Vitaminler hakkında merak edilenler

Vitaminler hakkında merak edilenler

Vitaminler, vücutta meydana gelen metabolik reaksiyonların gerçekleşmesinde rol alan, vücutta üretilmeyen, yiyeceklerle birlikte dışarıdan alınmak zorunda olan organik bileşiklerdir.

Vitaminler eriyebilirliklerine göre “suda eriyen vitaminler” (B ve C vitaminleri) ve “yağda eriyen vitaminler” (A, D, E ve K vitaminleri) olarak ikiye ayrılırlar. Suda eriyen vitaminler fazla alındığında, idrar yolu ile vücuttan atıldıklarından genellikle toksik değillerdir. Isıya (pişirmeye, kaynatılmaya) karşı dayanıklı olmadıkları için güneşe maruz kalırlarsa bozulurlar.” diyor ve fazla dozda alınan vitaminlerin vücutta istenmeyen bazı sorunlara yol açtığını söylüyor. Özellikle yağda eriyen vitaminler, vücutta depolandıkları için toksik etki yaparak vücuda fayda yerine zarar verebilirler.

Süt çocukluğu döneminde sağlıklı bir çocukta mutlaka dışarıdan alınması gereken tek vitamin “D vitamini”dir. Eğer annenin diyeti, uygun miktarlarda vitamin A içeriyorsa bu, bebeğin gereksinimini karşılar. Vitamin A eksikliğinin sık olduğu bir yerde yaşayan anne, mutlaka özel destek almalıdır. Anne sütünün ve ek gıdaların, süt çocukluğu döneminde D vitamini gereksinimini karşılamaktaki etkisi çok azdır; çünkü vitamin D, derinin güneş ışınına direkt maruz kalması ile sağlanır. Bebeğinizin, yaz aylarında haftada yarım saat ile 2 saat arası, sadece yüzünün ve ellerinin güneş ışığına maruz kalması ve haftada 30 dakika, bezi dışında tümüyle çıplak olması, vücudunun aylarca yetecek kadar D vitamini üretmesini sağlar. Eğer bebeğiniz, güneş ışığına yeterince maruz kalmıyorsa, dışardan D vitamini takviyesi yapmanız gerekir.

Çocuklarda yaşla birlikte tüm vitaminlerin, özellikle de B grubu vitaminlerin gereksinimi artar. Normalde yeterli ve dengeli bir beslenme ile bu gereksinimler karşılansa da araştırmalar, özellikle A, C ve D vitamini alımlarında sorun olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, beslenme sorunu açısından risk taşıyan 1–5 yaş arası çocuklara, bu vitaminlerin verilmesini öneriyoruz. Yeterli C vitamini tüketimi, normal gereksinimin yanı sıra bitkisel kaynaklı demirin emilimini artırması açısından önemlidir.

Yeterli ve dengeli beslenen 6–10 yaş arası çocuklarda genellikle vitamin yetersizliğine rastlanmaz ancak okul çocuklarının beslenmelerine ilişkin yapılan çalışmalarda, bazı besin öğelerinin; örneğin, antioksidan vitaminlerin (A,C ve D) yetersiz tüketildiği görülmüştür. Bu nedenle, vitamin ilavesi düşünülen çocukların beslenmeleri, ayrıntılı olarak incelenmeli, gerekmedikçe gelişigüzel vitamin ilavesi yapılmamalıdır.

Ergenlik döneminde artan kalsiyum gereksinimini sağlamak için, çocuğunuzun yeterli miktarda D vitamini alması önemlidir. Enerji gereksinimindeki artışa bağlı olarak bu dönemde B grubu vitaminlere, özellikle tiamin, riboflavin ve niasine olan gereksinim artar. Hücre gelişiminde DNA ve RNA sentezinde görev alan folat da bu dönemde özenle alınması gereken vitaminlerden biridir. Araştırmalar, genellikle ergenlerin folik asit düzeylerinin düşük olduğunu gösteriyor. Ergenlik döneminde miktarının artırılması önerilen bir diğer madde, A vitamini öncüsü olarak bilinen karotenoidlerdir. Bu madde; kayısı, portakal, havuç, domates, ıspanak, roka gibi sarı ve yeşil renkli meyve ve sebzelerde bulunur. Ayrıca karotenoidler, kanserden korunmanıza da yardımcı olurlar.

Vitaminlerden maksimum yarar sağlamak için;

• Yemek sularını atmayın,

• Yemekleri aşırı pişirmeyin,

• Sebze ve meyveleri taze tüketin,

• Günde 3–6 öğün alın,

• Esmer ekmek yemeye özen gösterin.

İnsanların günlük beslenmelerinde psikolojik ve fizyolojik sağlıklarını sürdürebilmeleri için 5 besin grubuna ihtiyaçları vardır.

1-Proteinler

2-Karbonhidratlar

3-Yağlar

4-Su

5-Vitamin ve Mineraller

Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Zehra Akören: “Vitaminler ve mineraller, vücudun biyokimyasal işlevlerinin sürdürülmesini sağlarlar. Her bireyin vitamin gereksinimi farklıdır.” diyor ve vitaminlerin 2 grupta incelendiğini söylüyor;

Yağda eriyen vitaminler; A,D,E,K

Suda eriyen vitaminler; B ve C vitaminleri

Yağda eriyen vitaminler

Yağda eriyen vitaminlerden A vitamini, hayvansal gıdalarda; karaciğer, süt, tereyağı, beta- karoten formu ise sadece yeşil sebzeler ve havuçta bulunur. A vitamini, deri hastalıkları, ülser, solunum zorluğu, adet öncesi gerginlik ve bazı kanser hastalıklarında kullanılabilir.

A vitamini;

• Göz, saç ve cilt sağlığınızdan sorumludur.

• Gözünüzün kurumasını engeller.

• Hücre zarının dengesi üzerinde etkisi vardır.

• Beta- karoten formu, hücreye zarar veren serbest radikalleri uzaklaştırır.

A vitamini eksikliğinde, alkolik siroz, pankreas hastalığı, kistik fibroziste görülür. Yetişkin erkeklerin; 1000 mkgr, yetişkin kadınların ise; 800 mkgr A vitamini kullanmasını öneriyoruz. Aşırı tükettiğinizde, derinizin rengini sarıya çeviren ve A vitaminoz olarak adlandırılan bir zehirlenme oluşur.

D vitamini

D vitamini, vücudunuzun kalsiyum metabolizması için gereklidir ve vücudunuz bu ihtiyacını; güneş, balık yağı ve supplementlerden karşılayabilir. D vitamini eksikliğinde gençlerde; diz ağrısı, sık enfeksiyon, zayıf kaslar, zayıf büyüme, bacak ağrısı; yetişkinlerde ise; kemik ağrıları, kemiklerde kolay incinme, kalça kaslarında zayıflama ve sağırlık oluşur. D vitamini eksikliğinizi gidermek için, yağlı balıklar, yumurta, süt, tereyağı, margarin ve peynir tüketebilirsiniz. Az güneş görenlerin, yaşlıların, kuzey iklimde yaşayanların, sara ilacı alanların, kapalı giyinenlerin D vitamini ihtiyacı artar.

Bulunduğu yiyecekler: Yağlı balıklar, yumurta, süt, tereyağı, margarin ve peynir

D vitamininin yararları

• Yediğiniz besinlerden daha çok faydalanmanızı sağlar.

• Kemik sağlığınızı korur.

• Böbrek metabolizmanızı korur.

• Kemik iliğinizi olumlu etkiler.

• Kurşunun zehirli etkilerini yok eder.

Günlük D vitamini ihtiyacı 400 UB’dir. D vitamininin fazlası, kandaki kalsiyumu yükselttiğinden vücudunuzda zehirlenmeye yol açar. Bunun sonucunda da; uyuşukluk, sersemlik, karın ağrısı, susuzluk, kabızlık, iştahsızlık, yumuşak dokuda kireçlenme ve böbrek taşı oluşabilir.

E vitamini

E vitamini, özellikle genç insanlarda yükselen kolesterolü düşürür. Ayrıca adet öncesi gerginlikte, sıcak basmasında, orak hücreli anemi, talasemi gibi kan hastalıklarında ve diz eklemi iltihabında E vitamini önerilirken tromboz ve akciğer emboli riski olan hastalara antikuagülon ilaç alıyorsa, E vitamini önerilmez. E vitamini eksikliğinde belirgin bir rahatsızlık görülmemiştir. E vitamini; bitkisel sıvı yağlar, fındık, fıstık, yağlı tohumlar, soya ve yeşil salatada bulunur.

K vitamini

K vitamini ince bağırsaklarda, vücudun kendisi tarafından da üretilir ve kanı pıhtılaştırma özelliği vardır. Kilo başına 1 mkgr yeterlidir. Yeni doğan bebeklerin bağırsağında yeteri kadar bakteri olmadığından K vitamini gereksinimleri yetişkin insanlara oranla daha fazladır. Eksiliğinde kanamalı hastalıklar oluşabilir.

Suda eriyen vitaminler

Suda eriyen vitaminlerden enerji üretiminde görev alan B1 vitamini; sığır eti, kurubaklagiller, bezelye ve esmer prinçte bulunur. Aşırı kahve veya çay tüketmeniz, B1 vitamini eksikliğine neden olur. Bu da; ruhsal çöküntü yaşamanıza, belleğinizin zayıflamasına, ellerinizde ve ayaklarınızda uyuşmaya, ağrıya duyarlı hale gelmenize, kişilik bozukluğu yaşamanıza, geceleri terlemenize, nedensiz ateşlenmenize, karın ve göğüs ağrısı çekmenize neden olur.

B1 vitaminine;

• Çok miktarda alkol alanlar,

• Şeker hastaları, çok idrara çıkanlar,

• Diüretik, digoksin kullananlar,

• Kalp hastalığı geçirmiş olup iyileşmekte olanlar,

• Depresyon, anksiyete yaşayanlar,

• Doğum kontrol hapı ve östrojen tedavisi alanlar,

• Karaciğer ve tiroid hastaları,

• Yaşlılar,

• Kanserliler,

• Gebelikte sık sık kusanlar,

daha çok ihtiyaç duyarlar. Günlük B1 vitamini gereksinimi: 10-15 mgr’dir.

B2 (Riboflavin)

B2 vitamini, karaciğerde bir çok enzimin oluşumunda rol oynar. Süt ve süt ürünleri, tahıllar, etler, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. B2 vitamininin eksikliğinde, metabolizmanızda bozukluk oluşur ve beraberinde B6 vitamini eksikliği de görülür. Süt ve süt ürünleri, tahıllar, etler, yeşil yapraklı sebzeler tüketerek bu eksikliğinizi giderebilirsiniz. Günde 1,2 mgr B2 vitamini tüketmeniz yeterlidir. Eksikliğinde; dudaklarınızda, dilinizde, ağrı, yanma, kuruma, çatlama, soyulma; yüz derinizde kırmızı, yağlı bir görünüm ve burnunuzun 2 yanında pullanma; gözlerinizde kaşınma, aşırı gözyaşı, ışıktan rahatsız olma hali ve ayaklarınızda yanma oluşur.

B2 vitaminine; ergenlik dönemindeki çocukların, gebe ve emziren bayanların, yaşlıların, gebeliği önleyici ilaç kullananların daha çok ihtiyacı vardır. Günlük B2 vitamini gereksinimi; 10-20 mgr’dir

B3 vitamini (Nikotinik asit-nikotinamit)

Nikotinik asidin kolesterol metabolizması üzerinde özel bir etkisi vardır. B3 vitamini eksikliğiyle oluşan ve pellegra denen hastalığın başlıca belirtileri; deri iltihabı, ishal ve bilinç kaybıdır. Eksikliğinde görülebilecek diğer belirtiler ise, tedirginlik, baş ağrısı, bellek kaybı, sinirlilik, dilin görünümünde değişiklik, ishal ve mide asidi üretiminde azalma şeklinde kendini gösterir. B3 vitamini, sığır eti, süt, balık ve zarı alınmış tahıllarda bulunur. Günlük B3 vitamini gereksinimi 50- 100 mgr’dir. Fazla alındığında, depresyona ve şeker hastalarının durumunda bozulmaya neden olabilir. Alkoliklerin, büyüme çağındaki gençlerin, az protein alanların, troid bezi aşırı çalışanların, kanser ilaçları kullanan kişilerin, Crohn hastalarının, şizofreni olanların B3 vitaminine daha çok ihtiyacı vardır.

B5 vitamini

Yiyeceklerde bol miktarda bulunan B5 vitamininin en önemli kaynakları; “yumurta, zarı alınmamış tahıllar ve et“dir. B5 vitamini eksikliğinde; yorgunluk, baş ağrısı, karıncalanma, kas krampları, mide bulantısı, karında kramp oluşabilir.

B6 vitamini

B6 vitamini; iltihabi hastalıkların, deri hastalıklarının, bağışıklık sisteminin, kalp hastalıklarının korunmasında önemlidir. Magnezyum metabolizmasında rol alır. Sigara içenlerin, ilaç ve katkı maddesi kullananların, perkinson hastalarının, hormon tedavisi gören kadınların, şeker hastalığı olan gebelerin, mesane kanseri olanların B6 vitamini ihtiyacı daha fazladır. Eğer egzersiz yaparsanız, vücudunuz B6 vitamini kullanımını artırır. B6 vitamini; et, balık, yumurta sarısı, tam tahıllar, muz, avakado, fındık, fıstık, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Günlük gereksinim, 2mgr’dir ve % 50 mgr’den fazla kullanımı önerilmez. Eksikliğinde; sinirlilik, tedirginlik, uykusuzluk, ağrılı dil, kilo kaybı, iştahsızlık ve anemi oluşabilir.

B12 vitamini

B12 vitamini; karaciğer, sakatat, et, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta ve bira mayasında bulunur. Eksikliğinde; bitkinlik, nefes darlığı, deride solgunluk, ellerde, ayaklarda uyuşma ve karıncalanma, zihinde karışıklık, yürümede zorluk görülür. B12 vitaminine, pernisiyöz anemisi olanlar, vejeteryanlar, ameliyatla midesi alınanlar, ince bağırsak hastalığı olanlar, yorgunluktan yakınanlar, şeker hastalığı olanlar, yaşlılık demansı bulunanların daha çok ihtiyacı vardır.

Folik asit

Sinir sistemi işlevlerinde rol aynayan ve B grubu vitamini olan folik asit, B12 vitamini ile metabolize olur. Folik asit; karaciğer, yeşil yapraklı sebzeler, böbrek, yumurta ve kabuklu tahıllarda bulunur. Günlük folik asit gereksinimi; 400- 800 mkgr’dir. Folik asit, spina bifida denen omurga hastalığının önleyicisidir. Eksikliğinde; diliniz ağrılı ve kırmızı olur. Gebeler, emzikli anneler ve erken doğan bebekler folik aside daha çok ihtiyaç duyarlar.

Biotin

Kan şekerini regüle etmeye yardımcı ve saç sağlığı için önemli olan biotin; yumurta sarısı, et, süt ve süt ürünlerinde bulunur.

C vitamini

Bağ dokusu ve kemik sağlığını koruyan, yaraları iyileştiren, nabız ve tansiyon üzerinde olumlu etkisi olan, cildi gençleştiren, enfeksiyon riskini azaltan, yüksek kolestrole ve kansere iyi gelen C vitamini; trunçgiller, maydanoz, patates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Günlük C vitamini ihtiyacı; 50 mgr’dir. Eğer böbrek taşınız varsa, yüksek dozda C vitamini almanız gerekir ancak bazı kan hastalıklarında bu oranda C vitamini önerilmez. Kan naklinden sonra oluşabilecek sarılıklarda da C vitamini kullanılmalıdır. Eksikliği; skorbüt denen diş eti hastalığına, depresyona, melankoli ve isteriye neden olabilir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan

Doç. Dr. Enver Mahir GÜLCAN, 23 Haziran 1967 tarihinde doğmuştur. 1990 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır.1992 -1996 yılları arasında Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ihtisas eğitimini ve 1997 - 1999 yılları arasında ise İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Anabilim Dalı Yan dal ihtisas eğitimini tamamlamıştır.  1990 - 1992 yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis'inde pratisyen hekim olarak, 1999 - 2007 yılları arasında İstanbul Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı olarak ve 2007 - 2012 yılları arasında ise Yedi ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
C vitamini ne işe yarar
Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan
Doç. Dr. Enver Mahir Gülcan
İstanbul - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube