Değer verdiğimiz bir şeyi veya birini kaybetmek acı vericidir. Bu süreçte birçok duyguyu hiç değişmeyecekmiş gibi yoğun bir şekilde yaşayabiliriz. Yas; kişinin kayıplara karşı vermiş olduğu duygusal acıdır. Yas tutma yalnızca ölüme karşı verilen bir tepki değildir, hayatımızdaki değişikliklere vermiş olduğumz tepkileri de kapsamaktadır (Boşanma veya ayrılık, iş kaybı, bir travma sonra güven hissinin kaybı, finansal istikrarın kaybı).
Yas tepkisi kişisel bir süreçtir. Aynı aile içerisinde bile her bireyin yas tuma şekli kendine özgüdür ve yitirilen ilişkinin özelliğine, ilişkinin özelliğine, yas tutan kişinin psikolojik gücüne göre değişiklik gösterebilmektedir. Yas tutma sürecinde iyileşme yavaş yavaş olur ve zaman alır. Kaybı her gün hatırlamaz ve yitime ait düşüncelerimize duygusal olarak yanıt veremez hale geldiğimizde yas sonlanmış demektir.Zaman içerisinde yas tepkilerinin yoğunluğunda azalmalar görülür ve yas çözümlendikçe normal yaşam fonksiyonları ve ilişkiler düzenlenir hale gelir.
Ne Zaman Profesyonel Yardım Almalı?
Kayıp, yaşamımızın bir parçasıdır ve yas süreci, yitimi unutmak anlamına gelmemektedir aksine bu süreci sağlıklı bir şekilde hayatımızın bir parçası haline getirebilmektir. Eğer yas süreci kişinin gündelik yaşam işlevselliğini etkileyecek kadar süreklilik halinde ve şiddetliyse, profesyonel psikiyatrik- psikolojik yardım almanız gerekmektedir. Tedavi edilmeyen yas tepkileri önemli duygusal hasarlara, hayatı tehdit eden sağlık problemlerine, hatta intiharlara sebep olabilmektedir.Böyle durumlarda ancak bir uzman tarafından uygulacak bir tedavi ile iyileşmeniz mümkündür.