Gebelikte astım ve diğer solunum yolu hastalıkları

Gebelikte astım ve diğer solunum yolu hastalıkları

Astım ve tüberküloz başta olmak üzere ciddiye alınması gereken hastalıklar

Gebelikte diaframın yukarı doğru itilmesi ve kalp debisinin artması nedeniyel solunum sistemi üzerine binen yük artar.Buna karşın oluşan hormonal değişikliklerin çoğu solunum fonksiyonunu kolaylaştırıcı etki gösterir. Solunum yolları hastalıklarında gebelik sırasında en çekinilen risk kullanılması gereken ilaçlar değil,annenin solunum yetersizliği nedeniyle bebeğin oksijensiz kalma olasılığıdır.

Astım ve tüberküloz uzun süreli tedavi gerektirdiğinden gebelik sırasında özel önem taşır.

Astım:

Solunum yollarında spazmla karakterli astım gebelikte en sık görülen solunum yolu hastalıklarındandır.Tüm gebelerin yaklaşık %4 ünde astım bulunduğu ,bunların da %2 sinde tablonun hayatı tehdit edebilecek kadar ciddi olduğu kabul edilmektedir.Gebelik sırasında kontrol edilemeyen astım nöbetleri gerek anne gerekse bebek için hayati tehlike doğurabilir.Ancak genelde bu duruma anne adayının bebeğine zarar vereceği korkusuyla önerilen ilaçları kullanmaktan çekinmesidir.

Gebelikte astım seyri çok büyük farklılıklar gösterebilir.Bazı hastalarda tablonun ağırlığı değişmezken,bazılarında şikayetler hafifler ,bazılarında da daha ciddi hal alır.Astıma bağlı şikayetler daha çok gebeliğin 24-35. haftaları arasında artış gösterir.

Astım tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bölümü hamileler için de güvenilirdir.Buna karşın bir astım krizinde annede oluşabilecek olan hipoksinin bebeği etkileme olasılığı hayli yüksektir.Genel olarak mümkün olan en az dozda ilaçla solunum fonksiyonları kabul edilebilir sınırlar içinde tutulmaya çalışılır.Üst solunum yolu enfeksiyonları ciddi olarak tedavi edilmeli ve gebelikte sık ortaya çıkan reflü( mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışı) önlenmeye çalışılmalıdır.

Gebelik sırasında astım tedavisinde temel koruyucu prensipler

Hastanın eğitimi:Hastalığın olası riskleri ve etkileri,tedavide kullanılan ilaçların güvenilirliği detaylı olarak anlatılmalıdır

Solunum fonksiyonlarının yakından izlenmesi:Hekimin önereceği sıklılarda kontrol edilmelidir

Tetikleyici faktörlerden kaçınılması olarak özetlenebilir.

Tedavi yöntemleri

İmmuno terapi: Bazı riskler içermesin karşın gebelik sırasında da gerektiğinde uygulanabilir

İlaç tedavisi: Gebeliğin üç trimesteri için farklı özellikler söz konusudur.Aerosol şeklindeki ilaçlar sistemik etkileri en aza indireceğinden tercih edilmelidir.Gerektiğinde Kortizon içeren ilaçlar da dahil olmak üzere pekçok ilaç gebelik sırasında da kullanılabilir.Ağır astımlı bir hastada kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile göğüs hastalıkları uzamnının birlikte çalışması esastır.

Tüberküloz (verem):

Tüberküloz Mycobacterium tuberculosis tarafından oluşturulan ve dünya üzerinde bugün itibarıyla 8 milyon insanı etkilediği kabul edilen önemli bir hastalıktır.Ülkemizde de son yıllada görülen tüberküloz vakalarında artış izlenmektedir.

Aktif hastalığı bulunan kişilerden solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır.Ancak bulaşma gripal enfeksiyonlar kadar kolay değildir.Genelde hasta kişiyle kapalı ortamlarda uzun süreli temas sözkonusudur ve kişinin direnci bulaşmada etkili olur.Solunum yoluyla alınan bakteri akciğerde yerleşir.2 hafta ile 3 aylık bir süre içinde belli sayıya ulaşan bakteriye karşı bağışıklık sistemi vücutta bir tepki oluşturur.Bu tepki PPD adı verilen bir deri testi ile değerlendirilir.

Halsizlik, kilo kaybı, dirençli öksürük en sık görülen bulgulardır. Tanıda PPD testi ve tüberküloz basilinin balgam kültüründe saptanması ile koyulur.Gabelerde dahi karın korumalı olarak akciğergrafisi çekilerek hastalığın durumu değerlendirilmelidir.

Gebelik sırasında akciğere sınırlı hastalık (ki vakaların çok büyük bölümü bu şekildedir) bebek için önemli risk oluşturmaz ve tüberküloz tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bölümü gebelik sırasında da kullanılabilir.Buna karşın akciğer dışı tüberkülozda bebeğe ait riskler daha yüksektir.

Gebelik sırasında saptanan aktif tüberküloz vakalarında İsoniasid, Etambutol ve Rifampisin kullanılabilir.Streptomisin kullanımı ise bebek açısından riskli olduğundan önerilmez.

Doğum sonrası emzirme sırasında da tedaviye devam edilmesi önerilir.Emzirmenin kesilmesi gerekli değildir.

Solunum sistemine ait diğer hastalılar: Üst solunum yolu problemleri genellikle süregen (kronik) hastalıklar değildir. Genellikle bakeri ve virüsler bağlı enfeksiyonlarda gebeler için de uygun tedavi seçenekleri bulunmaktadır.

Bronşektazi,geçirilmiş pulmoner emboli,geçirilmiş akciğer ameliyatları durumunda gebelik hakkında öneriler hastanın mevcut akciğer kapasitesine göre değişir.Gebelik öncesi göüs hstalıkları uzamanı tarafından yapılan değerelendirme bu konuda belirleyici faktördür.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Lalehan  Kutlay

Op. Dr. Lalehan KUTLAY, 1966 yılında İzmir'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimini Bornova Anadolu Lisesi'nde bitirdikten sonra Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1989 yılında tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır.

1989 yılında ise Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda ihtisasına başlamıştır. 1994 yılında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan Op. Dr. Lalehan KUTLAY, Kadıköy'de bulunan özel muayenehanesinde hastalarını kabul etmektedir.

Op. Dr. Lalehan  Kutlay
Op. Dr. Lalehan Kutlay
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube