İnce ve nispeten esnek iğneler yardımı ile cilt altına çok ince ipler yerleştirmek sureti ile oluşturulan ağdır. Esas olarak Fine Thread Lifting (FTL) olarak isimlendirilmiş olmasına rağmen, ülkemizde, yaygın olarak, ip ağ, mesh (meş) ya da örümcek ağ-örümcek estetiği olarak bilinmektedir.
Burada, ağ halinde cilt altına döşenen ipler, başta kendi varlıkları nedeniyle uygulandıkları bölgeye bir hacim kazandırarak hastada bir gerginlik hissine neden olmakla birlikte, esas sonuç, 3-4 ay sonunda ortaya çıkar. İpleri yabancı cisim olarak algılayan dokuda fibroblastik aktivite artışı olur. 3-4 ay içinde ipler eriyene kadar, her ipin etrafını fibroblast denen esnek hücreler sarar ve ipin etrafında fibroblastlardan bir zincir oluşur. Bu zincir ince paket lastikleri gibi esneme kabiliyetindedir. Neticede, ipler tamamen eridiğinde fibroblast zincirler ince birer lastik gibi cildi uygulama yönlerinde gerer. Aynı zamanda, uygulama bölgesinde kollajen ve elastin yapımı da artar. Böylece, kırışıklar kaybolur, daha gergin, daha canlı, daha esnek, sağlıklı ve genç görünümlü bir cilt ortaya çıkar.
Uygulama, basit, ağrısız ve kanamasızdır. Topikal anestezik kremlerle uygulanır. İşlem sonrası hasta hemen sosyal hayatına dönebilir, makyaj yapabilir. Etkin ve güvenli bir uygulama olup, iz kalması söz konusu değildir.
İp ağ uygulaması için doğru hasta seçimi önemlidir. Doğru hasta seçimi için hastanın beklentilerini iyi anlamak gerekir. Cilt altı yağ dokusu yok olmamış, cildi elastikiyetini bütünüyle kaybedip gevşememiş, genellikle 30-65 yaş arası hastalar uygun hastalardır. Bu konuda uygulayan hekimin tecrübesi önemlidir.
Yüzde, hemen tüm kırışıklarda, göz altı ve çevresinde, dudak çevresinde, çene köşeleri ve gıdı bölgesinde yaygın olarak kullanılırken, uygun vaka seçimi ile meme, karın, kol altları, bacak içleri ve kalçalarda da aynı amaçlarla kullanılabilirler.
Vücudun tamamen doğal cevap reaksiyonundan yararlanıldığı için, İp Ağ uygulamasının hiçbir yan etkisi yoktur. Doğru hasta seçimi ve doğru uygulama ile çok yüz güldürücüdür. Etki süresi, hastanın yaşı, cilt yapısı, işlem için uygunluğu ve kişinin işlem sonrası yaşam tarzına da bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 2-4 yıl kadardır. Etkinliğin azaldığı fark edildiğinde mükerrer uygulamalar mümkündür.
