Kaygı, hayatın içinde var olan duygulardan biridir. Kişilerin hayatta karşı karşıya kaldıkları zorluklar için belli derecede kaygı duymaları normaldir ve beklenir. Kaygı sayesinde kişi, kendini sorunlarla daha iyi baş edebilmek için hazırlar, bu nedenle kaygı işlevsel olarak görülür.. Ancak yaygın anksiyete bozukluğunda kişi içinde bulunduğu durumla ilgili olmayan yoğun bunaltı ve endişe yaşar.
Yaygın anksiyetede iki temel belirti vardır. Bunlardan ilki, yoğun duyulan endişedir. Endişe, yaşanılan durum için aşırıdır. Yaygın anksiyete bozukluğuna sahip kişiler, yoğun endişe duyarak gelecekte karşılaşabilecekleri problemleri önceden tahmin edebileceklerini ve kontrol edebileceklerine inanırlar. Böylelikle kötü bir durumla karşılaştıklarında endişe sayesinde kendilerini koruyabildiklerini düşünürler.
Belirsizliğe tahammülsüzlük de yaygın anksiyetede görülen özelliklerden biridir. Belirsizliğe tahammülü olmayan kişiler, belirsizliği stres yaratan bir durum olarak algılarlar ve günlük hayatlarını bozan bir durum olarak düşünürler. Bu da endişenin artmasına neden olur.
Yaygın anksiyetenin ikinci temel belirtisi ise bedensel belirtilerdir. Bedensel belirtiler endişe varken daha fazla hissedilebilir, ancak endişe olmadığı zamanlarda da devam edebilir. Bu belirtilerden en çok görüleni kaslardaki gerginliktir. Buna ek olarak, yorgunluk, baş ağrısı, terleme, bunaltı gibi belirtiler de hissedilebilir. Ayrıca yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler uyku problemleri yaşarlar ve odaklanmakta güçlük çekerler.
Tedavi için kişiler genellikle bedensel belirtileri doğrultusunda hareket edip başka bölümlere yönelebilirler. Fakat doğru bir değerlendirme ile kişi psikiyatriye yönlendirildiğinde, uygun ilaç tedavisi (gerekli ise) ve psikoterapi desteği ile kişi sağlığına kavuşabilmektedir.