Bir tür ışık tedavisi olan mikrofototerapi, cilt hastalıklarında sadece problemli olan bölgeye tedavi amacıyla kısa sürede yoğun ışık uygulanması (fototerapi) işlemidir. Bu işlemin üstünlüğü, çevre dokuları etkilemeden doğrudan hedefe yönelik olarak ışık uygulanmasıdır.
Mikrofototerapi yönteminde cihazın özel başlığıyla doğrudan sorun yaşanan cilt bölgelerine ışık verilir. Böylece özellikle daha sınırlı bölgelerde görülen sedef ve vitiligo hastalığında haftada 2 veya 3 kez uygulama ile iyileşme mümkün olur. Vitiligoda özellikle hastalığın başlangıç döneminde uygulandığında ve lekeler yüz ile boyun bölgesinde olduğunda tedavi şansı oldukça yüksektir. Egzema, atopik dermatit, akne, keloid, morfea gibi diğer bazı cilt hastalıklarında da etkili olabilir.
Çeşitli nedenlerle ışık kabinine giremeyen hastalarda bu tedavi rahatlıkla uygulanabilir. Uzun süre krem tedavisi uygulanan, kortizon direnci bulunan veya bu tür tedavilere devam etmekte zorlanan hastalarla çocuklarda değerli bir seçenek sunar. Göz kapağı, saçlı deri, genital bölge gibi özel vücut bölgelerinde bile rahatlıkla uygulanabilir. Bu yöntemle uzun süre hastalığın tekrarlanmaması da sağlanır.
Fototerapi, ilk zamanlar vücudun geneline ışık verilmesi şeklinde sabit lambalarla uygulanmaya başlandı. Bu şekilde el, ayak saç ve vücudun geneline ışık tedavisi verilebiliyordu. Ancak, sınırlı bir bölgede sorun yaşayan hastalar genel olarak ışına maruz kalmak istemediğinden fototerapiden yararlanamıyordu. Fiberoptik sistemlerin gelişmesi ve ultraviyole ışını üreten bölgesel kullanıma daha elverişli yeni lambaların ortaya çıkmasıyla hedefe yönelik mikrofototerapi yöntemini gerçekleştirmek mümkün oldu. Bu sistemde ışık enerjisi güçlü bir özel lamba tarafından cihazın iç kısmında üretilir ve fiberoptik ışık kılavuzu ile tedavi edilecek bölgeye yansıtılır. Belirli bir hedefe yönelik olarak uygulandığından normal cilde herhangi bir etkisi olmaz.
Kliniğimizde sedef ve vitiligo hastalığında MultiClear adlı cihaz aracılığıyla mikrofototerapi yöntemi uygulanmakta, böylece ultraviyole A1 ve ultraviyole B ışınlarının vücudun hasarlı bölgelerine gereken yoğunlukta gönderilmesi yoluyla etkili bir tedavi sağlanmaktadır.