Kabızlık diyeti

Kabızlık diyeti

Kabızlık(konstipasyon) altında birden fazla nedenin olduğu yaşam kalitesini bozan önemli bir sağlık sorunudur. Burada kabızlık şikayeti ''olanlar'' için diyet önerilerimi anlatacağım(kabızlık oluşumunu önlemek için öneriler aşağıdakilerden biraz daha farklı olabilir).

SU TÜKETİMİ: Kabızlık sorunu yaşayan bir birey, günlük 2 litre suyu mutlaka içmelidir. Suyu yeterli içmeden kabızlığı çözmeye çalışmak anlamsız ve zararlıdır.

DÜZENLİ BESLENME: Kabızlık sorunu yaşayan birisi, düzenli 3 ana öğün(kahvaltı, öğle, akşam) tüketmelidir. Düzenli beslenmek bağırsakların da düzenli çalışmasını sağlar. Rastgele yemek yenmemelidir.

LİFLİ (POSALI) BESLENME (Bu bölümü dikkatli okuyunuz):

Öncelikle ‘’kepek ekmeği’’ kesinlikle önermiyorum. Kepek ekmeğinin kabızlığa iyi geldiğine tanık olmadım. Ben klinikte, kepek ekmeğinin kabızlığı çözmenin aksine sıklıkla ‘’KABIZLIĞA NEDEN OLDUĞUNU’’ gördüm. Laksatif ilaç veya bitki çayı kullanıyorsanız ne ekmeği yerseniz yiyin zaten kabızlığınız olmaz. Sonra ''ben kepek ekmeği yiyorum kabızlığım düzeldi'' demeyin.

‘’Tam buğday’’ ekmeğinin de kepek ekmeğinden mantıken pek bir farkı yok ancak tam buğday ekmeğinde ‘’kepek’’ tanecikleri daha küçük. Faydası var mı? derseniz ben faydalı olduğunu pek göremedim. Ancak ‘’ben yiyorum iyi geliyor’’ diyorsanız yiyebilirsiniz. Kişiye göre değişiklik gösterebilir.

Benim klinik tecrübelerim(en az 10 bin kabızlık sorunu yaşayan hasta) neticesinde ‘’beyaz somun ekmeğinin’’ kabızlığa en iyi gelen ekmek olduğunu fark ettim. Yanlış okumadınız kabızlık sorununuz varsa bir süre ''beyaz somun ekmeği'' yiyin. Burada kabızlık şikayetiyle doktora başvuran hastalardan bahsediyorum. Yıllardır tam buğday veya kepek ekmeği yiyorsanız bağırsaklarınız alıştıysa buna bir şey demiyorum. Kabızlığı önlemek ve kabız olduktan sonra tedavi etmek oldukça farklı yaklaşımlar gerektirir. Ayrıca kabızlık dendiğinde hemen lif miktarını artırmaya çalışmak yanlıştır. Örneğin irritabl bağırsak sendromuna(fibromiyalji) bağlı bir kabızlığınız varsa burada kepekli gıdalar tüketmek çok yanlıştır. Yani kabızlığın altında yatanın ne olduğu iyi sorgulanmalı ve ona yönelik kişiye özel diyet önerilerinde bulunulmalıdır.

Kabızlık sorunu olan hastalara önerebileceğim diğer ekmek türü ise ‘’yulaflı ekmek’’ tir. Yulaf da kabızlığa iyi gelen ve çözünür posa içeren önemli bir tahıldır.

Lif(posa) deyince sadece kepekli ürünleri akla getirmek bilimsellik dışı bir ezberdir. Posa sadece kepek demek değildir. Posa sadece kabukta bulunmaz.

Posa(lif) deyince en başta akla gelmesi gereken besinler sebzeler ve meyvelerdir. Oran olarak hepsi çok yüksek posa içermeseler bile, sindirim sistemine iyi gelen posa türlerini içerirler.

Posa deyince akla gelmesi gereken en önemli besin gruplarından birisi ise kurubaklagillerdir. Kurubaklagillerin sadece kabuğu değil iç kısımlarında da çok önemli(faydalı) lifler bulunur.

Kabızlığa iyi gelen posa türlerinden birini içeren çok önemli bir sebze ‘’YER ELMASI’’dır. Taze olarak veya yemeğini yaparak yiyebilirsiniz.

Kabızlık sorunu yaşayan kişiler bir süre ‘’ELMA’’ yemesin.

Kabızlık sorunu olan kişiler haftada en az 3 gün 40-50 dakika hızlı tempo yürüyüş yapmalıdır. 

Buğday kepeği ; selüloz, hemiselüloz ve lignin dediğimiz suda çözünmeyen posa türlerini içerir. Literatürde bağırsakta ''süpürücü etki'' yaptığı iddia edilir. Hemen hemen her sempozyumda, sunumda yaklaşık 70-100 yıllık bilgiler(tam tahıllı ekmekler, kepekli ürünler vs) tekrar tekrar anlatılır. Sonradan yetişen genç meslek mensupları da benzer şekilde hocalarından öğrendiklerini hemen slaytlara geçirir, biraz internetten bilgi toplar ve akıl vermeye başlar.... Bir kere insanlara beslenme hakkında akıl verebilmek için en az 3 yıl(ideal olan 5 yıl) yoğun olarak saha(poliklinik) tecrübesi olması gerekir. Yani bir diyetisyen, diyetisyenlikten mezun olduktan hemen sonra yüksek lisans, doktora vs yapmakla tecrübeli olmaz. Bunlar akademik kariyerdir. Mesleki tecrübeyle akademik diplomaları(master, doktora, doçent...) birbirine karıştırmamalı.

Bu açıdan önerilen bazı teorik bilgiler rahatlıkla sorgulanabilir. Suda eriyebilen(çözünen) lifler, buğday kepeğine göre daha fazla su çeker ve şişerler ve dağılırlar. Suda çözünen posa(inülin, yulaf beta glukanı, diğer dirençli nişastalar…) türleri de, çözünmez posa türleri gibi sindirime uğramaz ve sindirim sistemi boyunca ‘’süpürücü etki’’ yaparlar. Bazı çözünür posa türleri dışkı viskozitesini ve hacmini de ayarlayarak kabızlığa iyi gelir. Her posa türü kabızlığa iyi gelmez. Bazı posa türleri kişiye göre değişmekle birlikte kabızlığı artırabilir(Örneğin pektin). Kabızlığı olan birine her posa türünü/kaynağını önermek bilimsel değildir. Kabızlığı olan birine ''lifli beslenmelisin'' diye bir öneriyi doğru bulmuyorum. Hangi liften? Hangi kaynaktan? Ne kadar? Ne zaman? sorularına yanıt verilmelidir.

Bir önerinin geçerliliğini kanıtlayan en önemli olay ‘’klinik gözlemdir’’. Kabızlık sorunu olan bir hastaya laksatif ilaç ve bitki çayları kullandırarak ‘’kepek/tam buğday/çavdar ‘’ önerileriyle tedavi ettiğini sanmak büyük bir hatadır. Laksatif ilaç veya bitki çayı kullanan birisi ne yerse yesin zaten tuvalete çıkar, bu ise bir tedavi değil geçici rahatlamadır. Bilinçli doktorlar ve eczacılar da zaten ''zor durumda kalmadıkça laksatif kullanmayın'' derler. Laksatif ilaç ve bitkileri alışkanlık haline getirmeyin.

 

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Tuncay Apaydın

Dyt. Tuncay APAYDIN, 2009 yılında Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2009-2010 yılında BSK Denizli Cerrahi Hastanesi’nde ve aynı zamanda Özel Elaziz Diyaliz merkezinde çalıştı.

2011-2012 yıllarında askerlik görevini yedek subay(Sağ. Atğm) olarak Harbiye Orduevi ve Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi’nde yaptı.

2013-2021 yılları arasında Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmıştır. İzmir'de yaşamakta olup, şuan danışanlarına online olarak hizmet vermektedir. 

Etiketler
Hemoroid
Dyt. Tuncay Apaydın
Dyt. Tuncay Apaydın
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube