Tiroit bezi nedir ve ne işe yarar ?

Tiroit bezi nedir ve ne işe yarar ?

Tiroit bezi boyun orta kısmında bulunan bir endokrin bezdir. Boyunda "Adem elması" denilen sert çıkıntının hemen altında bulunur. Kelebek şeklinde bir yapısı vardır. Kanat şeklindeki sağ ve sol bölümleri nefes borusunun kenarına yerleşmiştir. Her iki kısmı "istmus" adı verieln kısım birleştirir. Bazen biraz yukarıda "piramidal lop" denilen kısımda belirginleşebilir.

Tiroit bezi vücudumuza T3 ve T4 adı verilen tiroit hormonlarını salgılar. Tiroit hormonları vücudumuz için çok önemli hormonlardır. Metabolizmamızın düzeni büyük ölçüde tiroit hormonları ile sağlanır. Kalp atım hızını, kolesterol düzeyini, vücut ağırlığını, kas gücünü, hafıza fonksiyonunu, cilt yapısını ve birçok başka fonksiyonları doğrudan etkiler. Eğer tiroit hormonları çeşitli nedenlerle yeterli düzeyde salgılanmaz ise "hipotiroidizm" denilen tiroit hormon azlığı oluşur. Bu durumda bu fonksiyonların hepsi azalır. Eğer troit hormonları çeşitli nedenlerle normalden çok salgılanırsa "hipertiroidizm" denilen ve "zehirli guvatr" olarak halk arasında isimlendirilen durum oluşur. Bu durumda yukarıdak fonksiyonların hepsi artarak vücudumuza zarar verir.

Kanda bulunan tiroit hormonlarının düzeyi beyinde bulunan organlardan salgılanan tiroit uyaran hormon "TSH" adı verilen hormonla ayarlanır. Kanda bulunan tiroit hormonları azalınca TSH salgılanır veya tam tersi olarak kanda bulunan tiroit hormonları artınca TSH salgılaması azalır.

Hipotiroidism belirtileri nelerdir?

Tiroit bezinin az çalışması halinde aşağıdaki belirtilerden bir veya birden çoğu çeşitli şiddetlerde görülebilir;

Depresyon

Kilo artışı
Cilt kuruluğu
Kalp hızında yavaşlama
Soğuğa karşı dayanıksızlık
Unutkanlık
Zihinsel durgunluk
Kabızlık
Yorgunluk
Adet dönemlerinde bozulma ve kanama miktarında artış
Kas güçsüzlüğü ve kramplar

Hipertiroidizm belirtileri nelerdir?

Tiroit bezinin çok çalışması durumunda aşağıdaki belirtilerden bir veya birden fazlası çeşitli şiddetlerde görülebilir;

Depresyon

Kalp hızında artış
Sinirlilik
Kilo kaybı
Sıcağa karşı tahammülsüzlük
Terleme artışı
Ellerde titreme
Yorgunluk
Anksiyete (korku hali)
Uyku bozukluğu
Adet dönemlerinde bozulma ve kanama miktarında azalma

Tiroit nodülü nedir ?

Tiroit bezi içerisinde gelişen yumru şeklindeki yapılara "tiroit nodülü denir. Bu nodüller bazen dışarıdan görülebilecek kadar büyüyebilirler. Daha küçük nodüller doktorlar tarafından tiroit bezinin elle incelenmesi sırasında bulunabilirler. El ile hissedilemeyen nodüller tiroir ultrasonografisi ile bulunabilir.

Tiroit nodülleri özellikle iyot eksikliği görülen Türkiye gibi ülkelerde çok sık görülür. Nodüllerin çok büyük bir kısmı hasta için bir tehlike oluşturmaz ve hastaya sıkıntı vermez. Ancak bu nodüllerin bir kısmında tiroit kanseri bulunabilir. Yaklaşık 20 nodülden 1 inde Tiroit Kanseri bulunma riski vardır.

Tiroit nodülü tespit edilen hastalarda kan, tiroit, hormon ve TSH testleri, tiroit sintigrafisi, tiroit ultrasonografisi ve ince iğne aspirasyon biyopsisi hastanın durumuna göre yapılması istenebilir. Tiroit ultrasonografisi ile nodüllerin boyutu, sayısı ve içeriğinde sıvı olup olmadığı gibi yapısal özellikleri tespit edilir. Tiroit sintigrafisi ile hem nodüllerin hemde tiroit bezinin tümünün fonksiyonel durumu tespit edilir. Nodüller sintigrafilerde sıcak, ılık veya soğuk gözükebilir. Bu özelliklerine göre tedavi planı yapılabilir.

Tiroit biyopsisi nedir ?

Tiroit nodülleri içerisinden enjektör yardımıyla hücre alınması ve labaratuarda incelenmesine aspirasyon biyopsisi denir. Laboratuarda hücrelerin yapısına bakılarak nodülde kanser olup olmadığı büyük bir olasılıkla tespit edilebilir. Tiroit biyopsisi için özel bir hazırlık gerektirmez. Lokal anestezi uygulaması çoğunlukla gerektirmez. Basit bir enjektör ile nodül içersine ulaşılır ve hücre alınır. Güvenli bir yöntemdir ve hastada rahatsızlık hissi oluşturmaz. Çok küçük nodüllerde ultrasonografi eşliğinde aynı işlem yapılır.

Tiroit kanseri nedir?

Tiroit kanseri tiroit bezi hücrelerinde gelişen bir kanser türüdür. Oldukça nadir görülür. Çeşitli tipleri vardır. Papiller ve Folliküler tiroir kanserleri en sık gözlenen tiroit kanseri türleridir. Bu kanser türünün genel olarak seyri iyidir ve tedavisi hem kolay hem de hasta için rahatsızlık oluşturmaz. Ancak, bazen tekrar geri gelebilir ve diğer organlara yayılabilir. Bu nedenle hastalar yaşamları süresince takip edilmek zorundadırlar.

Tiroit kanseri nasıl tedavi edilir ?

Tiroit kanseri tespit edildikten sonra cerrahi olarak çıkartılırlar. Tiroit bezinin tamamına yakın veya tamamı "tiroidektomi" denilen cerrahi girişim ile çıkarılır. Tiroidektomiden sonra hastalara geri kalan tiroit dokusunu ortadan kaldırmak için Radyoaktif İyot  (I-131) tedavisi "Atom Tedavisi" uygulanır. Bu yönteme "Ablasyon" tedavisi denir. Radyoiyot tedavisi sonrasında hastalar ömür boyu T4 (L-Tiroksin) hormonunu ağız yoluyla almak zorundadırlar. Bunun iki amacı vardır; Birincisi ortadan kalkan tiroit bezinin eksikliğinin vücudumuzda oluiturduğu olumsuz etkileri ortadan kaldırmaktır. İkincisi ise Tiroit hormonu eksikliği nedeniyle kandaki TSH düzeyinin artması ve TSH 'nin Tiroit kanseri hücrelerinin büyümesini hızlandırma riskini ortadan kaldırmak ve hastalara hissettirmemektir.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Levent Kabasakal

Prof. Dr. Levent KABASAKAL, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda yapmış ve Nükleer Tıp Uzmanı olmuştur. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda, 1997 yılında Doçent, 2003 yılında ise Profesör olmuş olan Prof. Dr. Levent KABASAKAL, Uluslarası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) uzmanı olarak çok sayıda ülkede eğitim vermiş olup Fransa ve Milwaukee, Paris ve ABD'de çalışmalarda bulunmuştur.  Ulusal ve uluslararası düzeyde bilimsel kongrelerde özellikle tiroid konusunda konferanslarda konuşmacı olan Prof. Dr. Levent KABASAKAL, evli ve 1 kız çocuk babasıdır. Ayrıca kendisi, Türkiye'de Radyonüklit Tedavilerin (Atom Tedavisi) gelişiminin öncülerinden biridir. İleri evre ti ...

Etiketler
Hormon
Prof. Dr. Levent Kabasakal
Prof. Dr. Levent Kabasakal
İstanbul - Nükleer Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube