Kadınlar için sağlıklı yaşam önerileri

Kadınlar için sağlıklı yaşam önerileri

Günümüzde tıptaki gelişmeler tanı ve tedavi yöntemlerindeki yenilikler sayesinde kadınlar artık anneleri ve anneannelerinden çok daha uzun bir ömür yaşıyor. Kadın Sağlığı, ergenlikten menopoza kadar devam eden döngü içinde en önemli noktalardan biridir.

Doğduğunuz anda bireysel yaşamınız için bir zemin hazırlanır. Eğer bir tek yumurta ikizi değilseniz, anne ve babalarınızdan kalıtım yoluyla size geçen genler sizi ayrıcalıklı ve herkesten farklı kılar. Bu genler kim olduğunuza, nasıl göründüğünüze, bünye özelliklerinize ve kalıtımsal yolla size geçen hastalıkların neler olacağına katkıda bulunur. Anne rahminde bir fetüs olarak büyüyüp beşikteki bebeklik zamanından ergenlik dönemine kadar geçen her şeyi içeren çevre değişiklikleri sadece sağlığınıza katkıda bulunmakla kalmayıp aynı zamanda yaşayacağınız hastalık türlerini de belirler. Ancak genlerimiz ve çevremiz son derece önemli olsa da yaşam tarzımız da sağlığımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen en önemli noktalardan biridir.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 10 İYİ ALIŞKANLIK

20'li yaşlardayken sağlığınız için mümkün olduğunca fazla iyi alışkanlık edinin. Bunlar hayatınızın ilerleyen döneminde yaşamdan keyif almanızı sağlayacak temellerin atılmasına yardımcı olacaktır.

1. Dengeli beslenin: Günde 5 porsiyon meyve ve sebzeyi içerir.

2. Sağlıklı vücut ağırlığını koruyun.

3. Sigarayı bırakın: Yardıma ihtiyaç duyuyorsanız bir destek grubuna katılın veya doktorunuzla konuşun.

4. Alkol tüketiminde sorumlu davranın: Alkol tüketimini sınırlayın.

5. Dikkatli araç kullanın: Trafik kazaları dahil kazalar önde gelen ölüm nedenidir.

6. Sağlıklı gece uykusu uyuyun: Uyku eksikliği karakterinizi, verimliliğinizi, ilişkilerinizi ve güvenliğinizi etkiler.

7. Cinsel hayatınızda sorumlu davranın.

8. Dişlerinizi düzenli şekilde fırçalayın ve diş ipi ile temizleyin:  İyi ağız hijyeni sadece dişlerinizi korumakla kalmayıp genel sağlık durumunuzu da korur.

9. Günde 2-2.5 litre su için.

10. Kendinizi güneş ışınlarından koruyun: Güneş kremleriyle güneşten korunun ve güneş gözlüğü takın.

KORUNMA TEDAVİDEN DAHA İYİDİR

Kadınların büyük çoğunluğu jinekolojik muayenelerine sadece herhangi bir rahatsızlıkla karşılaştıkları zaman gidiyor. Oysa ki sık rastlanan meme, rahim ve yumurtalık  kanseri gibi birçok ciddi rahatsızlık erken tanı ile tedavi edilebiliyor. Hatta rahim ağzı kanseri kanser gelişmeden tespit edilip önlenebiliyor.

Yaş ilerledikçe kanser, kalp hastalığı ve kemik erimesi gibi belirli hastalıklara yakalanma riski de artış gösterir. Özellikle kadınlarda menopozla birlikte kemik erimesi riski süratle artar. Ama tüm hastalıkların riski yaşa bağlı değildir ve dolayısıyla hastalıklarda korunmaya ve önlem almaya genç yaşlarda başlamak gerekir.

Önerilen sağlık kontrolleri ve tarama testlerine 21 yaşından sonra başlanmalı ve yaşam boyunca sürdürülmelidir. 20'li yaşlardayken sağlıklı hissediyor olabilirsiniz; ancak birçok tıbbi rahatsızlık bu yaşlarda önlenebilmekte veya erken evrede yakalanırsa daha etkili şekilde tedavi edilebilmektedir.

Yaşınız ve içinde bulunduğunuz şartlar dikkate alınmaksızın sağlık risklerinin en aza indirilmesi ve gelişmekte olan birçok sorunun önlenmesinin en iyi yolu sağlıklı alışkanlıkların kazanılmasıdır. İki şeyi asla aklınızdan çıkarmayın: Sağlıklı bir yaşam yönünde küçük adımların atılması hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir. Hiçbir zaman sağlığınızı iyileştirmeye başlamak için geç değildir.

KADIN SAĞLIĞI

Kadın Sağlığı

Kadın sağlığına ilişkin tüm hastalıklar; ergen sağlığından başlayarak, üreme sağlığı ve tüp bebek, gebelik öncesi ve sonrası, pelvik organ sarkması ve idrar kaçırma sorunları, menopoz döneminde yaşanan değişimler ve her kadının korkulu rüyası olan jinekolojik kanser olgularında kadınlarımızın yanındayız.

Ergen Sağlığı

Kız çocuklarının ergenlik gelişimlerinin takibi, adet görme, özellikle rahim ağzı kanserlerinden korunma amaçlı planlanan aşılarının düzenlenmesi gibi kontrollerin yanında, ergen sivilceleri (akne), aşırı kilo artışı, kanama bozuklukları, tüylenme gibi problemlerin tanı ve tedavileri için de hizmet veriyor.

Ürojinekoloji

Üriner inkontinans (idrar kaçırma) ve üreme organları ile ilgili bozuklukların tanı ve tedavileri ile ilgilenir. Bu alana giren rahatsızlıkların tanı ve tedavisi için kadın pelvik taban anatomi ve fizyolojisi ile ürodinamik incelemelere gereksinim vardır.  İdrar kaçırma problemi genellikle orta yaşlı kadınlar ve ileri yaş grubu hastalarda görülür. En sık görüleni öksürme, aksırma, gülme, ağır kaldırma ve günlük aktivitelerle ortaya çıkan ‘Stres İnkontinas'tır. Stres İnkontinans, 30 yaş üzeri her 5 kadından birinde, 35 yaş üzeri her 4 kadından birinde ve 65 yaş sonrası her 3 kadında görülebilen bir sorundur ve beraberinde pek çok sorun var olabilir.

Menstrüel Problemler

Üreme çağlarının büyük bölümünü hamilelikle veya emzirerek geçiren anneannelerimizle kıyaslandığında günümüzde kadınlar neredeyse üç kat fazla adet dönemi yaşamaktadır. Adet dönemi sırasında karnın alt bölümündeki ağrı krampların belirtisidir. Yoğun kanamayla birlikte adet döneminin ilk birkaç pedinizi saat başında değiştiriyorsanız anormal şekilde ağır kanamaya sahipsinizdir. Ağır adet kanaması demir kaybına bağlı kansızlığa (anemiye) yol açabilir. Kendi başınıza demir takviyesi almaya başlamayın; önce hekiminizle konuşun.

Menopoz

Menopoz dönemi kadın hayatında doğal bir sürecin sonucudur ve kadında yumurtalık fonksiyonlarının tamamen tükenmesi sonucunda adet görmenin kesilmesidir. Bu dönemde; ateş basması, terleme, çarpıntı, dikkat bozukluğu, uykusuzluk, ruhsal durumdaki iniş çıkış ve sinirlilik gibi sıkıntı veren rahatsızlıklar, kadınların hayatının bir parçası haline gelir. Menopoz dönemini daha kolay atlatmak için tıbbi yardımlar yanında psikolojik destek almak da tedavi açısından büyük önem taşır. Özellikle kemik erimesinden koruyucu öneriler ve tedaviler için hekime başvurulmalıdır.

JİNEKOLOJİK KANSERLER

Meme Kanseri

Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, erken evrede yakalandığı zaman tamamen iyileşme olasılığı çok yüksektir. Yaşın ilerlemesi ile meme kanseri görülme oranı da artar. Bu nedenle 40 yaşından sonra meme kanserinin erken tanısı için yıllık mamografi, doktor muayenesi ve aylık kendi kendini muayene yöntemlerini uygulamak gerekir. Bu yöntemlerle meme kanserini erken yakalamak mümkün olacaktır.

Rahim Kanseri

Rahim kanseri, rahim iç zarının kanseridir. Rahim kanserinde bilinen etkenler; erken yaşta başlayan adet, gecikmiş menopoz, infertilite (kısırlık) ve obezite (şişmanlık) gibi kadında östrojen miktarını artıran durumlardır. Genellikle menopoz sonrası vajinal kanamalarla kendini gösterir. Normal olmayan adet kanamaları olduğunda hemen hekime başvurmak gerekir. Yılda bir kez düzenli jinekolojik muayene yaptırarak önleminizi alabilir, erken teşhis edilmesini sağlayabilirsiniz.

Yumurtalık (Over) Kanseri

Dünyada yedinci sıklıkta görülen yumurtalık kanseri görülme risk faktörleri 40 yaş üzerinde olmak, çocuk doğurmamış olmak, yağdan zengin diyetle beslenmek, genital organlarda talk pudrası kullanmak ve ailede yumurtalık kanser öyküsüne sahip olmaktır. Bununla birlikte doğum kontrol hapı kullanma, çocuk doğurma ve emzirme, rahmin alınması, tüplerin bağlanması yumurtalık kanser görülme riskini azaltır. Maalesef yumurtalık kanseri dört kadının üçünde ileri evrede teşhis edilir. Günümüzde erken tanıda en önemli yardımcı düzenli jinekolojik muayene yapılarak ve ayrıntılı aile öyküsü alınarak hastanın değerlendirilmesidir.

Rahim Ağzı (Serviks Kanseri)

Rahim ağzı kanseri ciddi ancak önlenebilir bir hastalıktır. Tarama testleri ile kanser gelişiminden önce rahim ağzı hücrelerinde oluşan değişimi tespit edilebilmektedir. Erken dönemde teşhis edilebilen bu vakaların yüzde 95′inden fazlası iyileşebildiğinden erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Bu da düzenli jinekolojik muayeneler ve tarama testlerinin yapılması ile mümkündür. Cinsel olarak aktif olan veya menopoza girmiş her kadının yaşa bakmadan yılda bir kez Pap Smear ve jinekolojik muayene yaptırması gerekir. Ayrıca HPV aşılarıyla kanserlerin %80'inden %100 korunmak mümkündür.

ESTETİK

 Saç

Normal bir saç dökülmesi, günlük olarak 80–100 adet saç teli kaybı şeklindedir. Uygulanan medikal tedavilere rağmen dökülmenin 
devam ettiği durumlarda ise tek ve kesin çözüm cerrahi bir yöntem olan saç ekimidir.

Botoks

Bütün kadınlar her zaman daha genç ve sağlıklı bir cilde kavuşmak ister. Kimileri daha erken kimileri ise daha geç yaşlanma belirtileri gösterir. Kırışıklıklar yüz mimikleriyle oluşan kırışıklıklar (alın ve göz çevresindeki) ve yerçekimi ve cildin sarkmasından ortaya çıkan kırışıklıklar (ağız çevresindeki deri kıvrımları) olarak değerlendirilmektedir. Kırışıklığın yerine ve türüne göre değişik yöntemler uygulanmaktadır. Yaşlanma belirtilerinin yok edilmesi konusunda geliştirilen en güncel yöntemler Botox ve Dolgu Uygulamaları ile estetik her yaşta mümkün.

Mamoplasti

Memeler kadınlar için hem estetik, hem de fizyolojik olarak önemlidir. Kadınlarda yaş, genetik özellikler, vücut ağırlığındaki değişiklikler, gebelik, emzirme, menopoz gibi nedenlerle değişikliğe uğrayabilirler. Estetik açıdan beğenilmeyen memeler bazı kadınlarda güvensizlik yaratabilir hatta sosyal yaşamını bile etkileyebilir. Meme küçültme ameliyatları daha çok hastanın vücut yapısıyla uyumsuz ve sarkıklığı olan, çoğu zaman sırt ağrıları, boyun ağrıları, meme altı pişikleri, yaralar, mantar enfeksiyonları gibi nedenlere bağlı olarak estetik bir müdahaleden çok kişinin hayat kalitesini arttırmak amacıyla yapılır.

Liposuction

Modern hayatın yarattığı sorunların başında hareketsizlik ve buna bağlı olarak da fazla kilolar geliyor. Liposuction, vücudun belli bölgelerinde (basen, kalça, bel, göbek gibi) birikmiş olan yağ dokularının, küçük bir delikten bir kanül kullanılarak vakumlama yoluyla, dışarıya alınmasını sağlıyor. Zayıflama ameliyatı olmayan liposuction vücut şekillendiriyor.

KOZMETİK DERMATOLOJİ UYGULAMALARI:

Lazer tedavisi

Hedefe yönelik lazer ışını oldukça hassas bir alanın tedavisi için kullanılır. Lazerle cilt yüzeyinin yeniden belirlenmesi kahverengi lekeleri uzaklaştırabilir ve belirgin veya çatlamış kan damarlarını gözden kaybedebilir. Kozmetik dermatoloji cildin tedavisidir; örneğin lazer tedavisi veya kimyasal deri soyma işlemini içerir. Bu teknikler sivilce izi ve cilt renginde değişme gibi cildin fiziksel görünümündeki bozuklukların iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Tedavi bir tıbbi rahatsızlığın iyileştirilmesini içerebilir veya içermeyebilir.

Kimyasal soyma işlemi

Cildin yıpranmış, tazeliğini ve parlaklığını kaybetmiş üst tabakasının soyulmasını ve dökülmesini sağlayarak ve derinin daha alt tabakalarında yeniden bir yapılanma sürecini başlatır. Daha genç ve sağlıklı homojen bir derinin ortaya çıkmasını sağlar. Bir dizi deri soyma işleminin ardından cildiniz daha pürüzsüz görünecektir; kırışıklıklarınız azalacak ve ten renginiz daha eşit dağılacaktır.

Mikrodermabrasyon: Hassas bir tekniktir ve sadece cildin ince bir katmanını kaldırır. 2 ile 4 hafta ara ile uygulanan birkaç seansın ardından daha genç görünümlü bir cilde kavuşursunuz.

VARİS

Bacaklarda damarlarda belirginleşme, ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi belirtileriyle ortaya çıkan varislerin görülme sıklığı kadınlarda, erkeklere göre daha yüksektir. Kadınlarda geçirilen gebelikler, gebeliklerin sayısı ve hormonal nedenler varis oluşma riskini artırıyor. Kadınların az spor yapması da bu riski artırıyor. İster çalışan kadın olsun ister ev kadını, durağan yaşam içinde olanlarda varis daha fazla görülüyor. Fizik muayene ile teşhis edilen varislerin kesin tespiti venöz doppler ultrason ile yapılır. Varis tedavisinde öncelikle toplardamarlarda yetersizlik varlığı araştırılır ve varsa düzeyi belirlenir ve tedavi planı gerçekleştirilir.

 BESLENME VE DİYET

Beslenme yaşamın her döneminde sağlığın ve bunun devamlılık halinin korunması ile ilişkilidir. Sağlıklı ve kaliteli yaşama adım atmak için kendinize yaşam tarzınıza ve vücut tipinize uygun beslenme programı ile başlamalısınız. Büyük hedefler yerine, küçük ve gerçekçi hedefler sizi başarıya götürür.  Sihirli formüller ve mucizevi diyetler kendinize yapacağınız yatırımda yer almamalıdır.

Beslenmede herkes için tek bir yol geçerli değildir. Bu nedenle, her kişinin beslenme çözümü de kendisine özel olmalıdır. Tıpkı hepimizin parmak izinin farklı olması gibi, metabolizma ve yaşam şekilleri de birbirinden farklıdır. Sevilen besinlerden mahrum kalmadan diyet yapmak önemlidir. Önemli olan sizin diyetinize değil, diyetinizin size uygun olmasıdır. Diyet, bütün besin öğelerinden size uygun olacak miktarlarda tüketmektir. Beslenmede önemli olan ne yediğiniz değil, ne zaman ve ne kadar yediğinizdir.

Diyet, çoğumuzun bildiğinin aksine sadece zayıflama ile ilişkilendirilmemelidir. Beslenme ve diyet uzmanı tarafından hazırlanmış “sağlıklı beslenme programları” ile ağırlık denetiminizi sağlarken yaşam kalitenizi de arttırmalıdır.


BAŞ AĞRISI VE MİGRENLER

İster kısa süreliğine ortaya çıkan, isterse sürekli ortaya çıkan bir ağrı olsun en iyi baş ağrısı asla başınızı ağrıtmayandır. Ağrının yanı sıra uyku sorunları, yorgunluk, asabiyet, iştah kaybı ve konsantrasyon güçlüğü çekiyorsanız, ağrınız ani başlıyor ve yoğun seyreden bir baş ağrısı çekiyorsanız hemen doktorunuzu arayın.

Her 4 kadından birinde migren varken her 12 erkekten birinde migren görülüyor. Tekrarlayıcı baş ağrısı ataklarından oluşan bir nörolojik hastalık olan migren tipi baş ağrılarında genler hazırlayıcı rol oynuyor. Ancak anne-babasında migren olan birinde mutlaka bu hastalık ortaya çıkacak diye bir kural yok. Ailede birilerinin migrenli olması, riski 1.5-2 kat artırıyor. Migren tedavisi olan bir hastalıktır. Eğer ataklarınız sık oluyorsa migreni tedavi ettirmek gerekir.

HORMON VE METABOLİZMA HASTALIKLARI

Vücudumuzdaki hormonlar doğurganlık, büyüme ve enerji ihtiyacını sağlayan vücut fonksiyonlarının birçoğunu başlatan ve düzenleyen kimyasal maddelerdir. Hormonlar, vücutta endokrin sistem olarak adlandırılan bezlerde üretilirler ve kan dolaşımı yoluyla hücre ve dokulara taşınırlar. Bu karmaşık işlevler dizisini açıklamak için kullanılan ortak terim ise metabolizmadır. Bu yüzden hormonal bozuklukların birçoğu metabolik süreçleri etkiler. Vücuttaki hormon dengesizliği doğurganlıktan, büyümeye, guatrdan, diyabete birçok hastalığa neden olabilir.

KALP SAĞLIĞI

Milyonlarca hücreyi canlı tutan kalbimiz, vücut ağırlığımızın küçük bir bölümünü oluşturmasına rağmen en hayati organlardan biridir. Yumruk büyüklüğündeki bu önemli pompa dakikada ortalama 60-100 kez ve günde yaklaşık 100.000 kez sürekli atmaktadır. Kalp pilleri, elektrofizyolojik kateter ablasyonu, anjiyo, balon, stent gibi tedavi yöntemlerinin yanı sıra ekokardiyografi, efor testi, ritm-holter yöntemiyle tanıya yönelik incelemeler yapılıyor. Erken tanıyla gerçekleştirilen işlemlerde komplikasyon olasılığı azalıyor, başarı oranı da buna paralel olarak artıyor. Kardiyovasküler Cerrahi koroner by pass ameliyatı, ritim bozuklukları tedavisi, aort anevrizmaları tedavisi ve kalp kapakçıkları onarımları ile hastalara hizmet veriyor.

DİŞ VE AĞIZ SAĞLIĞI

Bakımlı bir ağız ve diş sağlığın en önemli göstergesidir. 7'den 77'ye ağız ve diş tedavisiyle ilgili her türlü süreç kişiye özel yöntemlerle tedavi ediliyor. Sık rastlanan şikayetlerden olan ağız hastalıkları, ağız kanserine kadar uzanabilen ağız yaralarında erken tanı ve tedavi tüm soru işaretleri cevap buluyor. Kanal tedavisi gerektiren diş hastalıklarında uygulanan mikroskopik endodonti yöntemiyle kanal tedavisi kabus olmaktan çıkıyor. Diş eti hastalıklarının tedavisi ve diş beyazlatma işlemi için periodontolojideki lazer teknolojisi ile hem sağlıklı hem estetik bir görünüme kavuşmak mümkün. Pedodontiyle çocukluk döneminde yaşanan sorunlar tedavi edilerek gelecekteki diş sağlığını güvence altına alıyor. Ortodonti tedavilerinde dişlere takılan plak sayesinde diş teli ya da braket olmadan estetik ve sağlıklı bir görünüme kavuşmak mümkün olabiliyor.

SAĞLIKLI KALMAK İÇİN EGZERSİZ YAPIN

Sağlıklı yaşamın temel şartlarından biri hareket etmek olsa da yıllar içinde daha hareketsiz bir yaşama doğru gidiyoruz. Aslında düzenli şekilde egzersiz yaparak enerjimizi yükseltebilir, stresle savaşabilir, uyku kalitemizi artırabiliriz. Sağlıklı bir vücut yapısına sahip olmamız  vücut ağırlığına bağlı hastalıklara karşı bizi koruyacaktır.

GÜNDE 10.000 ADIM ATIN

  • Kemerinize bir adım sayar takın ve attığınız adımların sayısını ölçün. Ortalama adım uzunluğu 50-75 cm olmalıdır. Masa başı göreviniz varsa günde en az 2000 adıma karşılık gelen bir mesafeyi yürüyebilirsiniz; hedefinize ulaşmakta sizi motive etmesi için adım sayarınızı kontrol edin.

  • Her sabah bir önceki otobüs istasyonunda inin.

  • Asansör yerine merdivenleri kullanın.

  • Otomobilinizi gideceğiniz yere mümkün olan en uzak mesafede park edin.

  • Şirket içi aramalarda telefon kullanmak yerine konuşacağınız kişinin yanına gidin.

 

NE KADAR EGZERSİZ YAPILMALI?

Günde en az 10.000 adım yürümelisiniz. Ek olarak haftada beş kez 30 dakika süre ile orta yoğunlukta egzersiz yapmayı veya haftada üç kez aerobik egzersiz yapmayı amaçlamalısınız. Kalp atım hızınızı artırdığı sürece hangi egzersizi yaptığınız fark etmez. Bir dans kursu veya yüzme gibi keyif alabileceğiniz bir egzersizi seçin. Gününüzü planlarken gerçekçi olun, günün başlangıcında erken kalkmak ve egzersizle kendinizi formda tutmak daha iyi olabilir. Özel bir günde dar siyah elbisenizin içine girebilmek veya eğlence amaçlı koşuya katılmak gibi hedefler koyun; bu hedefler motivasyonunuzu sürdürmenize yardımcı olacaktır.

YETERLİ DÜZEYDE EGZERSİZ YAPIYOR MUSUNUZ?

Egzersizi konuştuğunuz kadar kolay yapabiliyorsanız kendinizi yeterince zorlamıyorsunuz demektir; ancak nefes nefese kalıyorsanız bu da kendinizi aşırı zorladığınız anlamına gelir. Doğru yaklaşım bu iki ucun arasındaki bir yerdedir. Başlangıçta, kendinizi zorlamak için sadece tempolu yürüyüşün ihtiyaç duyduklarınızı karşılayacağını düşünebilirsiniz. Ancak forma girdikçe aynı sonucu başarmanız için daha sıkı çalışmanız gerekecektir. Bir nabız hızı ölçme cihazı alın ve egzersiz yaparken maksimum kalp atım hızınızın %70-85'ine karşılık gelen nabız sayısını hedefleyin.

EGZERSİZ VE KİLO KAYBI

450 gr yağ yakmanız için 3500 kalori harcamanız gerekmektedir. Kaba bir rehber olarak 57 kg ağırlığındaki bir kadın her yarım saatlik egzersizde aşağıda belirtilen değerlerde kalori yakacaktır.

  • Golf oynamak – 110 kalori

  • Ata binmek  - 120 kalori

  • Köpekle birlikte dolaşmak – 125 kalori

  • Ev işleri – 135 kalori

  • Bahçe işleri – 160 kalori

  • Jimnastik salonunda çalışmak – 160 kalori

  • Dans etmek – 170 kalori

  • Aerobik – 170 kalori

  • Bisiklete binmek – 240 kalori

  • Yüzme – 250 kalori

  • Tempolu yürüyüş – 280 kalori

  • Tenis – 300 kalori

GÖZ SAĞLIĞI

Göz Sağlığı Kliniği katarakt ameliyatlarından retraktif cerrahiye, keratokonus hastalığından göz çevresi estetiğine kadar pek çok alanda hizmet veriyor.

Katarakt

Göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşması sonucu oluşan katarakt rahatsızlığının tek tedavisi ameliyattır. Bıçaksız lazer tedavisi olarak da bilinen “Femtosaniye Yardımlı Katarakt Cerrahisi” yöntemiyle hasta iğnesiz, narkozsuz, ağrısız yapılan ameliyatın ardından kısa sürede taburcu oluyor.

Retina

Retinanın bozulması önemli göz hastalıkları hatta görme kaybına yol açabildiği için tedavisi şarttır. Oldukça hassas olan gözdeki hastalığın şiddetine göre kimi zaman medikal, kimi zaman lazer, kimi zaman da cerrahi müdahale gerekebilir

Keratokonus

Korneanın miyop ve astigmat ile birlikte incelmesi ve sivrileşmesiyle oluşan keratokonusun erken tanısıyla görme seviyesi netleştiriliyor.

Retraktif Cerrahi

Miyop, hipermetrop ve astigmat sorunlarında lazerle tüm yüzey kaldırma operasyonları gerçekleştiriliyor. Gözü lazere uygun olmayan hastalara farklı yüzey lazer ve göz içi lens seçenekleri sunuluyor.

SAĞLIKLI YAŞAM PROGRAMLARI

İnsanın en kıymetli serveti sağlığıdır. Sağlıklı bir yaşama sahip olmak ve bu serveti korumak için düzenli aralıklarla Check-Up yaptırmak gerekiyor. Özellikle de kadın sağlığı, ergenlikten menopoza kadar devam eden döngü içinde en önemli noktalardan biridir. Hastalıklardan korunmak, var olan hastalıkların tanısını erken koymak ve daha sağlıklı bir yaşama sahip olmak istiyorsanız yılda bir kez Check- Up yaptırın.

Neden Check-Up Yaptırmalısınız?

? Uzun ve sağlıklı bir yaşam hedefleriniz arasındaysa

? Bunun için yapılması gerekenleri öğrenmek istiyorsanız

? Hissettiğiniz kadar sağlıklı olduğunuzu görmek istiyorsanız

? Yoğun yaşam ritmi içinde sağlığa zaman ayıramıyorsanız

? Ailenizde sık görülen hastalıklar sizi endişelendiriyorsa

? Hastalıkları erken yakalayıp kolaylıkla tedavi olmak istiyorsanız check-up yaptırmalısınız.

 


HANGİ YAŞTA, HANGİ SAĞLIK KONTROLLERİNİ YAPTIRMALISINIZ?

ÜREME ÇAĞINDAKİ KADINLAR (20-40 YAŞ)

Bu programa dahil testler ve detaylı doktor muayenesi ile metabolik işleyiş ve vücut fonksiyonları değerlendirilir, verilerin ışığında önemli sağlık tavsiyeleri oluşturulur. Daha önceki kontrollerinde belirgin bir problem bulunmamış kadınların genel değerlendirmesi için uygundur.

Röntgen ve ultrasonografik görüntüleme, biyokimyasal, hematolojik, hormonal ve serolojik tetkikler, elektrofizyolojik kalp değerlendirmesi, diş hekimliğinin de katılacağı hekim değerlendirmesi içeriği oluşturur.

ORTA YAŞ ÜSTÜ KADINLAR  40-49

Hala genç olan fakat yaşa bağlı tehditleri de göz önünde bulundurması gereken orta yaş üstü kadınlar,  bu program ile detaylı olarak analiz edilir. Değişik branşlardan hekimlerin detaylı testleri birlikte değerlendirmesi ile elde edilecek sonuçlar sağlıklı yaşamın yol haritasını aydınlatır.

Röntgen ve ultrasonografik görüntüleme, biyokimyasal, hematolojik, hormonal ve serolojik tetkikler, metabolik profilin analizi, elektrofizyolojik ve eforlu kalp değerlendirmesi, yaşa uygun meme ve jinekolojik testler, mamografi, diş hekimlerinin ve jinekologların da katılacağı hekim değerlendirmesi içeriği oluşturur.

MENOPOZ SONRASI ( 50-65 YAŞ ARASI)

Yaşamı aktif sürdürme kararında olan ve geride kalan zamanın sağlıkta oluşturabileceği hasarın farkında olan 50 yaş üzeri aktif kadınlar bu program ile değerlendirilir. Bu yaş grubundakiler bedensel ve mental olarak çok faalken tüm vücudun armoni içinde çalışması özel bir bakım ve özen gerektirir.

Röntgen ve çok bölgeli ultrasonografik görüntüleme, biyokimyasal, hematolojik, hormonal ve serolojik tetkikler, metabolik profilin analizi, eser element ve vitamin düzeyleri, elektrofizyolojik ve eforlu kalp değerlendirmesi, ekokardiyografi, yaşa uygun meme ve jinekolojik testler, mamografi, diş hekimlerinin, jinekologların, kardiyolog ve oftalmologların da katılacağı hekim değerlendirmesi içeriği oluşturur.

ÇALIŞAN KADINLAR

Profesyonel yaşamın hızlı temposu içinde kendine vakit ayıramayan çalışan kadınlar sağlığı, kadın olmasının getirdiği özelliklerle birlikte ele alınır. Detaylı tetkiklerle analiz edilerek ritme ayak uydurmasına yardımcı olacak tavsiyelerde bulunulur. Her yöneticinin birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken stres bedensel ve ruhsal etkileri her yönüyle değerlendirilir.

Röntgen ve çok bölgeli ultrasonografik görüntüleme, biyokimyasal, hematolojik, hormonal ve serolojik tetkikler, metabolik profilin analizi, eser element ve vitamin düzeyleri, elektrofizyolojik ve eforlu kalp değerlendirmesi, yaşa uygun meme ve jinekolojik testler, mamografi, diş hekimlerinin, jinekologların, oftalmologların ve stres yönetim uzmanlarının da katılacağı hekim değerlendirmesi içeriği oluşturur.

AKTİF SPOR YAPAN KADINLAR

Herkes spor yapmalı ve yapmayanlar da spora teşvik edilmelidir; fakat unutulmamalı ki ancak doğru bir başlangıç ile istenen fayda elde edilebilir. Son yıllarda tıp dünyasında değer kazanmaya başlayan akım “Spor ilaçtır” kavramıdır, programlı ve yaşa uygun sporla hastalıklardan uzak durmak mümkündür. Spora başlamak istiyorsanız ya da uzun sü

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. M. Murat Naki

Prof. Dr. M. Murat NAKİ, 1972 yılında Kars'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1999 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tamamlayarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. Ayrıca Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi / Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Yandal Uzmanlık eğitimini yine başarıyla tamamlamıştır. 2006 -İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji BD / Klinik Gözlemci ve Araştırmacı olarak, 2007 - 2008 yılları arasında Memorial Sloan-Kettering Cancer Center New York, ABD / Klinik Gözlemci ve Araştırmacı olarak, 2009 - 2010 yılları arasında  Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi / Başasistan olarak, 2010 - 2013 yılları arasında ...

Etiketler
Kadınlar için sağlıklı yaşam önerileri
Prof. Dr. M. Murat Naki
Prof. Dr. M. Murat Naki
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube