Psikolojik rahatsızlıklar ve iman ilişkisi

Psikolojik rahatsızlıklar ve iman ilişkisi

Psikolojik rahatsızlıklar bir iman zayıflığı değildir,tam tersi kişinin imanını kuvvetlendirmesi için müthiş bir vesiledir.Çünkü ruhsal sıkıntılarınızda kimse sizi anlayamaz en yakınlarınız bile.Herkes sizi eleştirir ve yargılar.TEK ANLAYAN ,HAKKIYLA ANLAYAN SADECE ALLAH TIR.
Kuran insanın zihin yapısını inşa eder,
Zihni vahiy ile inşa olan kişide güven,teslimiyet,tevekkül, umut kavramları tam oturmuşsa eğer kişi kendini yalnız hissetmez ve bu anlamda ruhsal sıkıntılar yaşamaz.Ancak kişi ne kadar inançlı ve dindar olursa olsun bazı psikolojik rahatsızlıklar kalıtsal olur ve bizim toplumda kalıtsal olarak ruhsal rahatsızlıkların çok yaygın olduğu kanaatindeyim.Aslında bu belki diğer doğu ülkeleri insanı için de söyleyebileceğimiz bir durumdur diyebilirim.Doğu insanında kendini kurban algılama dediğimiz reaktif bir bakışaçısı vardır.Doğu insanının teslimiyeti güzeldir ancak hayatının aktörü olarak kendisini görmediği için başına gelen olayları şekillendirmede ya da yön vermede çözümsüz kaldığı sığ düşündüğü için hep kurban rolü oynamak zorunda kalır.Oysa Allah başımıza gelenleri kendi ellerimizle yaptıklarımızdan olarak nitelendirir ve 'yaptıklarımıza' dikkatimizi odaklar.Ancak malesef kendi hayatının aktörü olma cesaretini gösteremeyen insanımız dolayısıyla sorumluluk alamaz ve hep aynı sıkıntıları kısırdöngü şekilnde yeniden ve yeniden yaşar.Bu kişisel anlamda da toplumsal anlamda da böyledir.Örneğin kapitalizmi eleştiririz ama aynı kapitalist gibi düşünür onlar gibi yaşarız,mesela hangimizin dolabında çeşit çeşit yemekler yoktur,ya da kıyafetler,ayakkabılar.Eleştirdiğimiz şeylerin çarkını bizzat biz çeviriyoruz.Aynı şekilde birileri ile imtihan ediliriz şikayetlenir dururuz oysa onun çarkını da çeviren bizim tepkilerimizdir.Biz(zaaflarımız) ona zemin hazırladığımız için çekeriz.Bu da demek değil ki her şey bizim elimizde.Elbette değil.Her şeyi hikmetle edip eyleyen Allah ın dilemesiyle yaşarız elbette her şeyi ancak ALLAH HİÇ KİMSEYE ZULMETMEZ,ANCAK İNSAN KENDİSİNE ZULMEDER.Başımıza gelenler kendi ellerimizle yaptıklarımızdandır.Ve bunların bir süreci vardır,o süreç dolduğu anda Allah 'OL' der ve her şey oluverir.Elinden geleni yaptıktan sonra teslimiyet işte bu demektir.
İnsanın farklı düşünmeye ,olaylara farklı boyutlardan bakmaya ihtiyacı vardır,bunu yapamadığımız için olaylarda takılıkalırız işin içinden çıkamayız.Hep aynı şekilde algıladığımız için hep aynı sıkıntıları yaşar dururuz.Bu anlamda farklı bakışaçıları geliştirme işini psikoterapistler yapmaya çalışırlar.İnsanın içinde bulunduğu duruma objektif olarak bakıp ona ayna olmaya çalışırlar.Zaaflarını potansiyellerini,biliçaltı süreçlerini incelerler.Ve psikoterapi süreci bir ağlama/rahatlama duvarı değildir,bi tür cerrahi operasyon gibidir.Kişide oluşturduğu farkındalıklarla ve duygusal tedavi ile birlikte farklı ve yeni bir benlik oluşumunu amaçlar.Bu yüzden de bu bir süreç işidir.
Yaşadığımız her şeyi kendi zihinsel kodlarımıza göre algılarız,dolayısıyla aynı olaya aynı anda şahit olurken farklı tepkiler geliştirirz.Aynı olay birimizi çok fazla etkilerken diğerini hiç etkilemeyebilir.Bu anlamda insan kendinde oluşan hallere,duygudurumlara bakmalıdır.Neler onu neden sarsıyor,onlara yüklediği anlam ne?
Bizi ruhsal bunalımlara sokan anlamarımızdır.Örneğin ölüm gerçeği nasıl nitelendirirsek öyle anlayacağımız bir olgudur.Allah a kavuşmak dersek ona göre yaklaşırız,yok olmak dersek ona göre.Ya da zaman kavramı,kimine göre çok hızlı ilerlerken kimilerine göre hiç geçmez.
Ben bunu ifade ettiğimde geçenlerde bir arkadaş 'annesinin hasta olduğundan , işinin iyi olmadığından bahsetmiş' bu durumda nasıl mutlu olabileceğinden.Evet bunlar somut olumsuz koşullardır,ancak biraz önceki örnekte olduğu gibi ölüm de somut bir olgudur ve gerçekten çok ağır bir hadisedir,ancak ona yüklediğimiz soyut anlamlarla hayatımızdaki varlığı şekillenir.Elbette her halükarda ölüm acıdır,ancak bir tesellimiz var ise,o acı bile tatlıya dönüşebilir,ve hamd ve rıza ve tevvekkül ile sonuçlanabilir halimiz.İnşallah...
Psikolog/Psikoterapist Fatma ÇAKIR ÇALIŞKAN

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Fatma Çakır Çalışkan

Etiketler
Sorumluluk
Psk. Fatma Çakır Çalışkan
Psk. Fatma Çakır Çalışkan
Nevşehir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube