Ergenlikte sorunlar: kimse onları anlamıyor!

Ergenlikte sorunlar: kimse onları anlamıyor!

Çocukluk ile erişkinlik arasında bir köprü olan ergenlik döneminde, çocuklarda bedensel ve ruhsal pek çok değişim gerçekleşmektedir. Çocuk hızlı bir şekilde tüm bu değişimlere ayak uydurmaya çalışırken aile de çocuklarına ayak uydurmaya çabalar.İşte çatışmaların en büyük sebeplerinden biri de birbirilerine eşlik etmeyen adımların uyumsuz ilerleyişidir.

Bedensel gelişim erkeklerde ve kızlarda farklı şekilde ilerler. Kızlarda göğüslerde ve basenlerde yağlanma, menstruasyon (regl), hızlı boy artışı gibi bedensel değişimler görülürken; erkeklerin sesleri çatallaşır, kol ve bacaklarda kaslanma artar, ejakülasyon (meni boşalımı) başlar. Bir yandan bedensel değişimler altında çocuk çalkalanırken, diğer yandan da bilişsel ve ruhsal değişimler çocukta birtakım uyum zorlukları yaratır. Yıllardır sahip oldukları bedenin, sesin ve düşüncelerin bir anda farklılaşması çocukta içsel gerilim yaratır ve bu gerilimi yansıtabilecekleri en yakın kişiler de anne ve babalarıdır. Ailelerin bu evredeki çocukları anlamaları için yapmaları gereken en önemli şey, kendilerinin de bir zamanlar ergenlik dönemi geçirdiklerinin farkında olmaları ve çocuklarında gerçekleşen yoğun ve hızlı değişimin getirilerinin farkına varmaları olacaktır.

İkiye Karşı Tek: Çocuğunuz Size Karşı

Birleşmiş Milletler’ de ergenlik yaşı kabaca 12-25 yaş arasıdır. Bu yaş döneminde aileler, çocuklarında daha önce karşılaşmadıkları davranışlarla karşılaşırlar. Özellikle otoriteye yönelik tepkisel tutumlar bu evrede sıkça görünmektedir. Henüz kimlik gelişimi süreci içinde olan çocuk birbirinden farklı birçok ideolojiye veya düşünceye sahip olabilir. Siyasi görüşleri oluşmaya başlar ve kısa süre içinde fikren radikal değişikliklerde bulunabilirler. Bu durum bazen aşırı dine yaklaşım veya madde istismarına yönelik davranışlarla da gelişebilir.

Ev içinde, en büyük otorite figürleri olarak anne ve babanın krallığı, çocuk tarafından yıkılmaya çalışır. Sıkça görülen davranışlardan biri de erkek çocukların babaya, kız çocuklarının da anneye karşı ittifaka girmesidir. Bu durum aslanların hâkimiyet mücadelelerine benzetilebilir; ev, fethedilmesi gereken bir toprak, krallık ise sadece tek erkeğe veya tek kadına emanet edilmesi gereken egemenliktir. Esas itibariyle; yedili yaşlarda başlayan ve adına Ödipal karmaşa adı verilen erkeğin anneye ve kızın babaya olan aşkı, savaş alanı olarak ev ortamında devam eder. Bu yüzden unutulmamalıdır ki makul ve yapıcı bir anne-baba ittifakı oluşturmak ve hayatta henüz acemi olan bireye yapıcı kılavuzluk göstermek çok önemlidir.

Uçlarda yaşamak

Çocuk içinde bulunduğu dönem itibariyle, tüm bedensel ve bilişsel değişimleri, daha önce aşina olmadığı düşünüş sistemlerinin gelişmesine sebep olur. Bu dönem çocukları için sadece kutuplar vardır. Ara renklerin yer almadığı ergenlik döneminde tüm renkler siyah ve beyazdır, tüm sıfatlar iyi ya da kötü, tüm cevaplar doğru ya da yanlıştır. Bilişsel gelişimdeki farklılaşma davranış ve düşüncelerin de uç noktalar ifa edilmesine sebep olur. Örneğin; denizden henüz dönmüş bir ergen arkadaşına denizin berbat hatta iğrenç olduğunu söyleyebilir. Ancak yetişkin bir bireyin bu noktadaki deniz betimlemesi denizin hafif dalgalı ve biraz bulanık olduğu olacaktır.

Ergenlerde benmerkezcilik

Ergenlik dönemindeki bireyler yine bilişsel sistemin değişiminden dolayı benmerkezcilikleri de değişim gösterir. Kendilerini kahramanlaştırma düşünceleri (insanları, ülkeyi veya dünyayı kurtarma vb.) geliştirebilir ve evren için çok önemli olduklarını düşünebilirler. Ayrıca kendilerine olan yoğun ilginin herkes tarafından taşındığını düşünürler. Bu yüzden kalabalık önünden geçerken herkesin onlara baktıklarını düşünürler. Bu yüzden orta ergenlik dönemlerinde çocuk toplum içinde yemek yemekten çekinebilir ve odak olmaktan utanabilir.

Kimliğin, bedenin, düşüncelerin ve erişkin bireyin sahip olduğu birçok niteliğin oluştuğu, gelişim bulduğu ergenlik dönemi birçok fırtınanın ve gelgitlerin yaşandığı bir dönemdir. Yaşanan sorunların üzerine farklı türlerden eklenen güçlükler bu süreci daha çatışmalı bir dönem haline getirebilir. 

Alkım Seven
Uzman Psikolog

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Alkım Seven

Alkım Seven 1985 yılı İzmir doğumludur. Liseyi İzmir Konak Anadolu Lisesi’nde okumuş ve bu dönemde Ege bölgesi Liseler Arası Felsefe Platformu’nu kurmuştur. Liseyi bitirdikten sonra sırasıyla Yakın Doğu Üniversitesi ve Bristol Üniversitesi’lerinde psikoloji ve nöropsikoloji eğitimlerini tamamlamıştır. İngiltere'de bulunduğu sırada  "Knight of the Order of the White Rose of Finland” ödülüne sahip CRIC Bristol Profesörü Risto Kauppanen süpervizyonunda “Travma Sonrası Stres Bozukluklarında Hipokampik Hacimsel Değişimler ve Bilişsel-Davranışçı Terapinin etkisi” üzerine bir makale yazmıştır ve basılmaya değer bulunmuştur. Bunun yanında nöro-linguistik çalışmaları nezdinde Uralik ve Altaik dillerin matematiksel ölçütlerinin kognitif-linguistik paketlemeleri üzerine  çalışmalar yapmıştır. Bristol Üniversitesi Nöropsikoloji yüksek lisansı bitirm ...

Etiketler
Aile içi problemler
Uzm. Psk. Alkım Seven
Uzm. Psk. Alkım Seven
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube