Saç dökülmesini engellemede ve herhangi bir sebeple zayıflamış saçların tekrar eski haline kavuşmasında etkili en yeni yöntemlerden biri saç PRP tedavisidir. Tıp dünyasında devrim yaratan tedavi yöntemlerinden biri olan PRP ile deri tabakası iyileşmekte, saç dökülmesi azalmakta, saç köklerinin onarılması, yenilenmesi ve güçlendirilmesi sağlanmaktadır
PRP'de kullanılan temel yöntem kişinin kendi kanının ayrıştırılması ile kanda bulunan yenileyici iyileştirici rolü oynayan trombositlerin ve büyüme faktörlerinin aktifleştirilerek saç köklerine yeniden enjekte edilmesidir. Bu şekilde kişinin saç dokusu yenilenmekte ve saçlar dökülme başlamadan önceki yapısına ve görünümüne kavuşmaktadır.
Uygulamanın aşamaları şöyledir:
- Kişiden 10 cc kadar kan alınır.
- Alınan kan özel PRP kitlerine konulduktan sonra santrifuj edilir.
- Santrifuj sonrası kit içerisindeki kan 3 katmana ayrılır.Trombosit ve büyüme faktörlerinin yoğun olduğu plazma içerisinden alınır.
- PRP dediğimiz bu materyal napaj denen özel bir yöntemle saç derisine enjekte edilir.
PRP yönteminin amacı saç hücrelerinin yenilenmesini sağlamaktır.Uygulama bölgesinde doku gelişimi başlar, hasarlanmış zayıf saç folikülleri onarılır ve yeni güçlü saç üretimi başlarlar. Hem kadınlar hem de erkekler için sonucu çok memnun edici bir uygulamadır. Saç ekimi operasyonlarından sonra da yerleştirilen greftlerden maksimum sonuçlar almak için özellikle önerilir.
Her bir seans yaklaşık 30 dakika sürmekte ve kişinin saç ve dokusuna göre seans sayısı değişebilmektedir. Ayda bir kere ve 3 ay boyunca gerçekleştirilen seanslardan sonra işlemi yılda bir kere tekrarlamak en iyi sonuçların alınması için yeterli olmaktadır.
PRP işlemi sonrası kişide hiç bir şekilde günlük aktivitesini engelleyecek bir durum oluşmamaktadır. İşlem sırasında hafif yanma ve kızarma olsa da, işlem sonrasında saç derisinde iz kalmaz ve herhangi bir ağrı veya sızı oluşmaz. Seans sonrası hastalar normal hayatlarına devam etmektedirler.
PRP'nin avantajları nelerdir?
1. Kişinin kendi kan ürünü kullanıldığı için hiçbir alerji ve kanla bulaşan hastalık riski taşımaz ve ret sendromu yaşanmaz.
2. İyileşme süreci içeriği dolayısıyla çok kısadır.
3. Dokuları onarır ve yeniler. Yeni kollajen üretimi, yeni damarsal gelişme sağlanır. Büyüme faktörleri ve hücreler arası ortamın yeniden yapılanması ile dokulardaki hasarlar giderilir ve taze dokular oluşturulur.
4. İçerdiği antikorlarla fizyolojik antibiyotiktir.
5. Hormonlar, vitaminler ve diğer tüm besinsel öğeler yönünden zengindir.
6. Uygulanışı kolay ve konforludur.
7. Gerekli materyalin sağlanması çok kolaydır.
