Polikistik over sendromu ve risk faktörleri

Polikistik over sendromu ve risk faktörleri

Polikistik Over Sendromu
Polikistik over sendromu (PCOS) doğurganlık çağındaki kadınlarda en sık görülen
endokrin bozukluktur. Hastalığın prevalansı yaklaşık %6-8 olarak bildirilmektedir. 
Polikistik over sendromu tanı kriterleri:
1990 NIH tanı kriterleri
1. Kronik anovülasyon ve
2. Klinik ve/veya biyokimyasal hiperandrojenizm bulguları ve diğer etyolojik nedenlerin ekarte edilmesi
2003 Rotterdam yeniden gözden geçirilmiş tanı kriterleri*
1. Oligo-anovülasyon
2. Klinik ve/veya biyokimyasal hiperandrojenizm bulguları
3. Polikistik overler ve diğer etyolojik nedenlerin ekarte edilmesi
* Tanı için üç kriterden ikisinin bulunması gerekmektedir.
Kronik anovülatuar infertilitenin en sık nedeni olan PCOS, multisistemik reprodüktif-metabolik bir sendrom olarak tip 2 diyabet, dislipidemi, kardiyovasküler hastalık ve endometriyal karsinoma gibi riskleri de taşımaktadır.
PCOS genellikle peripubertal dönemden itibaren başlayan menstrüel düzensizlikler (oligo-amenore, disfonksiyonel uterus kanaması), hiperandrojenizm bulguları (hirşutizm, akne, ciltte yağlanma, androjenik alopesi) ve infertilite ile karşımıza çıkmaktadır. Obezite kliniğe eşlik edebilir. Fizik incelemede nadiren virilizasyon bulguları, akantosis nigrikans saptanabilir. PCOS’li olgularda %20’lere ulaşan sıklıkta adetlerin düzenli olabileceği de bildirilmektedir. PCOS’de en sık görülen hiperandrojenizm bulgusu hirşutizmdir. PCOS’de obezite görülme sıklığı %40-60 olarak bildirilmektedir.
Klinik bulguların PCOS düşündürdüğü olgularda tanı biyokimyasal ve ultrasonografik bulgularla desteklenebilir. Hastaların laboratuvar incelemesinde over ve adrenal kökenli androjenik hormonlarda artışla karakterize hiperandrojenemi gözlenir. Ayrıca, LH düzeylerinde ve LH/FSH oranında artış olabilir. Hiperinsülinemi ve insülin direnci de görülebilmektedir.
Etyoloji kesin olarak bilinmemekle birlikte PCOS, genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkmış sık görülen ve kompleks bir hastalık olarak değerlendirilmektedir. Sendromun fizyopatolojisinde gonadotropin dinamiğinde değişiklikler, steroidogenez defektleri,
insülin salınım ve etki bozuklukları beraberinde genetik faktörler ön plana çıkmaktadır.
PCOS’li hastalar diyabet gelişimi yönünden artmış risk altındadır. Yaş, beden kütle indeksi, artmış bel çevresi, artmış bel/kalça oranı ve birinci dereceden yakınlarda diyabet öyküsü PCOS’da diyabet risk faktörleri arasında sayılabilir.  Dengesiz beslenme ve ağırlıktaki artış (özellikle bel çevresindeki artış)bu hastalığın görülme sıklığını arttırmaktadır.
PCOS tip 2 diyabet gelişimi için bağımsız bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Ağırlık kaybı, polikistik over sendromlu kadınlarda insülin düzeyinin düşmesine yardımcı olur. İnsülin düzeyinin düşmesi ile erkeklik hormonu olan testesteron düzeyi düşme eğilimi gösterir ve sağlıklı yumurtlama olasılığı artmış olur.
PCOS’li hastalarda görülen hiperandrojenizm, insülin direnci, glukoz intoleransı, tip 2 diyabet ve obezite nedeniyle bu hastaların kardiyovasküler hastalık için yüksek risk altındadır.
PCOS’nin etyopatogenezi net olarak bilinmediği için günümüzde mevcut tedavi seçenekleri de genellikle semptomatiktir. Bu anlamda, tedavi hedefleri hiperandrojenizmin kontrol edilmesi, menstrüel disfonksiyonun düzeltilmesi ve fertilitenin sağlanması amaçlanmaktadır. Tedavinin en önemli  faktörlerinden biri de kişinin hayat tarzını modifiye etmektir. Egzersiz, uyku düzeni, hastanın medikal geçmişi de göz önüne alınarak hazırlanmış beslenme programı vs. büyük önem taşımaktadır. Sonuç olarak doğru bir beslenme programı ve aktif bir yaşam tarzı polikistik over sendromunun tedavisinin önemli bir basamağını oluşturmaktadır.  Bütün hastalıkların kökenine baktığımızda bunun yanlış beslenmeden kaynaklandığını görmekteyiz ve ne yazık ki hastalandıktan sonra doğru beslenme öğrenilmeye çalışılmaktadır.
Polikistik over sendromlu bir hastanın ideal kilosuna ulaşması çok önemlidir çünkü yukarıda anlattığım risk faktörleri fazla kiloyla bağlantılıdır. Bir beslenme uzmanından destek almak bu yüzden çok önemlidir. Böylelikle obezitenin neden olduğu risk faktörleri ortadan kaldırılmış olacaktır ve hastalığın tedavisine büyük bir katkı sağlanmış olacaktır.

 

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Tuğba Cici

Dyt. Tuğba CİCİ, lisans öncesi öğrenimini Neuenmarkt-Wirsberg Grund und Hauptschule'de (Almanya), Markgraf Georg Friedrich Gymnasium'de (Almanya) ve Hamdi Bozbağ Anadolu Lisesi'nde tamamlamştır. Ardından İstanbul Bilim Üniversitesi Beslennme ve Diyetetik başlamış olduğu lisans eğitimini 2014 yılında tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra başlamış olduğu Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik yüksek lisans eğitimine hala devam etmektedir. Mesleki çalışmalarına Vital Fulya Plaza'da bulunan özel merkezinde devam eden Dyt. Tuğba CİCİ, üniversite eğitimi süresince ve sonrasında pek çok mesleki kongre, eğitim ve seminere katılmıştır. Ayrıca kendisi iyi derecede Almanca, İspanyolca ve İngilizce bilmektedir. Dyt. Tuğba CİCİ'nin katılmış olduğu eğitim, konferans ve seminerlerden bazıları şöyledir; ...

Etiketler
Polikistik over sendromu (pcos)
Dyt. Tuğba Cici
Dyt. Tuğba Cici
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube