İnfertilite!!!

İnfertilite!!!

(halk arasında kısırlık) ya da çocuk sahibi olamama, evli çiftlerin yaklaşık yüzde 15 înin yaşadığı bir sorundur. Bunlarda sadece kadına bağlı olanı %30-40, erkek sperm sayısında sorun olanlar %30 ,%20 lik bir grupta eşlerin her ikisinde de sorun varken hastaların % 15-20 sinde de ne erkek nede kadın da tespit edilebilmiş herhangi bir sorun yoktur.(Açıklanamayan İnfertilite) Oranlar böyle olduğu halde ilk suçlanan kadındır. Ne yazık ki ilk suçlayan da kadındır (erkek tarafındaki kadınlardan gelir ilk suçlamalar ve derecesi de sosyal ve ekonomik duruma göre değişir)

Aslında yoktur ortada suçlanacak bir durum ve kimse, ama zordur anlatmak bunu ailelere. Bu durum da diğer hastalıklara benzer ve çeşitli tedavileri olan ve çoğunluklada biraz sabır ile mutlu sonla biten bir film gibidir.

Eşlerin ilk yapması gereken doğru tanı ve teşhis için doktora başvurulması gebeliğe engel durum tesbit edilirse de tedavi seçeneklerinin konuşulması ve ona göre hareket edilmesidir.Eğer sorun eşlerden sadece birinde ise karşı tarafın suçlayıcı yaklaşımdan uzak durması ve sorun olan tarafın ise eziklik mahcubiyet psikolojisine girmemesidir. Gebeliğe engel durum olan tarafın çok fazla alıngan olacağı unutulmamalı onu kıracak davranışlardan kaçınılmalı ancak hayır önemli değil sorun değil gibi sözlerin devamlı tekrarı eşinizde depresyona sebeb olacaktır. Sorun sadece sizin ve eşinizin sorunu ailenizin diğer fertlerinin değil.Onların pozitif yaklaşımlarına amenna ancak olumsuz yaklaşımlar eşlerin yanlış ve gereksiz işlem kararı almalarına aceleci davranmalarına sebeb olabilir.

Bir yıllık korunmasız ilişkiye rağmen gebe kalamıyorsanız sizin bir uzmana gitme vaktiniz gelmiş demektir. Ancak bu süre kadının yaşı 30 dan fazla veya erkekte Ya da kadında daha önceden bir problem varsa 6 -8 ay gibi daha kısa da tutulabilir. Kariyerde yaparım çocukta çok güzel bir söylem ama bazen geç kalınabiliyor ve şunu unutmayın dünyadaki hiçbir meslek annelikden daha üstün değildir.Birçok hastamda gördüğüm ve bazende çaresiz kaldığımız için uyarmak istedim.30 yaş sonrası yumurta kalitesi ve sayısı azalmakta 35 yaş sonrası ise kalite de ve sayıdaki azalma çok daha belirgin olmakta.Bakmayın televizyonlarda Ya da gazetelerde 40 ‘ından sonra anne olanların hikayelerine hem gerçekten hikayedir de çok nadir olduğu için televizyona çıkıyor .Çok sık görülse haber olur mu hiç. 40 yaş üstünde gebelik oranı çok az olup 45 yaşından sonra ise çok çok nadirdir.Elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Erkeklere ait problemlerin çözümü eskiden zorken şu an İCSİ dediğimiz yöntemin de sayesinde ile semen analizinde hiç sperm görülmeyen(azospermik) hastaların bile kendi çocuğuna sahip olma şansı hiç de az değildir.Erkeğe yapılan ameliyatla bulunabilecek birkaç spermden bile gebelik elde edilebilmektedir.

Tek spermin yumurtanın içine yerleştirilmesi (İCSİ)

İnfertilite(kısırlık) tedavisinde tanı çok önemlidir doğru tanı hem zaman hemde para kaybını azaltır bu nedenle bu konunun uzmanı bir doktora başvurulması zaman ve para kaybını azaltacak bazende yanlış Ya da gereksiz tedavileri önleyecektir. Bir diğer önemli nokta ise sabır bir an önce gebe kalmak istiyorsunuz ancak stres vücudumuzdaki tüm dengeleri alt üst ediyor veya sonuç olumsuz olduğunda ağır depresyon sebeb oluyor. Çevresel faktörler hem yumurtaya hem de sperme etki eder .Sigara ,alkol,uyuşturucu madde kullanımı,düzensiz yaşam ,yoğun stres,dengesiz beslenme fazla kilo veya aşırı zayıflık da gebe kalma şansını azaltabilir.Çevresel faktörleri düzenlediğimizde gebe kalma şansı da artacaktır.

Üreme tıbbında ki gelişmeler baş döndürücü bir hızla ilerlemekte ve daha önce hiçbir şekilde çocuğu olma şansı olmayan insanlara çocuk sahibi olma şansı vermektedir.İnsanların çocuk sahibi olmalarına katkı yaptığımızda bizde tarifi mümkün olmayan mutluluklar duyuyoruz

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Abdullah Sarı

Op. Dr. Abdullah Sarı, 1970 yılında Siirt'te dünyaya geldi. Tıp eğitimini Dicle Üniversitesi'nde tamamlamasının ardından 2000 yılında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalında ihtisasını da tamamlayıp Kadın  Hastalıkları ve Doğum uzmanı unvanını almıştır. Sonraki süreçte yine aynı üniversitede Kadın Hastalıkları ve Doğum  Ana Bilim Dalı öğretim görevlisi olarak görev yapmaya başlamıştır. Dr. Sarı 2003 ile 2006 yılları arasında Siirt Devlet Hastanesi'nde  başhekimlik görevini üstlenmiş; 2007 yılında Özel Siirt Hastanesi'ni kurarak 2010 yılına kadar yönetmiş; 2010 yılında ise İstanbul Özel Doğa Hospital'ı kurarak 2015 yılına kadar yönetmiştir. Dr. Sarı'nın çok sayıda ulusal ve uluslararası dergi ve kongrelerde bildirileri ile yayınlanmış makaleleri mevcuttur, kendisi evlidir ve 2 çocuk babasıdır. ...

Etiketler
Kısırlık tedavisi
Op. Dr. Abdullah Sarı
Op. Dr. Abdullah Sarı
İzmir - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube