Koroner arter hastalığı ve baypas ameliyatı

Koroner arter hastalığı ve baypas ameliyatı

Koroner arter hastalığı, kalp kasını besleyen ve koroner arter adı verilen bir veya birden fazla atardamarda daralma veya tam  tıkanma durumudur. Hastalığın esas nedeni “ateroskleroz” adı verilen damar sertliğidir. Koroner arterler içerisinde zaman içerisinde oluşan yağ birikimleri öncelikle plak adı verilen ve damar içerisinde tam tıkanmaya neden olmayan kalınlaşmalar şeklinde ortaya çıkarlar. Sonrasında bu plağın yırtılması ve ortaya çıkan pıhtı damar içerisinde tam tıkanmaya yol açar.

Koroner arterler plak oluşumları ile daralmaya başlayınca kalbe daha az kan gitmeye başlar. Özellikle dokuların daha fazla oksijene ve enerjiye ihtiyaç duyduğu egzersiz ve heyecan durumlarında kalbe giden az miktardaki kan kalbin beslenmesi için yeterli olmaz ve yorgunlukgöğüste sıkışma hissi ve çok şiddetli kısa süreli anjina adı verilen göğüs ağrısı ortaya çıkar. Hastalardaki bu tablo dinlenme ile ortadan kalkar. Bu noktada hastaların bir doktora başvurması önem taşımaktadır. Eğer koroner arterlerdeki bu daralma aniden tam tıkanıklık oluşturacak şekilde bir değişime uğrar ise hasta kalp krizigeçirir ve kalp kası kalıcı olarak hasar görür. Kalp krizi geçiren bir hastada çok şiddetli göğüs ağrısı vardır ve dinlenme ile bu ağrı geçmez veya tekrar tekrar ortaya çıkar.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR ?

Koroner arter hastalığı tanısı konan bir kişide tedavi seçenekleri ilaç tedavisibalon veya stent yöntemi ile tıkalı damarın açılması ve koroner baypas cerrahisidir.

Tıkanık olan damar sayısı, tıkanıklığın derecesi ve damar içerisindeki lokalizasyonuna göre bu üç tedavi şeklinden biri seçilir.

İlaç tedavisi daha çok ağrı ve nefes darlığı gibi hastanın esas şikayetlerinin şiddetinin azalmasını  sağlar. İlaç tedavisi aynı zamanda hastalığın ilerlemesini de yavaşlatır.

Genel olarak bir veya iki damar hastalığında balon veya stent yöntemi seçilirken, yaygın ve çok sayıdaki damar tıkanıklıklarında koroner baypas cerrahisi tercih edilir.

KORONER BAYPAS AMELİYATI

Koroner baypas cerrahisi, vücudun başka bir bölgesinden alınan atardamar veya toplardamarın bir ucunun tıkanıklık olan damarda, tıkanıklığın ötesine dikilmesi ile yapılan bir köprüleme ameliyatıdır. Bu amaçla kullanılan toplardamarlar ( safen ven ) genel olarak bacaktan, atardamarlar ise göğüs  kemiğinin altından ( internal mamaryan arter ) veya koldan ( radyal arter ) alınır. Eğer bacaktan alınan  toplardamar veya koldan alınan atardamar kullanılmış ise damarın diğer ucu kalpten çıkan ana damar olan aort damarına dikilir. Göğüs kemiğinin altından alınan atardamar da ise kan akımı direkt olarak kola giden damardan gelir.

Koroner  Baypas Ameliyatlarında Son Yıllarda Gündeme Gelen Yenilikler

Endoskopik Damar Çıkarılması ( Endoscopic Vein Harvesting ):

Koroner Baypas Cerrahisinde en sık kullanılan damar bacaktan alınan ve “safen ven” olarak adlandırdığımız toplardamarımızdır. Bu damarın tümüyle çıkarılması durumunda bacakta uzun bir kesi yapılmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde yara iyileşmesi açısından oldukça sorun çıkaran bu yöntem yerine, artık ufak bir kesi vasıtası ile yerleştirilen bir kamera yardımıyla bu damarı çıkarmaktayız. Bu yöntemle ameliyat sonrası dönemde yara iyileşmesi sorunu büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Hastalar çok daha kısa sürede normal hayatlarına dönebilmektedirler.

Minimize Edilmiş Baypas ( Minimal Extracorporeal Circulation )

Kalp ameliyatlarının yapılabilmesi için “Kalp Akciğer Makinesi” adı verilen bir cihaza hastanın ameliyat süresince bağlanması gerekmektedir. Ameliyat süresince vücut kanımız bu makineden geçerek tekrar vücuda geri dönmektedir. Kanın, yabancı bir yüzey ile temas etmesi yapısında bir takım değişiklikler oluşmasına neden olur ki  bu değişiklikler kalp ameliyatları sonrası kanama, akciğer sorunu, böbrek yetmezliği, enfeksiyon gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır.  Mini Baypas olarak tanımlayabileceğimiz teknikte ise kanın yabancı yüzey ile olan teması asgariye indirilmekte ve dolayısıyla kan üzerindeki travma azaltılmaktadır. Bu şekilde ameliyat sonrası komplikasyonlar da azalma sağlanmaktadır.

Stent mi?  yoksa Baypas mı ?

Son yılların en tartışmalı konusu. Tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ve en sık ölüm nedeni olan hastalığın tedavisinde hangi seçenek daha iyi sorusunun cevabı her kesime göre değişiklik göstermekte ve kafalarda bir çok soru işaretlerine yol açmaktadır.

Öncelikle tıpta en önemli prensiplerden biri olan “her hasta farklıdır, dolayısıyla her hasta için tedavi farklılılar gösterebilmektedir”  kuralını hatırımızda tutmamız gerekir. Kısaca sizin için uygun olan bir yöntem diğer bir hasta için uygun olmayabilir.

Konumuza dönecek olursak, son yıllarda stent teknolojisinde ortaya çıkan yenilikler tüm dünyada ve ülkemizde damar tıkanıklıkların tedavisinde bu yöntemin daha sık kullanılmasına yol açmıştır. Eskiden korner baypas ameliyatı yapmış olduğumuz bir çok hastayı bugün stent yöntemi ile tedavi etme şansına sahibiz. Ancak belirli hasta gruplarında koroner baypas cerrahisi sonuçları stent yöntemine göre üstünlükler göstermektedir.

–  Şeker hastalarında

–  İki ve daha fazla koroner damarında tıkanıklık olan hastalarda

–  Ana koroner damarında tıkanıklık olan hastalarda

–  Daha önce stent konulmuş ve tıkanmış hastalarda

–  Kalp krizi geçirmiş ve kalp fonksiyonları zayıflamış hastalarda

–  Koroner damar yapısı stente uygun olmayan hastalarda ( Çapı ince ve darlığın uzun olduğu hastalar )

Koroner baypas cerrahisi tercih edilmelidir.

Son yapılan araştırmalar stent uygulanan hastalarda tekrardan tıkanma ve yeni işlem gerekliliği oranının yüksek olduğunu göstermiştir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Selim İsbir

Prof.Dr.Selim İsbir 1968 yılında Ankarada doğdu. 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden derece ile mezun oldu. 1991-1997 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim dalında uzmanlık eğitimini tamamladı. 1997-1998 yılları arasında Amerika Birleşik Devletlerinde Mayo Klinik Kalp Damar Cerrahisi Bölümünde erişkin kalp cerrahisi ve kalp nakli alanlarında üst ihtisas ( clinical fellow ) yaptı. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi anabilim dalında göreve başlayarak bu bölümün kuruluşunda aktif görev aldı. 1999 yılında yardımcı doçent, 2003 yılında ise Doçent ünvanlarını aldı. 2003-2006 yılları arasında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi anabilim dalı başkanlık görevinde bulundu. 2009 yılında Profesör ünvanını alan Dr.Selim İsbir ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Koroner damar hastalığı
Prof. Dr. Selim İsbir
Prof. Dr. Selim İsbir
İstanbul - Kalp Damar Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube