Erken Boşalma, Türkiye’de erkeklerin ortalama %70 oranından daha fazlasının, hayatının bir döneminde veya sürekli olarak bu sorunu yaşamış veya yaşamakta olduğu bir sorundur. Sorunun adı ne kadar ERKEN boşalma olarak anılsa da asıl adı DENETİMSİZ boşalmadır. Bu ne anlama geliyor, önemli olan boşalmanın süreden ziyade erkeğin kontrolünde olmasıdır yani 1 dakika içinde boşalmaya karar veren erkekse ve bilinçli bir şekilde bunu yapıyorsa bu denetimsiz (erken) boşalma değildir. Fakat kontrolü kaybedip 1. dakikada boşalmak istememesine rağmen engel olamayıp bir boşalma yaşıyorsa buna denetimsiz boşalma diyebiliriz.
Denetimsiz boşalma birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir, eğer organik ( tıbbi ) bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmışsa bu konuda yardımcı olacak kişi bir Ürologtur. Fakat bu sorun sadece organik nedene bağlı olarak yaşanmamaktadır hatta daha çok psikojenik kaynaklı olduğu görülmektedir. Eğer psikojenik bir neden varsa bu konuda yardımcı olacak uzman ise Cinsel Terapisttir.
Denetimsiz Boşalmanın Psikolojik Nedenleri; bu problemin altında binlerce neden yatabilir fakat gruplayacak olursak en çok görülen nedenler şu şekildedir:
Performans Anksiyetesi: (Partnerini tatmin edemeyeceği kaygısı) Kişi partnerini tatmin etmeye o kadar çok odaklanır ki bu durum cinsel birleşmeye odaklanmasının önüne geçer. Bir süre sonra tatmin edemiyorum, mutlu olmuyor gibi düşünceler takıntılı bir hal alır. Cinsel birleşme esnasında bu kaygıya daha fazla dayanamayıp erken boşalır ve bu kaygıyı sonlandırır.
Eşin, Erken Boşalma Problemini Erkeğin Sorunu Olduğu Düşüncesi Ve Onun Çözmesi Gerektiği Düşüncesi: Bu düşünce erkekte baskı yaratır ve sorun kısır döngü halini alır. Kaygı daha fazla arttıkça çözüme yönelik atılan adımlar hüsranla sonlanabilir. Bazen partnerin şefkat ile yaklaşması da erkekte bana acıyor, acınacak biriyim gibi yanlış algı oluşturabilir. Bu algı da kaygı düzeyini artırabilir.
Ödipal Çatışma: Çocukluk döneminde anne ve baba ile cinsel kimliğin gelişimi esnasında sağlıklı özdeşim kuramamaktan kaynaklanır. Buna göre erkek eşini annesi yerine koyar ve cinsel ilişki yaşarken bu durum rahatsızlık yaratır. Bu rahatsızlık yaratan durumdan kurtulmak için hemen bitmesini ister ve erken boşalır. Bilinçaltına yerleşmiş bazı düşünceler bu durumu ortaya çıkarabilir, kişi bu durumu bilinçli zihni ile ayırt edemez.
Mastürbasyon: Cinsellikle tanıştığımız ilk dönem ergenliktir. Genelde ilk boşalma mastürbasyon ile yaşanır. Kültürel anlamda cinsellikle ilgili aldığımız telkinler “ayıp, günah, konuşulmaz” bu düşünce kaynaklı yaşanan mastürbasyonlar gizlice tuvalette, banyoda bir an önce ve kimse anlamadan bitirilmek istenir. Bu da erken boşalmaya zemin oluşturur.
Evlilik problemleri de erken boşalmaya neden olmaktadır.
Denetimsiz Boşalma Sorunu Yaşayan Erkeklerin Özellikleri
Hızlı konuşurlar.
Hızlı yemek yerler.
Hızlı araba kullanırlar.
Kontrol gerektiren durumlarda zorlanırlar.
Birincil ihtiyaçlarını hemen elde edip rahatlamak isterler.
Travmatik cinsel deneyimleri vardır.
Cinsel Terapist Kimdir?
Cinsel terapi özel bir alandır, bu alanda hizmet verebilmek için psikolog veya psikiyatrist olmak yeterli değildir. Psikoterapi altyapısına sahip meslek uzmanlarının ayrıca cinsel terapi alanında özel bir eğitim ve süpervizyon alması gerekmektedir.
DENETİMSİZ BOŞALMA TEDAVİSİ
Cinsel Terapide en önemli noktalardan birisi terapi seanslarına çift olarak katılmaktır. Erken boşalma problemi varsa bu sadece erkeğe ait bir problem değildir. Seks iki kişilik bir aktivite olduğu için bu aktivitedeki her bozulma iki kişiye ait bozulmadır. Benim sorunum değil git tedavi ol yaklaşımı hem terapi sürecini olumsuz etkiler, hem de sorunun çözümünü engeller. Hatta bazen sadece bu yaklaşım bile erken boşalmanın nedeni olabilir. Bu durumda yapılacak en sağlıklı şey, çift olarak terapilere katılmaktır.
Tabi ülkemizde cinsellik ayıp yasak konuşulmaz olarak nitelendiği için insanlar bu sorunları ile ilgili tedaviyi çok tercih etmiyorlar. Bu sorun ya kendiliğinden çözülür ya da bu şekilde devam eder. Az olsun, erken olsun sorun değil gibi yaklaşımda olan kişiler başlarda terapi için başvuruda bulunmazlar. Ne zaman ki sorun artık erken boşalmadan çıkar ve evlilik sorunu haline gelir o zaman başvurabilirler. Evlilik sorunları ile başvuran çiftin asıl sorunu cinsel temelli olduğu için cinsel terapi gerektirir. Cinsel sorunun çözülmesi evlilik sorunlarının ortadan kalkması için çoğu zaman yeterli olmaktadır.
Bu sorun çiftler tarafından kolayca açılamadığı için genelde çift olarak gelmeyi reddedebilirler. Özellikle bayanlar bu senin sorunun benim gelmeme gerek yok gibi bir yaklaşımla bu davranışlarını açıklarlar. Oysaki az önce de söylediğimiz gibi bu bir kişinin değil, iki kişinin sorunudur. Bu yüzden en sağlıklısı çift olarak katılmaktır.
Terapiye çift olarak katılma imkanı olmadığı durumlarda neler yapılabilir? Bu zor bir süreçtir. Normalde sorun 8-10 seans arası çözülecekken bu durum sürecin daha da uzamasına neden olabilir. Eğer erken boşalma sorununun tetikleyicilerinden birisi eş ise, tek başına yapılan terapiler çok nadir fayda sağlar. Eşin erken boşalmayı tetikleyici davranışları yoksa ki genelde vardır, tek yapılan terapiden elde edilecek fayda önceki duruma göre artacaktır.
Kadın terapiye kesinlikle katılmak istemiyor ise erkeğe öğretilen ödevler ile terapi sürecine, terapi odasına gelmeden eşinin yönlendirmesi ile katkı sağlayabilir. Bu da yukarıdaki iki duruma göre daha olumlu sonuçlar alınmasına yardımcı olacaktır.
Tedavide neler yapılıyor ?
Erken boşalmanın cinsel terapisi üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşama erkeğin tek başına yaptığı egzersizler, kadının erkeğe yaptığı egzersizler ve birlikte yapılan egzersizlerdir. Bu egzersizler esnasında en önemli olan noktalardan birisi de cinsel perhizdir. Terapi sürecinde kadın ve erkeğin terapistin yönlendirmesi dışında cinsel yakınlaşma yaşamamalarıdır. Eğer cinsel perhiz bozulursa terapi sürecini baştan işletmek gerekmektedir, bu yüzden önemli ve dikkat edilmesi gereken bir unsurdur.
Egzersizlerin yanı sıra terapist danışana bedensel gevşeme egzersizleri de öğretir, bu da süreç içinde kullanılan yöntemlerdendir. Cinsel sorun kaynaklı yaşanan kaygı, korku, stres bedensel anlamda kasılmaya gerilmeye neden olur. Öncelikli olarak bedenin rahat olması önemlidir. Bu süreçte bedeni rahatlatmak için bedensel gevşeme egzersizleri kişinin bedensel olarak rahat olması ve cinsel aktiviteye veya terapist tarafından verilen ödevleri yapmasına hazır hale gelmesine yardımcı olur. Gevşemiş bir beden ile zihnin kaygı ve korku yaşaması imkansızdır. Bu yüzden terapide en önemli adımlardan birisi de gevşemedir.
Hangi Durumlarda Danışanlar Ödevleri Yapamaz ?
Bazen danışanlar terapistin vermiş olduğu ödevleri yapmakta zorluk çeker, burada birçok sistem işliyor olabilir. Bu durumda yapılması gereken bu ödevlerin yapılmasını engelleyen düşüncelerin neler olduğu ve bu düşüncelerin normalleşmesine yönelik psikoterapi uygulanmasıdır.
Terapistin, psikoterapi altyapısı yoksa bu konuda danışanlara yardımcı olamayacaktır. Cinsel terapi her ne kadar yapılandırılmış bir terapi yöntemi olsa dahi altında psikolojik süreçler işleyen bir sorunu tek başına davranışçı yöntemler ile çözmek mümkün olmayabiliyor.
Çok yoğun kaygı, korku yaşayan bir danışan bu ödevleri çok rahat yapamayabilir, burada bu duygular üzerine çalışılıp hangi durumlarda bu duygular tetikleniyor? Hangi düşünce bunu ortaya çıkarıyor? Bunların bulunması ve üzerine çalışılması gerekmektedir. İşlevini yitirmiş düşünceler ve duygular normalleştikten sonra terapi eskisinden daha hızlı bir şekilde ilerleyecektir.
Danışanın cinsel problemlerinden dolayı bilinçsiz bir şekilde elde ettiği ikincil bir kazanç varsa bu durumda ben bu sorundan kurtulmak istiyorum der fakat terapiyi sabote etmek için ödevleri yapmaz. Yapamama nedenlerine kendince mantıklı nedenler ( bahaneler ) bularak durumu rasyonelize etmeye çalışır. Terapist ikincil kazancı fark edip danışana ikincil kazançla ilgili iç görü kazandırması önemlidir.
Çiftlerden birinin yaşamış olduğu bireysel bir psikolojik sorun olabilir. Danışan depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk gibi bir psikolojik sorun yaşıyor olabilir. Bu durumda öncelikli olarak bu konu üzerine çalışılması ve sonra cinsel terapiye dönülmesi gerekir. Bazen sadece bu bireysel sorunun çözülmesi bile cinsel sorunu ortadan kaldırmaya yetebiliyor.
Yukarıda saymış olduğum nedenler en yaygın görülen nedenlerdir fakat bunun gibi binlerce neden bu durumu ortaya çıkarabilir.
Terapinin Faydaları ve Sonuç
Cinsel terapi çiftlerin cinsellikle ilgili doğru bildikleri yanlışları fark etmesine, keskin düşüncelerini yumuşatmasına katkı sağlamaktadır. Çiftlerin cinselliğin her seferinde tek tarafın sorumluluğunda olan bir aktivite olmadığını ortak bir birliktelik olduğunu öğrenmesine yardımcı olur. Sadece vajina – penis ilişkisi olmadığını ve dokunmanın öpmenin sarılmanın aynı zamanda birlikte vakit geçirme anlamına geldiğini anlamalarına yardımcı olmaktadır.
Cinsel terapi sonrası çiftlerin cinselliğe bakışı değişmekte ve cinsellik bir görev olmaktan çıkıp bir zevk aracı, bir paylaşım aracı olmaya başlamaktadır. Cinsel hayatlarında ki monotonluktan uzaklaşıp cinsel hayatın renklendirildiği bir süreçtir.
Psikolog Ayhan ALTAŞ
Psikoterapist & Hipnoterapist & Emdr Terapist
