‘ gibi gerekçeler aslında kendi bahanelerimiz .
Yine diyetlerde su içmemiz gerektiği bir gerçek . Bunun önemli bir sebebi sıvı ihtiyacımızı doğru içecekten karşılamak . Alışkanlıklarımız içersinde olan çay , kahve , kola , meyve suyu gibi içecekler çokça tüketiliyor. Bu içecekler susama ihtiyacını giderdiği için su içme alışkanlıkları zayıflıyor. Oysa her bireyin bir gün içersinde en az 1,5 litre su tüketmesi gerekir. Mesele sadece sıvı ihtiyacının karşılanması değil. Aynı zamanda vücuttan yağların atımı için de suya ihtiyaç vardır. Cildin nemlenmesini sadece kremlerle sağlanmak mümkün değildir . İçeriden de suyla beslenmelidir. Dolayısıyla yeterli su içilmelidir.
Diyetlerin genel kurallarından biri yağlı besinleri beslenmeden uzaklaştırmaktır. Diyette amaç vücuttan yağ kaybetmek ise o zaman dışarıdan alınan yağın miktarı azaltılmalıdır . Çok basit bir mantıkla bunu düşünebiliriz. Dışarıdan yağ alınmadığında vücut enerji için ihtiyacı olan yağı depodaki yağları kullanarak karşılayacaktır . Bunun için ayrıca alınan enerjinin ( günlük kalorinin ) ihtiyacın altında olması gerekir . Açıkta kalan enerji yağlardan karşılanır. Bu nedenle diyetlerde kullanılan diğer destekler ( zayıflama hapları , bitki karışımlari vs. ) tek başına cevap vermez. Kilo vermek isteyen kişi aldığı enerjiyi sınırlamalı ve beslenmedeki yağı azaltmalıdır .
Tüm diyetleri yaparken yeterli ve dengeli beslenmek gerekir . Diyet süresi kişiye göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle özellikle uzun süreli diyetlerde doğru beslenmeden uzaklaşıldığında kilo verme durabilir , bağışıklık sistemi zayıflayabilir , verilen kilolar daha kolay geri alınabilir. Vücudun tüm besin ihtiyaçları karşılanmalıdır . Sebze ve meyve tüketimi biraz daha öne çıksa da eti , sütü , peyniri ve tahılları ( ekmek , pirinç , makarna vs .) da yeterli oranda almak gerekir.
Hazır gıdalar beslenmede mümkün olduğu kadar bulundurulmamalıdır . aslında zayıflamaya çok olumsuz etkileri olmayabilir ancak diyet süreci aynı zamanda doğru ve olması gereken alışkanlıkları oturtma sürecidir. Bu nedenle hazır gıdalar diyetlerde kullanılmaz. Ambalajlı ürünlerde bulunan katkıların sağlığımızı olumsuz etkilediği herkesçe bilinir. Yan etkileri kısa vadede kendini göstermediğinden verdiği zarar gözle görülmeyebilir. Ancak bu katkılar uzun vadede vücutta birikerek kanserojen etki gösterebilir. Bu nedenle beslenmeden mümkün olduğu kadar uzaklaştırılmalıdır .
Daha sayacak olursak birçok madde çıkarılabilir. Ancak yukarıda sayılan birkaç maddeyi bile hayata geçirmeye çalıştığımızda beslenmemizde önemli bir adım atmış oluruz ve diyet yapmasak bile fazla kiloların yavaş ve uzun vadede azaldığını görebiliriz. Kilo vermenin durduğu yerde daha sistemli bir diyete ihtiyaç duyulabilir.
Sağlığın ertelenmemesi gereken bir konu olduğu unutulmamalıdır .
Sağlıklı ve mutlu günler dileklerimle…
