Meme kanseri ve risk faktörleri

Meme kanseri ve risk faktörleri

Meme kanseri belirtileri teşhisi için yayın organları sürekli açıklayıcı bilgilerle kadınların kendi kendilerini muayene edebileceklerini anlatmaktadırlar. Meme kanseri erken teşhisi tedavi ve sonrası için çok önemlidir. Bu bakımdan her kadın otuzlu yaşları aştıktan sonra kendisini muayene etmeli ve kanserin diğer belirtileri hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Meme kanseri nedir?

Bugün kadın kanserleri arasında en yaygın kanser çeşidi olarak hayati önem taşımaktadır. Kadınlar evde yoklama yolu ilke meme kanserini teşhis edebilecekken kitlenin yaklaşık olarak 1 cm. varlığı el yordamı ile açığa kavuşabilecektir. Özellikle aile tablosunda meme kanseri belirliteri öyküsü olanlar bu konuya daha çok özen göstererek belirtiler için daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Göğüs Kanserine Yol Açan Etkenler Nelerdir?

Meme kanseri belirtileri için ayırt edici belirtiler;

Memede yahut koltuk altında yoklama ile anlaşılabilecek sertlik, şişlik ve ya hissedilir kitle varlığı

Meme başından sızan şeffaf renkte yada irinli- kanlı akıntı varlığı

Meme başında meydana gelen değişimler; içe çökme, şekilsel farklılıklar

Meme başı derisi üzerinde açığa çıkan soyulma ve kabuklanma durumları

Meme üzerinde kızarıklık veya yaralar

Memede şekil bozukluğu, büyüme, renginde değişiklik veya asimetri

Meme üstünde ödem, içe doğru farklı çekintiler yada portakal kabuğu gibi görüntü

Göğüs kanseri belirtileri risk faktörleri nelerdir?

Cinsiyet: erkeklerde görünme oranı yalnızca % 1 iken kadınlarda görülme oranı çok daha fazladır ve kadına özgü kanserler arasında ismi anılır.

Yaş: daha çok 50 yaşını aşan kadınlarda görülmekte ancak 30’lu yaşlara kadar indiği görülmektedir.

Genetik yatkınlık: anne tarafında özellikle 1. derece ev halkında ( teyze, anne, anneanne gibi) meme kanseri varlığı risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu tip yatkınlıkta göğüs kanseri belirtileri menopoz döneminden önce yaşanması ve iki taraflı memede kanser görülmesi sonraki kuşak için riski artırmaktadır.

Östrojen hormonugöğıüs kanseri riski için; adet görmenin çok önce başlaması ( 12 yaşından daha önce) ve menopoza geç girilmesi ( 55 yaşından daha sonra) önemlidir. Bu şekilde adetin erken başlaması ve geç sonlanması riski artırmaktadır.

Daha önceden göğüs kanseri geçirmiş olmak: öncesinde tek taraflı göğüs kanseri belirtileri öyküsü olanlar için diğer memde kanserli kitlenin saptanması normal insandan iki kat daha fazladır.

Genetik bozukluklar: Genetik geçişli meme kanserlerim bütün meme kanserlerinin yaklaşık olarak % 5-10’luk kısmını oluşturmaktadır.

Beslenme ve fiziki çevre: alkol tüketimi, aşırı kilolu olmak, yağlı beslenmek, sigara tüketiyor olmak, hareketsiz yaşam yine meme kanserinde risk faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır

30 yaşından önce doğurmamış olmak ve emzirmemiş olmak

Göğüs kanserinde tanı yöntemleri nelerdir?

Muayene

Çeşitli laboratuar testleri

Mamografi

Meme ultrasonografisi

Kişinin kendisini el ile muayene etmesi de tanıya büyük öncülük sağlamaktadır

Göğüs kanseri için unutulmaması gereken başlıklar:

Göğüs kanseri belirtileri kadınlarda en yaygın görülen kanser çeşididir.

Erken teşhis edildiği zaman tamamen tedavi edilebilir

Erken teşhisi yapılırsa yüksek ihtimalle memenin alınmasına gerek kalmayacaktır.

20-25 Aralığı yaşta olan kadınlar ayda bir kere kendisini el yordamı ile muayene etmelidir.

30-35 yaş aralığı olan kadınlar düzenli kadın doğum uzmanı ile görüşerek mamografi ve ultrasonografi ile taramalara katılmalıdırlar.

Özellikle birinci derece anne tarafı akrabalarında göğüs kanseri öyküsü olan hastalar bu kontrolleri ihmal etmeden düzenli olarak muayene olmalıdırlar ve çıkarabilecekleri risk faktörlerini yaşamlarından uzak tutmalıdırlar

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Fuat Demirci

Prof. Dr. Fuat Demirci lise öğreniminin ardından İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1983 yılında başarı ile tamamlayarak tıp doktoru olmuştur. 1986-1990 yılları arasında Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kadın hastalıkları ve doğum ihtisasını yapmıştır. 1990 yılında "Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı" olmuştur. Mart 1990-Aralık 1997 tarihlerinde Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dönüşümlü olarak doğumhane, yüksek riskli gebelikler tanı ve takip ünitesi ve jinekolojik cerrahi ve jinekolojik onkolojik cerrahi ünitelerinde başasistan (uzman) olarak çalışmıştır. Aralık 1997’de İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak öğretim üyeliğine başlamıştır. Kasım 2000’de doçent, Mart 2006’da profesör olmuştur. İstanbul Üniversitesi İstanbu ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Prof. Dr. Fuat Demirci
Prof. Dr. Fuat Demirci
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube