Skolyoz (omurganın yana eğriliği)

Skolyoz (omurganın yana eğriliği)

Omurganın yanlara doğru “S” veya “C” biçiminde kıvrılmasıdır. Bunun sonucunda omurga döner ve bir omuz ve bir kalça diğerinden yüksek görünür. Genetik olanları varsa da genellikle çoğunun sebebi bilinmemektedir. (idiopatik skolyoz)

Herhangi bir yaşta olabilir. İnfantil skolyoz 3 yaş altında görülür. Genellikle doğumsal yapı bozukluklarına, sinir ve adale hastalıklarına ( muskuler distrofi, spastik felç gibi),  kazalara, enfeksiyon ve tümörlere bağlı olarak gelişebilir. Juvenil skoltoz 3-10 yaşları arası görülür ve nadirdir. 10 yaş sonrası görülen adolesan (buluğ çağı) skolyoz olarak adlandırılır ve en sık görülen tipidir.

Skolyoz büyümenin devam ettiği buluğ çağı boyunca hızlı bir ilerleme gösterir. İskelet gelişiminin tamamlanıp büyümenin durduğu yaşlarda ilerleme ileri eğrilikler hariç durur. 50 derece özelliklede 70 derece üzeri eğrilikler erişkin yaşlarda oldukça az olmasına karşı ilerleme gösterirler.

Skolyoz genellikle ağrı yapmaz. Tedavi eğilmenin ilerlemesini engellemek, görünüm bozukluğunu gidermek, gelişebilecek solunum ve dolaşım problemlerini engellemek, omurgada gelişebilecek kireçlenmelerini engellemek amacıyla yapılır.

Tanı

Doktor ve ailelerin skolyozu en kolay tanıyabilmelerinin yolu çocukların kollarını aşağı sarkıtarak öne eğildiklerinde sırtta ve özellikle kürek kemiği seviyesinde asimetrinin fark edilmesidir. Bu asimetrinin diğer sebeplerinin (travma, kas tutulması gibi) olup olmadığına da bakılmalıdır.

Tanı röntgen ile teyit edilir. Burada skolyozu tam değerlendirmek için ortoröntgenogram denilen tüm omurgayı gösteren filmler kullanılmalıdır. Bu filmlerde eğriliğin bölgesi ve derecesi değerlendirilir. İlerleme riski olan vakalarda 3-6 ay aralıklarla iskelet gelişimi tamamlanana kadar röntgen tetkiki yinelenmelidir.

Tedavi

* Gözlem: 20 derecenin altında ve iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın hastalarda sadece gözlem ve belirli aralıklarla kontrol yeterlidir.

* Korse: Korsenin amacı eğimin artışının engellenmeye çalışılmasıdır. Korse özellikle eğimin 30 derece civarında olduğu ve büyümenin devam ettiği çocuklarda etkilidir. Korse etkisi 40 derece üstü eğriliklerde ve iskelet gelişimi tamamlanmasına uzun yıllar olan çocuklarda azalmaya başlar.

* Cerrahi: Eğim 50 derece üzerinde ve çocuk hala büyüyorsa cerrahi kaçınılmazdır. 50 derece üzeri eğrilikler büyüme sona erdikten sonra da oldukça az olsa da artmaya devam eder. Bu sebeple ilerideki komplikasyonları önlemek, görüntü açısından cerrahi seçeneği iyi değerlendirilmelidir.

 

 

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Turan Uslu

Prof. Dr. Turan USLU, 1962 yılında Ordu - Korgan’da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini 1980 yılında Ordu Lisesi'nde bitirmesinin ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndebaşladığı tıp eğitimini 1987 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1988-1991 yılları arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı’nda yapmış ve  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olmuştur. 1991-1992 yılları arasında Niğde Devlet Hastanesi’nde mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getiren Prof. Dr. Turan USLU, 1993-1996 yılları arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Yardımcı Doçent olarak görev yapmıştır. 1997-2004 yılları arasında Osmaniye Devlet Hastanesi'nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı olarak çalışmıştır. 1999 yılında ise Doçent Doktor unvanı almıştır. ...

Prof. Dr. Turan Uslu
Prof. Dr. Turan Uslu
İstanbul - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube