Ek besinlere başlarken nelere dikkat etmeliyim?

Ek besinlere başlarken nelere dikkat etmeliyim?

Yeni gıdalara teker teker başlayın ve üç-dört gün boyunca başka yeni bir gıda vermeyin. Her yeni gıda ile birlikte ishal, döküntü, gaz, kabızlık, alerji, kusma gibi belirtilerin olup olmadığını gözleyin. Bunlardan herhangi birini gördüğünüz anda, kuşkulandığınız yiyeceği diyetten çıkarın ve çocuk hekiminize danışına kadar tekrar vermeyin. Eğer uygunsa sonra aynı besin daha önce anlatıldığı şekilde 15-20 gün sonra yeniden başlanır. Eğer yine alerji olursa tekrar kesilerek bir süre sonra denenir.

Bebeğinize vereceğiniz her türlü gıda doğal ve taze hazırlanmış olmalıdır (büyüklere göre hazırlanmış konserve gıdalar çoğunlukla fazla tuz ve koruyucu katkı maddeleri içerdiklerinden bebeklere verilmemeleri gerekir).  Hazırladığınız gıdaları oda ısısında 2 saatten fazla bekletmeyin.

Bazen bebek özel olarak emzirilemeye ya da mamaya geri dönmek ister. Bu genelde hastalık sırasında olur, endişelenmeyin. Bir süre sonra tekrar katı gıdaya dönecektir.

Reddedilen bir bir yemeğin menüden çıktığını düşünmeyin. Bebeklerin hafızası zayıf olur ve dün istemediklerini bugün iştahla yiyebilirler.

Dışkı oluşumuna katkıda bulunmayan proteinlerin aşırı miktarda verilmesi, buna karşılık yeterince sıvı, yeşillik, sebze ve meyve verilmemesi kabızlığa neden olabilir.

Çocuğunuza vereceğiniz ek gıdaların A vitamini açısından da zengin (taze sebze ve meyve) olmasına dikkat edin. Bu onu hastalıktan koruyacaktır.

Bebeğiniz öğün aralarında susamış gibi görünüyorsa su verebilirsiniz, aslında bebeklerin çok fazla suya ihtiyacı yoktur, ihtiyaçlarını anne sütü ve besinlere kattığınız su ile karşılayabilirler. Sıcak aylarda terleyerek su kaybedeceği için günde daha sık su verin. Yaptığı idrarın rengine, miktarına, sayısına bakarak su ihtiyacını anlayabilirsiniz.

Sıklıkla alerjiye sebep olduğundan, yumurtaya en son başlanır.  Yumurtayı haftada en çok üç kez verin. Bebeğinizi yüksek kolesterol içerikli gıdalara alıştırmayın.

Bebeğiniz beslenirken yalnız bırakmayın (tıkanma yaşayacağınız en kötü tecrübe olabilir).

Bebeğime ek besinlere başlarken neler vermemeliyim?

İlk bir yıl içerisinde yumurta beyazı, tuz, bal, çay ve inek sütü bebeklere önerilmeyen yiyeceklerdir. Sebzelerden lahana, patlıcan, pırasa, kereviz, karnabahar, bakla, pancar ve ıspanak 4-6 ay arasında verilmemelidir.

Bebeğiniz için hazırladığınız besinlere katı yağ, şeker, tuz ve acı baharat katmayın. Besinlerin doğal tatlarına alışmalarını sağlayın. Fakat zerdeçal, tarçın, biberiye, kekik gibi baharatler hem değişik tatlar verebilir, hem de kendine özgü faydaları vardır. (Örnek: Zerdeçal güçlü antioksidandır, kanser ve enfeksiyondan koruyucu özelliği vardır)

Konserve, dondurulmuş ve paketlenmiş yiyecekleri, hazır meyve suları ve kolalı içecekleri, içine boya, tatlandırıcı veya aroma katılmış besinleri bebeğinize asla vermeyin.

Doktorunuz uygun görmediği sürece devam mamaları kullanmayın.

Çocuğunuza bir yaşına gelene kadar mümkünse inek sütü vermeyin. Erken yaşta verilen inek sütü çocuğunuzda allerji ve kansızlık yapar. İnek sütü ile beslenen bebekler daha az demir ve C vitamini alırlar. Bu da barsaklarda gizli kanamalara ve kansızlığa neden olur. İnek sütü düşük D vitamini ve yüksek fosfor içermesi nedeni ile iyi bir kemik mineralizasyonu ve iskelet sisteminin gelişmesini sağlayamaz.Bu nedenle mümkünse 24 aydan önce kullanılmamalıdır.

Tuz ile yüksek tansiyon arasında bir ilişki vardır. Bebeğin tuza alışmaması için ona hazırladığınız mamalara, pürelere ve çorbalara tuz eklenmemelidir. Ayrıca sizin besinlerinizden de beslenmeye başladığında tuzu az yiyecekler vermeye gayret edin. Farklı tatlar arayan bebeklerde 8-9. ayda az miktarda tuz denenebilir görüşündeyim.

Çayın besleyici hiç bir değeri yoktur. Aksine diğer gıdaların besleyici değerini düşürür, bağırsaklardan demir emilimini bozarak kansızlığa yol açabilir, kafein uyku problemi ve sinirlilik yapar. Bu bakımdan süt çocuğu beslenmesinde yeri yoktur. Her bitki çayı da uygun değildir; anason, rezene, papatya ve ıhlamur dışında bitki çayı 1 yaş altına vermeyin. Bebek için en uygun sıvı aslında sudur.

Bebekler genelde tatlı ve vanilyalı besinlere çok daha kolay alışırlar. Çeşitli besinlere alışmalarını sağlamak için aşırı şekerli besinler verilmesinden kaçınılmalıdır.

Bal bebeğinize zarar verici bazı bakterileri taşıdığı, deli bal zehirlenmesi denen bir kalp bozukluğuna sebep olduğu ve alerjen olduğu için önerilmez.

1 yaşın altında pişmemiş ya da az pişmiş yumurta vermeyin. Çiğ yumurtadan yapılmış mayonez de vermeyin. Yumurta beyazı 1 yaştan sonra başlanmalıdır.

Çilek ve kivi alerjik olması nedeni ile erken başlanmaması gereken meyvelerdir.

Sosis, salam, sucuk, hazır pişmiş tavuk gibi işlenmiş et ürünleri çocukluğun hiçbir döneminde verilmemelidir.

Eskiden annelerin yedirdiği beyin deli dana hastalığı riski nedeniyle sadece bebeklikte değil, ömür boyu yenmemlidir.

Alerji ve astım öyküsü varsa susam, yer fıstığı, ceviz, kaju, fındık, süt, yumurta, tüm koruyucu katkı maddeli market ürünleri bebeğe verilmemeli ya da az verilmelidir. Hazır çorba ve muhallebiler de zararlıdır.

Glüten hassasiyeti olabileceğinden, mama hazırlarken buğday unu dışındaki diğer tahıl unları (pirinç, mısır) tercih edilmelidir.

Yağsız, ya da yağ oranı düşürülmüş gıdaları bebeğinizde kullanmayın, her zaman tam yağlı verin. Aynı durum, düşük kolesterollü gıdalar için de geçerlidir.

Başlangıçta besleme araçları nelerdir?

Küçük, derin olmayan silikon ya da plastikten bir tatlı kaşığı

Plastik bir çatal

Bebeğin daha rahat kullanacağı arkası eğik (gözüne kaşığı sokmaması için) bir kaşık ve çatal

Altı kaymayan ve emici olan bir kap

Ağızlıklı bir fincan (tercihen iki kulplu)

Zor devrilmesi için altı ağır olan bir fincan

Önlükler (içi pamuk dışı plastik, kolluklu; büyük çocuklarda önünde teknesi olabilir)

Yeri korumak için plastik bir örtü

Cam rende

Katı meyve sıkacağı

Süzgeç

Bebek gıdasını ısıtmak üzere ayrılmış bir tencere

Tencerenin üzerine yerleştirmek için metal buğulama diski ya da buhar tenceresi

Yoğurdu nasıl hazırlayabilirim?

Yoğurt ömür boyu her gün yenmesi gereken en önemli gıdalardan birisidir. Günlük mayalamak şarttır, çünkü bekleyen yoğurtta laktik asit miktarı artar; bebeğin böbrekleri de bu asidi dışarı atmak için yetersiz olabilir.

Sütü ateşte kaynatıp soğumaya bırakın. Parmağınızın dayanabileceği sıcaklığa (45-50 derece) kadar sütü ılıtıp içine tahta bir kaşıkla yoğurt mayası ekleyin, (1 litre süte 1-2 çorba kaşığı içinde sulandırılmış. 1 çorba kaşığı yoğurt mayası), yavaşça karıştırın, kabın üstünü örttükten sonra oda ısısında hareket ettirmeksizin yaklaşık 6 saat bekletin. Süzme yoğurdun bebeklere bir faydası yoktur. Hazır yoğurt ise canlı maya (probiotik) içermediğinden bebeğinizin bağırsaklarını ev yoğurdu kadar korumayacaktır.

Hazır mama ile de yoğurt hazırlanabilir. Bunun için 120 ml. içme suyu kaynatılıp içine 6 ölçek formül mama eklenir. Bu karışımın gene 45-50 dereceye kadar ılıması beklenir. Daha sonra başka bir kaba bu karışımdan 2 yemek kaşığı aktarılıp 1 yemek kaşığı yoğurt ile karıştırılır. Üzerine ilk karışımdan kalan miktar eklenip, bir süre bu karışım iyice karıştırılır. Üzeri örtülüp oda ısısında 4-6 saat bekletilirse yoğurdunuz hazırdır.ç

Günlük yoğurt öğünü iki defa olabilir. Her öğünde 3 tepeleme yemek kaşığı veya 1 çay bardağı verilebilir. İçine meyveleri püre şeklinde ekleyerek, ya da biraz ev reçeli ve pekmez koyarak tatlandırmayı ilerideki günlerde yapın. 5-6. Aydan sonra pilav, makarna, dolma, sebze yemeklerine de yoğurt katmak hem besini farklılaştıracak, hem de değerini artıracaktır.

Ayrıca çocuğunuza su yerine ayran içirebilirsiniz.

Sebze pürelerini nasıl hazırlayabilirim?

Sebze püreleri patates, havuç, pirinç veya irmik ile hazırlanabilir. Mevsim sebzesi olarak kabak, bezelye ve domates kullanılabilir. Seçilecek olan sebzeler taze ve olgun olmalı, çürük olmamalıdır. Sebze püresine patatesle başlanması önerilir. Daha sonra havuç ve mevsim sebzeleri her gün yeni bir çeşit ilave edilerek zenginleştirilir. Kök sebzelerin (havuç, patates, balkabağı, sarı şalgam) doğal ve şekerli tatları varır ve bir şey katmadan buharda pişirilip püre haline getirilerek de verilebilir. Burada amaç alerji yapabilecek sebzenin tespit edilmesini kolaylaştırmak ve onu mönüden çıkartıp ilerideki zamanlarda tekrar denemektir. Lahana, patlıcan, pırasa, kereviz, karnabahar, pancar ve ıspanak 4-6 ay arasında verilmemelidir.

Dört haftalık bir süre içinde tam sebze püresine geçilebilir. Aşağıdaki tarifler örnek olarak verilmiştir, ancak hiçbir kalıba uymanız gerekmediğini de unutmayın.

1. Hafta (sebze çorbası): 3-4 su bardağı su, 2 orta boy havuç, 1 orta boy patates 45 dakika kapaklı kapta pişirilir. Tel süzgeçle hiç ezmeden suyu bir başka kaba alınır. Bir çay kaşığı irmik ilavesiyle tekrar 5-10 dakika pişirilir. Sıvı miktarı 200 gram olacak şekilde ayarlanır. Bebeğin yediği kadar verilir. Amaç doyurmak değil, tattırmak ve bebeğin reaksiyonlarını gözlemlemektir.

2. Hafta (basit sebze püresi): Aynı şekilde pişirilir, karışıma pirinç eklenebilir. Havuç ve patatesler tel süzgeçten tamamen ezilerek püre olarak geçirilir. Bu pürenin içine yine irmik katılarak mamanın hazırlanması tamamlanır.

3. Hafta (karışık sebze püresi): Havuç ve patatesin yanına 1 çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler eklenir. Örneğin ilk gün 3-4 yaprak maydanoz, ertesi gün maydanoz ve bir kaç yaprak ıspanak, sonraki gün ilaveten dörtte bir enginar, daha sonra dörtte bir domates gibi. En fazla 3-4 sebzeyi karıştırın ki bebek farklı tatlara alışsın Tel süzgeçten geçirilerek elde edilen püreye yine bir çay kaşığı irmik eklenerek 5 dakika daha pişirilir. Bezelye, yeşil fasulye, semiz otu, ıspanak, vs. de mevsimine göre katılabilir. Bebeğe verilecek miktar 3-6 tepeleme yemek kaşığı olabilir.

4. Hafta (tam sebze püresi): Ayrıntılarıyla anlattığım şekilde hazırlanan püreye 1 çay kaşığı sızma zeytinyağı veya pastörize tereyağı katılır.

Altıncı aydan itibaren sebze çorbası ya da püresine 1 yemek kaşığı kıyma (3 kez çekilmiş yağsız sinirsiz dana) eklenmelidir. Daha erken dönemde sebze çorbasına başlanmış olan bebekler için kuzu ciğeri tercih edilir. Kemik sulu çorba vermenin kalsiyum içeriğini artırdığı görüşü doğru değildir, ancak çorbayı daha lezzetli yaptığı için verilebilir.

Yemek Suyu: Aslında yemek suyunun besleyici değeri çok azdır. Anne sütü alan bebeklerde 7-8. aylarda, tamamen yapay beslenen bebeklerde ise 4 aylıktan itibaren yemek suyunun yağsız tarafından tattırılabilirsiniz. Sindirildiği anlaşılınca ekmek içi ile birlikte yedirilir. Kızartılmış ekmeğin içi daha uygundur. Evde pişen sebze yemeklerine bir soyulmuş patates ya da havuç atarak pişirilir. Yağsız tarafından alınan suyunda sebzeler ezilerek suluca yedirilir.

Havuç Çorbası: 2 su bardağı suya 1 yemek kaşığı pirinç, 3 küçük havuç, bir tutam tuz (şart değil) eklenerek 45 dakika pişirilir. Ezilip süzgeçten geçirilerek pişirilir. Üzerine bir mama kaşığı tereyağı eklenebilir.

Havuç Suyu: Havuçlar iyice temizlendikten sonra, temiz bir turp rendesinde(cam rende olması tercih edilir) rendelenir. Temiz bir tülbent içinde sıkılarak suyu çıkarılır. Bir çay bardağına yarım “küçük boy küp şeker” konabilir. Anne sütü alan bebeklerde 4-6 aylarda, yapay beslenen bebeklerde 3,5 aylıktan başlanarak içirilebilir. İshalli çocuklara şekersiz olarak verilmesi öğütlenir.

Domates Suyu: Domateslerin kabuklarının kolayca soyulması için 1 dakika kadar kaynar suda tutulan domatesler; ezilerek önce tel süzgeçten geçirilir. Tülbent içinde sıkılarak pürtüksüz ve çekirdeksiz suyu çıkarılır. Anne sütü alan bebeklerde 4-6 aylarda, yapay beslenen bebeklerde 3,5 aylıktan başlanarak içirilebilir. İshalli çocuklara şekersiz olarak verilmesi öğütlenir.

Patates Püresi: 1 orta boy patates kabuğuyla haşlanır, soyulur ve ezilir. 2-3 dövülmüş bisküvi ile karıştırılarak tam sütle 150 ml’ye tamamlanır. Çocuk tatlı beğeniyorsa %5 şeker ya da meyve suyu eklenebilir. Yapay beslenen süt çocuklarına 3-4 aylıkta, anne sütü alan bebeklerde 6-7. aylarda verilir.

Sebze yemeklerinin öğün sayısı bir, farklı bir tat ise (örneğin yoğurt ile karıştırarak) iki olabilir.

Bebeğinize 5. aydan sonra tarhana ve yayla çorbaları da verebilirisiniz.

Hangi meyveleri tercih etmeliyim?

Başlangıçta kabuğu soyulan ve alerji yapma olasılığı az olan meyveler ile başlayın.  Mevsimine göre elma, armut, şeftali ve muz tercih edilen başlıca meyvelerdir.

Meyve pürelerini azar azar vererek başlayın.

Katı gıdaya alışması için meyve suyu değil, meyve püresini tercih edin. Ancak ayva, havuç gibi çok katı meyvelerin suyu katı meyve sıkacağı ile alınabilir. Muz bir miktar süt ya da mama ile sulandırılıp akışkan bir kıvama sahip olması sağlanabilir.

Vitaminlerin kaybolmaması için çırpıcı, rondo, blender yerine cam rende kullanılmalıdır, cam rende vitamin kaybını azaltır.

Meyveleri komposto gibi haşlayıp ezerek vermek de diğer bir seçenektir, pişirme ile vitamin kaybı olmaz. 6. aydan sonra kayısı ve erik kurularını da komposto yaparak verebilirsiniz.

Portakal, mandalina, limon bazı çocuklarda gaz, karın ağrısı ve alerjilere yol açabilmektedir. Bu sorunlar görülmezse bu meyve sularını da verebilirsiniz. Armut, kırmızı erik, kayısı, dut, ,incir bağırsakları çalıştırırken; muz, elma, şeftali bağırsağı daha yavaş çalıştırır, bunun için bağırsak düzen bozulan bebeklere meyveleri bir arada verin.  Alerji, gaz, ishal, kabızlık, kusma gibi olumsuz etkiler olursa, bunu yapan meyveyi kesip 6-7. aydan sonra tekrar denemelisiniz.

Meyve suları verilmesi bebekte yeterli beslenmeyi engeller, kilo alımlarını duraklatır. Hazır meyve sularını bebeğe asla vermeyin. Organik meyve sularının biberonla verilmesi diş çürüğü yapar, fincanla vermeyi tercih edin.

Meyveler ve meyve suları özellikle çok verildikleri taktirde dışkıyı asidik yaparak ve cildini tahriş edebilir. Bebekte kıpkırmızı ve altı silinirken acı veren bir pişiğe yol açabilir. Bir süre için meyve veya meyve sularını azaltmanız da yararlı olabilir.

Verilecek meyve miktarı bir orta boy elma ya da elma kadar, öğün sayısı da 1-2’dir.

Muhallebi nasıl hazırlayabilirim?

Sebze püresinden 1-2 hafta kadar sonra genellikle 5. aydan itibaren akşam öğünü olarak verilir. 1 su bardağı süt, bir tatlı kaşığı pirinç unu, 1 tatlı kaşığı toz şekerle yapılır. Soğuk sütün bir kısmıyla pirinç unu iyice ezilir, kalan süt eklenir karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirmeye yakın şeker eklenir. İlk günlerde süt sulandırılabilir. Süt eklemeden sadece pirinç unu ve ile muhallebi hazırlamak doyurucu olabilir, fakat zararı daha fazladır, kilolu ama zihinsel ve hareket gelişimi geri bir bebek yetiştiriyorsunuz demektir. 

Muhallebi, kutu mamalarla da hazırlanabilir. Özellikle inek sütü proteinlerine duyarlı olan bebeklerde bu durum tercih edilir. Bir su bardağı su 1 tatlı kaşığı pirinç unu karıştırılarak pişirilir. Ateşten indirildikten sonra içine 5-6 ölçek hazır mama toz halinde katılır. Topaklanma durumunda tel süzgeçten geçirilir. Son yıllarda süt çocukluğu döneminde inek sütünün hiç kullanılmaması yönünde olan görüşler giderek ağırlık kazanmaktadır.

Sebze maması ve muhallebi öğünleri önceleri az miktarda başlanır, daha sonra 100-150 gram (5-6 kaşık dolusu) olarak hazırlanır.

4-6 arası örnek beslenme programı verebilir misiniz?

Defalarca belirttiğim gibi hiçbir kalıba, sıraya uymayın, her bebek değişken beslenme karakterleri gösterir. Ancak fikir oluşturması açısından örnek bir liste vereyim:

07.00 anne sütü veya mama

10.00 anne sütü veya yoğurt

11.00 meyve püresi

13.00 sebze çorbası veya püresi, doymazsa yoğurt

16.00 anne sütü veya meyve püresi

17.00 yoğurt

21.00 anne sütü veya muhallebi

Gece uyanırsa anne sütü veya mama

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mehmet Turfanda

Uzm. Dr. Mehmet TURFANDA, lise öğrenimini 1985 yılında Malatya Turan Emeksiz Lisesi'nde bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1996 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 

Uzmanlık eğitimi sonrasında Malatya Devlet Hastanesi, Malatya Universal Hacettepe Çocuk Hastalıkları Dal Merkezi ve Özel Malatya Hastanesi gibi birçok kurumda görev yapmış olan Uzm. Dr. Mehmet TURFANDA'nın sosyal pediatri, Aşılama, Beslenme, Alerji ve İmmünoloji başlıca ilgi alanlarındandır. Ayrıca kendisi Milli Pediatri Derneği üyesidir.

Etiketler
Ek besinlere geçiş
Uzm. Dr. Mehmet Turfanda
Uzm. Dr. Mehmet Turfanda
Ankara - Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube