Horlama ve uyku düzensizliği

Horlama ve uyku düzensizliği

Uyku organizmamız için temel gıdalardan biridir. Sanılanın aksine son derece karmaşık ve aktif bir süreçtir. Beyin hücrelerinden yayılan elektrik dalgalarındaki yoğun değişiklik hala çözemediğimiz uyku ile ilgili çeşitli bozukluklar ise günlük hayatta sık karşımıza çıkan sorunlar yumağı oluşturmaya devam etmektedir.                   

Yorgunluk dikkat eksikliği beceride azalma iş verimi düşüklüğü horlama ve uykuda solunum durması, iş ve trafik kazalarına sebep olmaya kadar birçok sorunla karşılaşıyor olmamız ise çeşitli araştırmalara devam etmemizi gerektirmektedir.                   

Uyku sağlığı bir anlamda vücut sağlığı olarak algılanmaya başladığı için son yıllarda konunun üzerine eğildikçe karşılaştığımız problemlerle de mücadele yöntemlerimiz gelişmeye başlamıştır.                   

Bu bilgiler ışığında uykunun süresi yanında kalitesi de önem arz etmektedir. Çocukluk çağlarında 8-10 saatlik bir uyku sağlıklı olmak için tavsiye edilirken yaşla birlikte bu süre 4-6 saate kadar düşmektedir.                    

Peki uykunun kalitesini ve süresini bozan unsurlar neler olabilir? Toplumda nerdeyse her dört kişiden birinin sorunu olan uyku düzensizliğinde ilk akla gelen sebep akşamleyin alınan gıdalarla ilgili olmakta. Kahve çay kolalı içecekler sığara puro pipo yatılan yerdeki aydınlık ve gürültü, yatağın kalitesizliği aşırı sıcak ve soğuk ortamlar uyku kalitesini ve düzenini bozan çeşitli ilaçlar aşırı hareketli ve yoğun geçen günün yorgunluğu eksersiz ve spor gibi aktiviteler ilk akla gelen sebepler olmaktadır.                    

Uykuda horlama hem uykunun kalitesizliğinin bir yansıması hem de uykuda diğer insanların da rahatsızlığına vesile olan bir şikayettir. Öyle ki horlama nedeni ile boşanan çiftler olduğu zaman zaman basınımızda dahi yer almaktadır.                   

Horlama; Üst solunum yollarındaki çeşitli sebeplere bağlı tıkanmalar sonucu (bademcik şişmesi nezle grip gibi üst solunum yolu rahatsızlıkları) veya şişmanlık küçük dildeki büyüme boğazdaki yumuşak dokunun çeşitli sebeplerle şişmesi ve bu bölgedeki anatomik bozukluklar ilk akla gelen sebepler.                   

Uyku kalitesini bozan ve nadirde olsa ölüme sebep olabilen uyku apnesi hastalığı hem horlamanın ana sebeplerinden hem de solunum durmasına bağlı oksijen eksikliği sonucu beyin ve kalp damar hastalıklarına davetiye çıkaran ciddiye alınması gereken bir hastalık. Başıca bulguları; yorgunluk huzursuzluk gündüz saatlerinde önüne geçilemeyen uyku atakları dikkati toparlayamama konsantrasyon eksikliği sinirli ve gergin ruh hali cinsel istekte azalma ve güç eksikliği gibi   toplumumuzda sık görülen şikayetlerdir.                 

Hastalar, kendileri fark etmese de uyku sırasında nefesi durduğu için yakınları adeta öldü dirildi diye doktorlara müracaat edip yardım isterler. Beyindeki solunum merkezinin hassasiyetinin kaybolması veya üst solunum yollarındaki tıkaç ya da ikisinin ortak sebebi ile gelişen uyku apnesi hastalığı tedavi edilmediği takdirde tansiyon yüksekliği beyin damar hastalıkları sık uyku bölünmesine bağlı müzmin uykusuzluk gibi hastalıklara da davetiye çıkartmaktadır.                

Hastalığın teşhisini kesinleştirmek ve tedavi protokolünü oluşturmak için uyku laboratuarlarında bir gece misafir etmek gerekir. Bunun yanında solunum testleri kalp elektrosu gibi yardımcı yöntemlerle hastalığın seyri takip edilmelidir.                 

Uyku apnesi hastalarına önerilerime gelince:         

1)      Şişman olan hastalar zayıflamalıdır.

2)      Sığara ve alkolden kesinlikle uzak olunmalıdır

3)      Sırt üstü yatmayı engelleyici çeşitli apareylerden istifade ederek solunum durması ve horlamanın önüne geçilmelidir.

4)      Çeşitli isimlerle satılan uyku ilaçlarından uzak olmaya çalışarak doğal uyumanın yolları araştırılmalıdır.

Daha sık gördüğümüz diğer uyku bozukluklarında önerilerime gelince:

1)      Yatağı uykunuz geldiği zaman kullanın.

2)      Uykuya dalmada zorlanıyorsanız çalışma odanıza geçip, uykunuz gelinceye kadar okuma dinlenme müzik dinleme gibi aktivitelerde bulunun

3)      Sabah kalkış ve akşam yatış saatlerinize bir düzen getirerek aynı saatte yatış ve kalkışlarınızı ayarlayın

4)      Gündüz saatlerinde özelliklede akşam saatlerinde uyumamaya dikkat edin

5)      Uyku öncesi hafif gevşeme eksersizi ve ılık duşla vücudunuzu uykuya hazırlayın.

6)      Uyku öncesi gece atıştırmalarından uzak durun hem uyku kaliteniz bozulur hem de şişmanlarsınız.

7)      Yatak odanızdaki sizi huzursuz edecek sebepler varsa kaldırın; televizyon radyo parlak ışık gürültü vs.

8)      Stres ve gerilim altındaysanız rahatlayana kadar yatağa yatmayınız

9)      Rehavet veren Ihlamur adaçayı gibi içeceklerle uykunuzun gelmesine destek olabilirsiniz.

10) Tüm bu basit önerilere rağmen uyumada zorluk çekiyorsanız basit uyku vericilerden doktorunuz kontrolünde alabilirsiniz.

Ancak uyuşturucu cinsi uyku ilaçlarına her ne sebeple olursa olsun alışmamanızı tavsiye ediyor sağlıklı uykular diliyorum.              

Yüce peygamberimizin tavsiye ettiği öğle uykusuna gelince: Günümüze kadar uyku ile ilgili çalışmalardan elde edilen sonuçlar ışığında bu kısa süreli uykunun şifasının, bazı durumlarda gece birkaç saatte aldığımız uyku gıdasına bedel olduğu şeklindedir. Batı dünyasında ve sıcak ülkelerde siesta uykusu olarak adlandırılıp adeta geleneksel olarak uygulanan bu uyku ile kısa süre içinde yorgunluğu atılarak günün kalan kısmına daha enerjik devam edebilme imkanı yakalayabiliriz

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Ali Akben

Doç Dr. Ali AKBEN, 1957 yılında Kahramanmaraş'ta doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Kahramanmaraş'ta bitirmiştir. 1976 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1982-1984 yılları arasında mecburi hizmetini Iğdır'da yerine getirmiş ve 1984 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde ihtisasına başlamıştır. İhtisasını tamalayarak Nöroloji Uzmanı olmuş olan Dr. AKBAN, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Nörofizyoloji bölümünde Elektromyografi eğitimimi tamamlayarak EMG uzmanı olmuştur. Tıp eğitiminin yanısıra 1988 yılında Akapunktur ve Tamamlayıcı Tıp uygulamaları alanında teorik ve pratik çalışmalar yapmaya başlayan Doç Dr. Ali AKBEN, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'de ilgi ve tecrübelerini artırmak amacıy ...

Doç. Dr. Ali Akben
Doç. Dr. Ali Akben
İstanbul - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube