Fiziksel açıdan, en çok fark edilebilir vücut bölümü olan yüzün, büyüklüğü ve hareketliliği ile en baskın kısmı olan ağız ve dişler, genel kompozisyon içerisinde estetik açıdan büyük önem taşır.
Diş eksikliklerinin tedavisi kadar, renk, şekil ve konum bozukluğu olan dişlerde estetik amaçlı uygulamalar yaygınlaşmıştır. Hatta bozukluk olarak değerlendirilemeyecek bazı durumlar sadece estetik beklentilerle düzenlenmektedir. Estetik, subjektif bir kavramdır ve bu beklentilerin karşılanması adına mutsuz olan ve belki de hayatı boyunca taşıyacağı sorunları üzerine alan çok sayıda kişi mevcuttur.
Hekim ve hasta, estetik beklenti ve sonuçları birlikte değerlendirerek, teknoloji ve materyallerin sunduğu imkanlarla doğru uygulamaya karar vermelidirler. Kompozit, geliştirilmiş kompozit ve seramik gibi materyaller doğal diş estetiğini tamamıyla yansıtırlar. Seramikler direnç olarak da istenilen seviyededirler ve direnç amacıyla alt yapı olarak kullanılan metalden de vazgeçilmiştir.
Dişlerin estetik tedavisini gerektiren renk, şekil ve konum bozukluklarında, öncelikle renk bozukluklarına yönelik koruyucu bir yaklaşım olan diş ağartma yöntemleri uygulanır.
Daha ileri durumlarda çok az doku kaldırarak ya da hiç doku kaldırmadan estetik materyal uygulayarak tedaviler gerçekleştirilebilir.
Dişlerde geniş olmayan renk, kırık ve şekil bozuklukları kompozit materyalleri ile basit işlemlerle düzeltilebilir.
Estetik bölgedeki dişlerin, görünen yüzeylerinde bozukluklar mevcutsa ve görünmeyen yüzeyler sağlıklı ise doku koruyuculuğu amaçlanarak bu yüzeylerden çok az veya hiç doku kaldırmadan yapılan estetik protetik tedavi yöntemi “ lamina / veneer “dir.
Bozukluklar dişin tamamının kaplanmasını gerektiriyorsa yapılacak işlem tüm yüzeylerden, yerine konulacak materyal kadar dokunun kaldırıldığı “tam kronlar” dır.