Sürekli Kan Basıncı Ölçüm Sistemi (ABPM)
Bazı durumlarda tansiyonun gün içinde nasıl seyrettiğini bilmek, ilaç tedavisi ile tam olarak kontrol altında olup olmadığını tayin etmek, gece olması beklenen düşmenin olup olmadığına bakmak ve beyaz gömlek hipertansiyonunu araştırmak gerekli olabilir. Bu durumlarda "sürekli kan basıncı ölçüm sistemi" kullanılır (ABPM=Ambulatory Blood Pressure Monitor).
Bunun için küçük bir cihaz hastaya takılarak manşonu kola sarılır ve kişi normal günlük yaşantısına döner. Cihaz, hastanın normal yaşantısı sırasında 24 saat süreyle ve planlanan belli aralıklarla, tansiyonu ölçerek kaydeder.
Burada 24 saat süreyle alınan kan basıncı kayıtlarının bilgisayar çıktısını görüyoruz. Yatay olarak görülen siyah kesik çizgiler gündüz saatleri boyunca kan basıncının olması gereken üst sınırlarını (140/90 mmHg), kırmızı kesik çizgiler ise gece saatlerinde sistolik (büyük tansiyon) ve diyastolik (küçük) kan basıncının olması gereken üst sınırlarını (120/80 mmHg) gösteriyor. Yeşil ve sarı çizgiler ise hastanın ölçülen sistolik ve diyastolik kan basınçları. Görüldüğü gibi gündüz saatleri boyunca hastanın sistolik ve diyastolik kan basınçları normal değerin üstünde seyretmiş, yani hastada hipertansiyon mevcut. Normalde gece saatlerinde kan basıncında %10-20 oranında düşme olması gerekir. Burada da görüldüğü gibi gece saatlerinde hastanın kan basıncı normal seyretmiş. Hipertansiyonu olan hastalarda gece normalde olan bu düşmenin olmaması kalp damar hastalığı riskini daha da artırıyor. Süre sonunda hastadan cihaz çıkarılır ve kaydedilen bilgiler bilgisayarda değerlendirilir, böylece bütün bir gün boyunca kişinin tansiyon profili ortaya çıkarılır. Elektrokardiyogram (EKG) Prensip Kalbin çalışması sinüs düğümünden çıkan elektrik uyarıları ile olur. Normalde dakikada 60-80 defa çıkan bu uyarılarla önce atriumlar (sol ve sağ kulakçık) kasılır ve içindeki kanı karıncıklara boşaltırlar, daha sonra ise (belli bir gecikmeden sonra) karıncıklar kasılır ve kulakçıklardan kendilerine gelen kanı aorta ve akciğer atardamarına (pulmoner arter) atarlar. Kalpte oluşan bu elektrik akımlarının kağıda yazdırılma işlemine elektrokardiyografi (EKG, elektro, elektrokardiyogram)) denir. Bu akımlar milivoltlar düzeyinde yani oldukça düşük amplitüdlü oldukları için bunların amplifiye edilerek yazdırılmaları gerekir ki bu işi EKG cihazları yaparlar. Pratikte EKG denince bu elektrik akımlarının yazdırıldığı kağıt anlaşılmaktadır. EKG, kalbin özellikle ritmi, damar hastalıkları, kalp krizi ve kalbin kasının kalınlaşmaları hakkında değerli bilgiler verir. EKG; basit olması, hasta açısından zahmetsiz olması, her yerde uygulanabilir ve ucuz olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Yararlı olduğu durumlar EKG'nin özellikle yararlı olduğu durumlar: Koroner arter hastalığı: kalp damarlarının ateroskleroz sonucunda daralması ve kalbin beslenmesinde problem yaratması, Kalp krizi: yeni veya eski, Aritmiler: ritim ve iletim bozuklukları (kalbin hızlı çalışması -takikardi- veya yavaş çalışması -bradikardi- ile seyreden hastalıkları, atrial fibrilasyon), Kalp kası kalınlaşmaları (hipertrofiler), Kardiyomiyopatiler (kalp kasının çeşitli nedenlere bağlı hastalıkları), Perikarditler (kalp zarının çeşitli nedenlere bağlı iltihapları), Miyokarditler (kalp kasının çeşitli nedenlere bağlı iltihapları), Bazı doğumsal kalp hastalıkları. Bu arada hemen belirtmek gerekir ki EKG, tek başına tanıda yararlı değildir. Özellikle kalp damar hastalıklarında mutlaka hastanın şikayeti, fizik muayene bulguları ve gerekirse diğer laboratuar yöntemleri ile birlikte değerlendirmek gerekir. Teknik EKG çekilmesi için hastanın özel olarak hazırlanmasına gerek yoktur. Ağrılı veya hasta açısından sıkıntılı bir işlem değildir. Her hangi bir yerde, hasta yatar durumdayken çekilebilir. EKG cihazına bağlı olan bir kablo aracılığı ile 2 kola, 2 bacağa ve 6 tane de göğüs bölgesine elektrod denilen metal plakalar tutturulur. Böylece bu elektrodlar aracığı ile kalpte oluşan elektrik potansiyelleri kağıda yazdırılır. Toplam işlem süresi 1-2 dakikadır. Özellikle ritim probleminin olduğu durumlarda dakikalarca ritim kayıtları alınabilir. Event Recorder (olay kaydedici) Holter cihazı sürekli kayıt aldığı için çoğunlukla 2-3 gün takılı tutulabilmektedir. Oysa sıklığı daha az olan şikayetlerde (5-6 günde bir olan çarpıntı vs.) Holter cihazının takılı olduğu süre boyunca hastanın şikayeti olmayabilir. Bu gibi durumlarda "event recorder" (olay kaydedici) cihazı kullanılabilir. Bu cihaz görünüş ve takılış tekniği bakımından Holter cihazı gibidir Ancak sürekli kayıt yapmaz, hasta şikayeti olduğu zaman kaydedici düğmesine basarak (resim 2) önceden belirlenmiş zaman süresince kayıt aldırır.
|
|