Serabral palsi (beyin felci)

Serabral palsi (beyin felci)

                         Serebral palsi (SP); gelişmekte olan beyinde doğum öncesinde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında herhangi bir nedenle lezyon ya da zedelenme sonucu gelişen    ilerleyici olmayan ancak yaşla değişebilen hareketi kısıtlayıcı kalıcı motor fonksiyon kaybı,  postur ve hareket bozukluğu ile  tanımlayabiliriz. Motor bozukluk yanında     duyusal, bilişsel, iletişim, algılama , epilepsi   davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, dil-konuşma bozuklukları ve ağız-diş problemleri, ikincil kas –iskelet sorunları  eşlik edebilir.  
                       Gebelik döneminin başlangıcından kol ve bacakların tam kullanımı, yürüme, yemek yeme, merdiven çıkma gibi günlük yaşamı sürdürmeye yarayan hareket yeteneğini sağlayan beyin bölgesinin 7-8 yaşlarında tamamlanmasına   kadar beyinde olaşabilecek herhangi bir problem bu bölgenin işlev bozukluğu olarak karşımıza çıkar ve ortaya çıkan tablo SP  olarak adlandırılır. SP de  beyin hasarı ilerleyici değildir, fakat ortaya çıkan sorun ömür boyu devam eder. 
                        Sıklığı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte  1 - 5 / 1000’ olup ülkemizde ise 4/1000’dir. Türkiye’de akraba evlilikleri, hamilelik döneminde geçirilen hastalıkların fazla olması ve bakım şartlarının yetersizliği, doğum şartlarının olumsuzluğu, bebek bakım hizmetlerinin yetersizliği, bebeklerde bulaşıcı ve ateşli hastalıkların fazlalığı ve beslenme yetersizliği gibi nedenlerle SP sıklığının daha fazla olduğu düşünülmektedir. 
                        Nörolojik sorunu olup, oksijensiz kaldığı belirtilen her bebek SP değildir. Anne-baba akrabalığı ve kardeş öyküsü varsa, öyküde belirgin bir SP nedeni bulunmamışsa ayırıcı tanı için tetkikler planlanmalıdır. 
                       SP’nin bazı tipleri daha çok kas ve tendonları tutar, bunlarda değişik felçler gelişir. Bazıları ise beyni tutarak çeşitli istemsiz hareketlere neden olur.   Serebral palsili çocukların zeka dereceleri çok farklıdır. Bu çocukların toplumdaki yerlerini de fiziksel kusurları ve zeka dereceleri belirler. Bu çocukların yaklaşık %30-40’ı hayatlarını kendi başlarına idame ettirebilir. Geri kalanları ise ailelerine bağımlı olarak yaşamaktadırlar.

                        Süt çocukluğu döneminde erken el tercihi (1 yaş ), yakalama refleksinin, tek taraflı devam etmesi   spastik hemipareziden kuşkulandırabilir. Elde objeleri kavrama ve ince motor becerilerde gerilik , objeye uzanmak istediğinde, parmaklarda istemsiz hiperekstansiyon(spastik yaklaşım) görülür. Tutulan ekstremitede (özellikle elde) kore, atetoz – tremo şeklinde istemsiz hareketler gelişebilir.

SP nasıl erken teşhis edilir?

                     SP erken tanısında; özgün bir tanı yöntemi yoktur. Tanı birden fazla bulgu ile konmalıdır. Aileler bebeğin gelişiminde en ufak bir gecikme ya da normalden sapma gördüklerinde doktora başvurmalıdırlar.

                      Riskli bebekler   nörolojik muayene ,gelişim basamakları, tonüs anormal hareketler ve postür  yönünden düzenli izlenmeli saptanan bulguya göre erken uyarılma programına alınmalı rutin beyin MRG'si yapılmalıdır .

İlkel refleksler; beyin sapından kaynaklanan, doğumda var olan, 6-9 ayda kaybolan vücudun motor refleksleridir. Emme, arama, Moro, yakalama, tonik boyun  refleksi ilkel reflekslerdir.Yenidoğanın yaşamını sürdürebilmesi için gereklidir.İlkel refleksler kaybolmadıkça motor beceriler gelişemez.İlkel reflekslerin  zamanında kaybolmaması anormal olması reflekslerin alınmaması motor becerilerin gelişmediğini gösteren bir bulgudur.SP’de    ilkel refleks anormallikleri görülür.  SP’de nöromotor gelişim doğumdan itibaren geridir.İlerleyici olmayan statik bir gerilik vardır.
Tedavi
Serebral palsinin destek tedavisi vardır.
Bu tedavinin bölümleri şu şekildedir:
- Fizik tedavi
- Eğitim
- İlaç tedavisi: Kas gevşetici ilaçların bazen yararı olabilir. Ayrıca Baklofen pompası, botulismus toksini gibi bazı özel işlem gerektiren ilaçlar da kullanılmaktadır.
Botulismus toksini spastik olan kasın içine enjeksiyon ile uygun dozda verildiğinde o kasın 2-3 ay süre ile felç olmasına neden olmaktadır. Bu şekilde istemsiz olarak kasılan adalenin kasılması engellenmekte, kol veya bacağın gevşemesi sağlanmaktadır.
- Cerrahi tedavi: Beyin cerrahisi tarafından yapılan kas gevşetici veya istemsiz hareketleri kontrol altına almaya yarayan bazı girişimlerdir. Baklofen pompası bu yöntemlerden biridir.
- Gelişen sorunların tedavisi: Örneğin eklem kısıtlılıklarının ortopedi uzmanı tarafından cerrahi girişimle açılması. Havale (konvülsiyon) varsa ilaçla tedavisi.
               SP li hastalar için doğrudan etkili bir ilaç yoktur. Ancak havaleler (konvülziyon) ve kaslardaki aşırı sertlik için bazı ilaçlar kullanılmaktadır. SP li  çocuğun belirtileri, SP nedenine, lezyonun şiddetine ve komplikasyonların olup olmadığına bağlı olarak çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Bu nedenlerle her çocuğun tedavisi ve rehabilitasyon programı farklılık gösterir. SP li çocukta birçok sorun bir araya gelerek aile ve çocuk için yaşamı güçleştirir. Bu nedenle problemlerin iyi bir şekilde tanımlanması çok önemlidir. Ancak bilimsel ve bilinçli yaklaşım SPli çocuğun daha bağımsız bir yaşama kavuşmasını sağlayabilir.

Birçok meslek grubunun bir arada çalışması gerekir.
Fizik Tedavi Rehabilitasyon; en büyük rolü üstlenir. Fizyoterapide amaç doğru hareketin öğretilmesidir. Çocuğun gün içinde düzgün duruşu sağlanabilirse normal hareket gelişiminin olabilmesi için gerekli duysal uyarı sağlanmış olur.Fizyoterapiye riskli bebeklerde, yani anne karnında, doğum sırasında veya sonrasında sorunu olan bebeklerde, yenidoğan döneminde başlanmalıdır.Tedaviye erken başlamanın istenmeyen kasılmaları önlemede, bebeğin doğru duruş şekillerini öğrenmesinde, kendi vücudunu hissetmesinde, ileride gelişebilecek eklem sertliklerini (kontraktürleri) önlemede ve normale yakın hareket sağlanabilir.  Denge alıştırmaları, yüzükoyun yatarak başı sağa-sola çevirme, küreye basma, yüz ifadeleri gibi eğitimler vermek gerekir.
 Konuşma tedavisi; dinleme eğitimi, dil hareketleri, parmaklarını diş ve dudaklarında dolaştırmak ve emerken dil düz kalıyorsa dil ortasına baskı uygulamak (anne kaşıkla yapabilir) . Konuşma eğitiminde kullanılan araçlarda, görsel ve işitsel uyarıcılara daha fazla yer vermek uygun olur. Eğitim yaşantılarının canlandırarak verilmesi çocuğun daha çok ilgisini çekebilir. Canlandırma için kuklalar, küçük ev eşyaları, giysiler, küçük hayvan modelleri kullanılabilir.Her bir yüzüne resim yapıştırılmış küpler, ses çıkaran oyuncaklar, oyuncak müzik aletleri, sopaya dizilen renkli halkalar, renkli bloklar, vs. olabilir.
Ortopedi; çocukta var olan şekil bozukluğunu düzeltmek, şekil bozukluğu oluşumunu engellemek, görünümü düzeltmek ve bağımsızlığını arttırmak amacı ile uygulanır. Yapılacak girişim kasın kemiğe bağlanma bölümüne, kemiğe ve sinire yönelik olarak planlanır. Çocuklar eşyalara tutunarak gezinmeye ya da yardımla da olsa yürümeye başlayıncaya kadar cerrahi girişimden kaçınılmalı, fizyoterapiye ağırlık verilmelidir. Gerekli görülürse botoks ve germeler yapılarak tedaviye devam edilmelidir. Uygun yaşlar 5 ila 8 yaş arasıdır. Çocuğun temizliği, bakımı ve kalça çıkığına yönelik yapılması gereken operasyonlar bunun dışındadır.
Eklem kısıtlılığını ve kasların aşırı gerginliğini önlemek için başvurduğumuz yöntemler; sinir-kas ilişkisini düzenleyen bazı ilaçlar, düzeltici alçılar, ortozlar ve germe egzersizleridir.Kalça çıkığı için en önemli risk faktörü kalça çevresindeki kaslarda spastisite ve kas dengesizliğidir. Bu durum ilerleyicidir. Kalça çevresindeki kaslara germe, gece pozisyonlama (yardımcı araçlar ile belirli şekilde tutma), botoks ve gerekirse cerrahi girişim uygulanır.
 İlaçlar; Salya akması ve spastik kasılmayı azaltmak için (ağızdan ilaçlar, botoks iğnesi ya da baklofen pompası) verilebilir. Botulismus toksini spastik olan kasın içine enjeksiyon ile uygun dozda verildiğinde o kasın 2-3 ay süre ile felç olmasına neden olmaktadır. Bu şekilde istemsiz olarak kasılan adelenin kasılması engellenmekte, kol veya bacağın gevşemesi sağlanmaktadır
Eğitim: Vücudu tanıma, kesilmiş kağıt bebek resimleri, ya da oyuncak bebeklerle çalışma yapılabilir.
Beslenme: Spastik çocuğun beslenme sorunları dudak, ağız, baş ve gövde kontrolünde, oturma dengesinde ve kalçasını yeterince bükmede yetersizlik, ellerini ağzına götürme yetersizliği ve el göz uyumunun eksikliği olarak ortaya çıkar. Beslenme sırasında çocuğu tutuş şekli çok önemlidir. Yanlış durum çocuğun emmesini ve dudaklarını kullanmasını güçleştirir. Yutma ve çiğnemenin öğretilmesi gelişme ve bağırsak düzeni için de önemlidir.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ayşe Serdaroğlu

Prof. Dr. Ayşe SERDAROĞLU, 1954 yılında Konya’da doğmuştur. Tıp eğitimini 1979 yılında Hacettepe Üniversitesinde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nde yapmış ve 1985 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 1993 yılında ise Çocuk Nöroloji alanından yandal uzmanlığını almıştır. 1994 yılında Doçent, 2000 yılında ise Profesör unvanı alan Prof. Dr. Ayşe SERDAROĞLU, 1995 yılında Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünde Klinik Şef Yardımcılığı görevini sürdürmüştür. Şu anda ise Gazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak çalışmalarına devam etmekle beraber Ankara - Çankaya'da bulunan özel muayenehanesinde de hastalarını kabul etmektedir. Evli ve 2 çocuk annesi olan Prof. Dr. Ayşe SERDAROĞLU, Tür ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Beyin felci
Prof. Dr. Ayşe Serdaroğlu
Prof. Dr. Ayşe Serdaroğlu
Ankara - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube