Tekrarlayan düşükler duygusal olarak en stresli durumlardan birisidir. Bu durumu daha zorlaştıransa ana nedeni bilememektir. Birden fazla düşük yaşayan birçok kadın, bir sürü tıp uzmanına giderek başarılı bir hamileliğe başlayamama veya doğuma ulaşamama nedenlerini öğrenebilmek için çok yorulmuştur. Bu şekilde çiftlere açıklanamayan infertilite tanısı konur ve defalarca başarısız Tüp Bebek tedavileri uygulanır ya da biyokimyasal gebelik gibi düşük tipleri yaşanır. Ne yazık ki, cevapları bilmemek çoğu zaman sorunu çözememekle eşdeğerdir.
HAMİLELİĞİN SONLANMASININ EN SIK NEDENLERİ NELERDİR?
Bağışıklık sisteminin aslında kadınların başarılı bir hamileliğe başlayıp bunu devam ettirme konusunda fark edilmeyen büyük bir etkisinin olduğunu ve eğer bağışıklık sistemi doğru düzgün işlemiyorsa bunun ciddi bir sorun olacağını anlamış bulunuyoruz. Düzgün çalışan bir bağışıklık sistemiyle bir kadının hamile kalması durumunda bünye tarafından yabancı madde olarak algılanan embriyo bünyeye tanıtılır. Sonuç olarak embriyo bağışıklık sistemini bastırabilir ve bağışıklık sistemi de bebeğin korunması için normal koşullarda çalışmaya başlar. Fakat bağışıklık sisteminde sorun olduğunda ise bağışıklık sistemi bastırılamaz ve anne adayının kendi bünyesi embriyoya karşı saldırıya geçebilmektedir. Peki düşüğe hangi tip immünolojik sebepler neden olabilir? Farklı faktörler bulunmaktadır ve bunlar sınırlı değildir
- Antinükleer antikorlar (ANA)
- Foliküler sıvı çevresi
- Doğal katil hücreler (natural killer cells)
- Raynaud hastalığı
- Regülatör T hücreleri.
Bunlar, bir kadının bağışıklık sisteminin bozulmasına yol açan nedenlerden bazıları olabilir ve sonunda da tekrarlayan düşüklere yol açabilirler. Bir yandan yaşanan düşüklerin immünolojik nedenlerine yoğunlaşırken aynı zamanda da diğer yandan immünolojik olmayan nedenleri de araştırmak gerekir. Endokrin bozukluklar, genetik anormallikler, pıhtılaşmaya meğil (tromboz) ve toksinlere maruz kalma gibi durumların hepsi tekrarlayan düşük olaylarına yol açabilirler.
