Obezite ve safra kesesi!

Obezite ve safra kesesi!

Obezite ve safra kesesi:

Tüm nüfusun % 10’unda yaşamın bir aşamasında safra kesesi taşları oluşagelmekte ve safra taşlarının sıklığı özellikle obezlerde daha da artmaktadır. Kadın obezlerde ise sıklık en yüksektir. Bunun muhtemel nedenleri; obezitenin safranın içeriğini değiştirmesi ve safra kesesinin boşalmasının yavaşlamasıdır. Dolayısı ile safra kesesi taşı hastalığına bağlı bir dizi problemin gelişimi açısından “obezite” bariz bir risk faktörüdür. Normalde sessiz sakin olarak duran bir safra kesesi taşının 5 yıl içinde sıkıntı yaşatma olasılığı % 10-15 civarındadır. Safra kesesi taşlarına bağlı olarak yaşanabilecek sıkıntıları maddeler halinde özetlersek:

– Bilier kolik (Sağ üst karın bölümünde en ağır hissedilen ve iki kürek kemiğinin arasına, arkaya sırta doğru vuran, bıçak batması hissedilip o kişiyi acil servise başvurtacak düzeyde bir ağrıdır. Nedeni safra kesesi taşının safra kesesi kanalını geçici olarak tıkamasıdır. Taş geri düşüne dek gerilemez. Bu düşme olmaz ise akut kolesistit denilen bir cerrahi acil gelişir).

– Akut kolesistit (Ameliyat gerektiren ve taşa bağlı safra kesesi tıkanıklığı sonucu gelişen yarı acil bir durumdur. Zamanımızda bu durum geliştiğinde tedavi acil cerrahi müdahaledir).

– Akut pankreatit (Safra taşlarının ana safra kanalı alt ucunu tıkadıklarında gözlenebilen ve % 10 olasılıkla hayati seyredebilen acil bir pankreas hastalığıdır). •

– Mekanik sarılık (Safra taşlarının ana safra kanalına düşüp , safra akışını tıkadıklarında ortaya çıkan ve mutlak surette acil girişim gerektiren , kaşıntı ile birlikte deride sararma ile karakterli bir komplikasyondur).

Bu arada ani ve hızlı kilo kayıplarının ve dolayısı ile obezite ameliyatların sonrasında safra kesesi taşı oluşumu sıklığı da artar. Bu nedenle mide küçültme ameliyatlar esnasında rutin olarak safra kesesinin çıkartılmasını önerenler de olmakla birlikte bu konu tartışmalıdır. Bizim “tüp mide” ameliyatı yapılacak olgulardaki yaklaşımımız; tüm hastalarımızın ameliyatının öncesinde mutlak surette üst batın ultrasonu yapmak ve hem karaciğeri ve hem de safra kesesinin durumunu değerlendirmektir. Safra kesesinde ultrasonda taş saptanan olgularda şişmanlık cerrahisiesnasında safra kesini de çıkartmaktayız. Bunun dışında rutin olarak safra kesesini çıkartmıyoruz. Ameliyat sonrasındaki kontrollerde safra çamuru saptadığımız olgularda ise “ursodeoxycolic asit” gibi ilaçlar kullanarak taş gelişimini ya da problem yaratması riskini azaltmaya çalışıyoruz. Bu yaklaşım birçok obezite merkezinin de rutin yaklaşımıdır. Mide by-pass’ı ameliyatı veya“duodenal switch” ameliyatı yapılacak ise; tüm olgularda taş olup olmadığına bakmaksızın bazı özel nedenlerden safra kesesi de rutin olarak çıkartılmak durumundadır.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel

Prof. Dr. Mehmet Ali YERDEL, 3 Kasım 1961 tarihinde Ankara'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini 1967-1978 yılları arasında T.E.D. Ankara Koleji'nde bitirmiştir. 1978 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Tıp eğitimi esnasında 1982 yılında gönüllü olarak Northern General Hospital, Sheffield, İngiltere' de 2 ay süre ile Genel Cerrahi alanında çalışmalarda bulunmuştur. İhtisasınaise 1986 yılında Ankara Numune Hastanesi 6. Cerrahi Kliniği'nde başlamıştır. 1987 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'na transfer olmuş ve ihtisasını 1993 yılında burada tamamlayarak Genel Cerrahi uzmanı olmuştur. 1991 yılında burslu olarak Hiroshima Üniversitesi'nde Japonca eğitimi almıştır. 1991-1992 yılları arasında Japonya Okayama Universi ...

Etiketler
Obezite tedavisi
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel
Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube