Rahim kanseri tanısında yeni bir yöntem: ince yayma

Rahim kanseri tanısında yeni bir yöntem: ince yayma

Kadınların korkulu rüyası olan rahim kanserleri bilindiği gibi yılda bir yapılan ve pap smear denilen bir yöntem ile erkenden tanınabilmektedir. Bu yöntemde kadın doğum uzmanı rahim ağzından bir tahta çubuk ile dökülen hücreleri toplar ve bunları incelenmek üzere patoloji laboratuvarına yollar.

Rahim ağzı kanserleri yıllarca süren bir kanser öncesi dönemden geçerler. Bu dönemde pap smear sayesinde yakalanan bu hücrelerin kanserleşmeden tedavisi mümkün olabilmektedir. Bu yüzdendir ki gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanserine nadir rastlanır olmuştur. Bundan olan ölümler de çok azalmıştır.

Rahim ağzı kanseri ve kanser öncesi hücre değişikliğinin son yıllarda HPV (human papiloma virüs) denen ve cinsel ilişki ile ilişki ile geçen bir virüs tarafından oluşturulduğuna dair ciddi kanıtlar mevcuttur. Hatta rahim ağzı kanseri ve kanser öncesi değişikliklerinin % 80’inin bu virüsten olduğu bilinmektedir. Bu virüsün iyi ve kötü cinsleri vardır ve artık pap smear’larda sadece kanser öncesi hücre değişikliği değil bu virüsün de mevcut olup olmadığını araştırmak zorunlu hale gelmiştir. Bu virüsün iyi ve kötü cinsleri vardır. Kötü cins virüslere normal smear’larda rastlanırsa henüz kanser öncesi değişiklik başlamamış olsa dahi bu hastalar yüksek risk grubuna alınmakta ve daha yakın takip edilmektedir. Buna karşın iyi cins virüs ile bulaşmış olanlarda ise hafif hücre değişiklikleri tedavi edilmeden de takip edilebilir. HPV virüsünün mevcudiyetinin gösterilmesi ve cinsinin tanınması günümüzde rahim ağzı kanseri taramalarında çok önemli yer oluşturmaktadır. Standart pap smear’larda bu bilgiyi elde etmek mümkün değildir. Bu yüzden son yıllarda “İnce Yayma” denilen yeni bir tarama yöntemi popülarite kazanmaktadır. Ülkemizde de son 2 yıldır girmiş bulunan bu ince yayma tekniğinde doktor, rahim ağzı hücrelerini toplayıp özel sıvı içeren bir kaba koymakta ve patoloğa bu şekilde materyal gitmektedir. Patalog bu sıvıyı santrifüjce çevirmekte, dipte toplanan hücreleri de özel bir makinadan geçirerek tek hücre kalınlığında yaymakta ve değerlendirmeyi ona göre yapmaktadır. İnce yayma denilen bu yöntemde rahim ağzı değişikliklerinin % 80’inin bu virüsten olduğu bilinmektedir. Bu virüsün iyi ve kötü cinsleri vardır ve artık pap smear’larda sadece kanser öncesi hücre değişikliği değil bu virüsün de mevcut olup olmadığını araştırmak zorunlu hale gelmiştir. Bu virüsün iyi ve kötü cinsleri vardır. Kötü cins virüslere normal smear’larda rastlanırsa henüz kanser öncesi değişiklik başlamamış olsa dahi bu hastalar yüksek risk grubuna alınmakta ve daha yakın takip edilmektedir. Buna karşın iyi cins virüs ile bulaşmış olanlarda ise hafif hücre değişiklikleri tedavi edilmeden de takip edilebilir. HPV virüsünün mevcudiyetinin gösterilmesi ve cinsinin tanınması günümüzde rahim ağzı kanseri taramalarında çok önemli yer oluşturmaktadır. Standart pap smear’larda bu bilgiyi elde etmek mümkün değildir. Bu yüzden son yıllarda “İnce Yayma” denilen yeni bir tarama yöntemi popülarite kazanmaktadır. Ülkemizde de son 2 yıldır girmiş bulunan bu ince yayma tekniğinde doktor, rahim ağzı hücrelerini toplayıp özel sıvı içeren bir kaba koymakta ve patoloğa bu şekilde materyal gitmektedir. Patalog bu sıvıyı santrifüjce çevirmekte, dipte toplanan hücreleri de özel bir makinadan geçirerek tek hücre kalınlığında yaymakta ve değerlendirmeyi ona göre yapmaktadır. İnce yayma denilen bu yöntemde rahim ağzı hücreleri çok net seçilebilmekte, hücre değişiklikleri detaylı bir şekilde izlenebilmekte, iltihabi olaylar, hormon değişiklikleri gibi nedenlere bağlı yanlış değerlendirilmeler de ortadan kalkmaktadır. Bu yöntemin en faydalı tarafı ise alınan hücrelerde HPV virüsünün mevcudiyeti rahatlıkla incelenmekte ve varsa iyi ve kötü cinsleri istek üzerine ayrıştırılabilmektedir. Bu çok değerli bilgi bugün ancak ince yayma yöntemi ile yapılabilmektedir.

1 yıldır pap smear testlerini rahim ağzı kanseri tanısında ve önlenmesinde çok ciddi bir aşama oluşturan bu ince yayma yöntemi ile yapmaktayız.

Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel

Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL, 1968 yılında Ankara Fen Lisesi’nden mezun olmuştur. hemen ardından İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini birincilikle bitirmiş ve tıp doktoru unvanı almıştır. Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası için Johns Hopkins Hospital ve Medical Collage of Ohio’da bulunmuştur. 1979 -1981 yılları arasında ise Albany Medical Collage of Newyork’da Jinekolojik Onkoloji (Kadın Kanserleri) üst ihtisasını tamamlamış ve aynı üniversitede yüksek ihtisas sonrası öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL, Türkiye’ye dönmesinin hemen ardından Marmara Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünü ve 1990 yılında da International Hospital Kadın hastalıkları ve Doğum Bölümü'nde İstanbul’un ilk tüp bebek merkezini kurmuştur.  Türkiye’de kadın sağlığı konusunda pek çok ilklere imza at ...

Etiketler
Hpv virüsü nasıl bulaşır
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube