Göz Hastalıkları Biliminde katarakt cerrahisi, günümüzde hasta memnuniyetinin ileri derecede göz önünde tutulduğu alanlardan biridir. 1949 Kasım ayında Ridley tarafından implante edilen ilk göz içi lensi ile birlikte hastalar kalın gözlük camlarından kurtulmuş ve katarakt cerrahisinde yeni bir ufuklar açılmıştır.
Kataraktlı lensin gözden çıkarılması sonucu yerleştirilen mercek ile uzak net görüş sağlansa bile akomodasyon mekanizması ortadan kaldırıldığından hastaların yakın gözlüğü kullanması her durumda şart olmaktadır. Katarakt olgularının çoğu yaşlı hasta grubundan olduğu için, daha önceden presbiyopi sebebiyle yakın gözlüğü kullanma alışkanlığına sahip olan hastalar, ameliyat sonrası dönemde yakın gözlüğü kullanma zorunluluğundan çok büyük sıkıntı duymamaktadır. Ancak, göz içi mercek teknolojisindeki gelişmeler ile birlikte bifokal ve multifokal mercek fikirlerinin ortaya çıkışı, sonunda bu tasarımların yaratılması ve hastalara uygulanması hastaların gözlüksüz yaşam arzularına cevap vermiştir
Çok odaklı göz içi lensi fikrinin temeli ve amacı, katarakt cerrahisi sonrası hastalara gözlük yardımı olmadan, kaliteli uzak ve yakın görmeyi sağlayabilmektir. İdeal sonuç, hastanın gözlük ihtiyacının tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Ancak bu mercekler her hasta için uygun olmayabilir; örneğin, gece araç kullanan kamyon şoförleri, bir gözüne önceden tek odaklı mercek implante edilmiş kişiler, 1.0 Diyoptriden fazla astigmatizması, belirgin kornea bozukluğu, retina bozukluğu, diabeti, yüksek miyopisi veya hipermetropisi, göz tansiyonu olan katarakt hastaları çok odaklı mercek implantasyonu için uygun hastalar değildir.